AKKA’yı Rusya değil ABD bitirdi
NATO ile Varşova Paktı arasında 1990 yılında imzalanan ve iki tarafın konvansiyonel güçlerine sınırlamalar getiren AKKA Antlaşması, resmen sona erdi
ABD'nin “dünya hakimiyeti”ni sağlayan eski dünyanın antlaşmaları, bir bir ortadan kalkmaya başladı. Rusya, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF)'nın ardından önceki gün de Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması (AKKA)'nı feshettiğini duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Rusya'nın AKKA'dan çekilme sürecinin tamamlandığı belirtildi. Bu antlaşmayla bağlantılı diğer anlaşmaların da geçerliliğini yitirdiğine işaret edilen açıklamada, Rusya'nın “ABD ve müttefiklerinin yıkıcı pozisyonu” nedeniyle antlaşmayı 2007'de askıya aldığı vurgulandı. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Rusya'nın çıkarlarını dikkate almadan Avrupa'da askeri güvenliği sağlamaya yönelik girişimler, iyi sonuçlara yol açmaz. Yeni koşullar için uygun olmayan eski anlaşmalara bağlı kalma girişimleri de başarısızlığa mahkum ve silahların kontrolü alanındaki işbirliği mekanizmalarının çökmesine yol açabilir. NATO üyesi ve ittifakın etkisindeki ülke yetkilileri, müzakere etme kapasitesine sahip olmadıklarını gösterdi. Bu aşamada, onlarla silahların kontrolü alanında herhangi bir anlaşma yapılması mümkün değil.”
AKKA Antlaşması ile ilgili yasal olarak bağlayıcı iki anlaşmanın daha geçerliliğini kaybettiği belirtilirken, Varşova Paktı'na taraf altı devletin konvansiyonel silah ve teçhizatının sayı ve mevcudiyetine ilişkin 3 Kasım 1990 tarihli Budapeşte Anlaşması ile 31 Mayıs 1996 tarihli ek belgenin de geçerliliğini yitirdiği öğrenildi.
ABD DE ASKIYA ALDI
Rusya'nın ardından ABD tarafı da antlaşmadaki yükümlülüklerini askıya aldığını duyurdu. ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın AKKA'dan çekilmesine tepki olarak bu kararı aldığını açıkladı. Rusya'nın antlaşmadan çekilmesinin, Avrupa'da güvenlik konusundaki çalışmaları baltalamaya yönelik olduğu iddia edilen açıklamada, “Moskova'nın bağlı olmadığı bir antlaşmaya bağlı kalmaya devam etmememiz gerektiği sonucuna vardık.” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, AKKA'daki yükümlülüklerin askıya alınması kararının, 7 Aralık'ta yürürlüğe gireceği kaydedildi.
ABD'nin bu kararına NATO'dan da destek geldi. NATO tarafından yapılan açıklamada, NATO ülkelerinin AKKA'nın askıya alınması kararını desteklediği vurgulandı.
TÜRKİYE 'ÜZÜNTÜ DUYUYOR'
Türk Dışişleri Bakanlığı ise Rusya'nın AKKA'dan çekilme kararını üzüntüyle karşıladığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rusya'nın AKKA'dan çekilme kararının yürürlüğe girmesiyle antlaşmanın diğer taraf devletlerce uygulanmasının “imkansız hale geldiği” belirtilerek, “Çekilme kararını üzüntüyle karşılıyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Türkiye'nin, bu koşullar altında, NATO müttefiki diğer AKKA taraf devletleriyle antlaşmanın uygulamasını bir süre askıya aldığı aktarılan açıklamada, askıya alma kararının, “özünde geri alınabilir nitelikte” olduğuna işaret edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Kanat rejimi dahil alt bölgesel sistemiyle ve sayısal sınırlamalarla askeri kuvvetler arasında denge, şeffaflık ve öngörülebilirlik sağlayan hukuki bağlayıcı nitelikteki AKKA'nın temellerine ve esas ilkelerine duyulan ihtiyaç devam etmektedir. Önümüzdeki süreçte Avrupa güvenlik mimarisinde ihtiyaç duyulabilecek güncelleme, ancak bu temeller üzerine inşa edilebilecektir. Bu itibarla konuya ilişkin temaslarımızı ilgili tüm taraflarla sürdüreceğiz. İçinden geçmekte olduğumuz olağanüstü dönemde, silahların kontrolü, silahsızlanma ve yayılmanın önlenmesi düzenlemelerinin tam olarak uygulanmasına geri dönülmesi, uluslararası güvenlik bakımından her zamankinden daha da büyük önem taşımaktadır.”
AKKA ANTLAŞMASI NEDİR?
Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması (AKKA), ilk olarak 1990 yılında NATO ve Varşova Paktı arasında imzalandı ve Temmuz 1992'de yürürlüğe girdi. Antlaşma; tanklar, toplar, zırhlı muharebe araçları, savaş uçakları ve saldırı helikopterlerini kapsayan beş konvansiyonel silah kategorisinde sayıca indirimi, karşılıklı bilgi paylaşımını ve her bir kategori için de anlaşmaya taraf olan ülkeleri bağlayacak sınırlamaları içeriyordu. Antlaşmanın 2'nci maddesi sınırlandırılacak silahların kategorilerini belirlerken; 3, 4, ve 5'inci bölümde sınırlamalar rakamlarla ifade ediliyordu. AKKA Antlaşması’nın her iki taraf için toplam olarak getirdiği rakamsal sınırlamalar; muharebe tankları için 40 bin, zırhlı muharebe araçları için 60 bin, toplar için 40 bin, savaş uçakları için 13 bin 600 ve saldırı helikopterleri için de 4 bindi. Donanma unsurları ise antlaşma kapsamı dışında bırakılmıştı. AKKA, sadece rakamsal sınırlamalar üzerinde durmamış, Antlaşma'nın uygulanacağı birbirine geçen dört bölge belirlenmiş ve bu sayede taraf ülkelerin belli bir alanda toplanmasının önüne geçmek hedeflenmişti. Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasının ardından NATO'nun genişlemeye devam etmesi ve Avrupa'yı hızla silahlandırması, Antlaşma'yı fiilen ortadan kaldırdı. 1999'da Antlaşma sınırlandırmaları yenilense de günün şartlarına uyarlanamadı. NATO ülkeleri, AKKA’nın yenilenmiş halini onaylamadı. Bunun üzerine Rusya, 2007'de Antlaşma'yı askıya aldığını duyurdu. Mart 2015'te ise AKKA'daki katılımını durduran Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 29 Mayıs 2023'te Antlaşma'nın feshedilme sürecini başlatmıştı.
‘RUSYA PRANGALARINDAN KURTULUYOR’
Emekli Tuğgeneral, Prof. Dr. Fahri Erenel, Aydınlık'a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Soğuk Savaş'ta oluşan, antlaşmalara dayalı güvenlik mimarisinin önemli bir ayağı daha yok oldu. Bu, aslında küresel güçlerin güvenlik stratejileri kapsamında kendilerini sınırlayan prangalardan kurtulması anlamını taşıyor. Bu, Trump döneminde başladı. Yani INF Antlaşması'nı iki tarafın iptal etmesi, arkasından START Antlaşması'nın feshinin gündeme gelmesi... Geçen hafta Rusya nükleer silah denemelerinin yasaklanmasını önleyen anlaşmadan da çıktığını deklare etti. Dolayısıyla büyük devletler, uluslararası alanın doğrudan doğruya realizme, tam anlamıyla anarşik bir ortama doğru gitmesi nedeniyle inisiyatiflerini daha özgürce kullanabilmek için bu anlaşmalardan tek tek çıkıyorlar. Biliyorsunuz Trump, Paris İklim Antlaşması'ndan bile çıktı. Yani eskiden uluslararası anlaşmalar uzun süreli olurdu ama artık çok kısa süreli. Bu yüzden de hiçbir önemi kalmış değil. Şimdi Rusya için Avrupa Konseyi'nden atılmış olmak da şans açıkçası. Rusya, kendi ideal uluslararası doktrinini gerçekleştirmek için prangalardan elini temizliyor. Çünkü bunlar Soğuk Savaş sonrasında tekrar nükleer dehşet dengesine dönülmemesini hedefleyen antlaşmalardı. Ama geriye dönüp baktığımızda her ülkenin işine geldiği şekliyle bunu çiğnediğini görüyoruz. İşte İsrail'in nükleer silah bulundurmaması gerekirken, nükleer silahının olduğu ortaya çıktı. O zaman Putin diyor ki, ben niye bu sistemlerin içindeyim? 90'lı yılların güvenlik mimarisiyle artık bu işler yürütülemez ve bu güvenlik mimarisi içinde sıkıştıran anlaşmalarla da Rusya uluslararası alandaki politikasını uygulayamaz diyerel antlaşmalardan bir bir vazgeçiyorlar. Bunu Amerika başlattı, Putin de resti gördü.”
‘ABD SALDIRGANLIĞI SİNEYE ÇEKİLMEYECEK’
Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, gelişmenin sürpriz değil, malûmun ilanı olduğunu söyledi. “Zaten Rusya ile Atlantik Cephesi, Ukrayna ve Doğu Avrupa üzerinde fiili bir savaş içerisinde.” diyen Perinçek, şöyle devam etti:
“ABD, NATO ve Atlantik Cephesi, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı'nın dağılmasının ardından NATO'nun doğuya genişlemeyeceği yönünde verdiği sözleri tutmadı. Bunun da ötesinde 5-6 kez doğuya doğru genişledi. Böylece somut olarak bu antlaşmayı ortadan kaldırmış oldu. Ukrayna'ya yapılan silah yardımları ve her türlü askeri destek de böyle bir antlaşmayı geçersiz kılmıştı. Rusya ise NATO'nun kuşatma politikasını delmek için özel askeri harekât başlatmıştı. Bu antlaşmanın sonlandırılmasını, harekâttan sonra izlenen çizginin devamı olarak görmek lazım. “Diğer yandan artık 90'larda başlayan tek kutuplu dünya sürecinin de, bu sürecin antlaşmalarının da ortadan kalktığını ve inisiyatifin Avrasya Cephesi'ne geçtiğini söyleyebiliriz. Rusya, bu antlaşmayı feshederek Avrasya Cephesi'nin Amerikan saldırganlığını sineye çekmeyeceğini ve bu konuda kararlı bir tutum göstereceğini bize ifade ediyor.”
‘ABD, AKKA'NIN TECAVÜZCÜSÜDÜR’
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, sosyal medya hesabından konuyla ilgili yaptığı paylaşımda şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dışişleri Bakanlığımızı anlamak pek kolay değil. ABD, AKKA’nın tecavüzcüsü olarak Yunanistan’da askeri yığınak yapmadık yer bırakmadı. Fransa GKRY’de üslenme dahil yığınaklanma anlaşmaları imzaladı. İngiltere Güney Kıbrıs Egemen Üslerinde Gazze sonrası önceden görülmemiş boyutta İsrail destekli yığınak gerçekleştirdi. Artarak devam ettiriyor. Türkiye sayesinde NATO genişlemesi (İsveç-Finlandiya) tarihte örneği görülmemiş boyutta sağlandı. YPG ve PYD’ye destek veren Irak ve Suriye kaynaklı ABD üsleri Türk SİHA’larını düşürmeye devam ederken ve NATO müttefiklerimizin çoğu tulum çıkarır gibi Gazze Katliamına rağmen İsrail’e destek yağdırırken tek derdimiz Rusların AKKA’dan çekilmesi mi? Ne diyebilirim? Gerçekten bilmiyorum. Ortada bir anlaşma var ve sözde müttefiklerimiz bunu fiilen ortadan kaldırıyor. ABD ve NATO’nun bu arsızlığının bizim kapımızı çalacağını ve hatta çaldığını görmek için ne bekliyoruz.”