09 Ocak 2025 Perşembe
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Akşener  İmamoğlu hamlesinin siyasi amaçları

ABD denetimindeki kuvvetler her türlü hileye, tertibe ve şiddete başvuracaktır. Çünkü onlar demokratik, özgür ve hoşgörülü bir seçim ortamından değil şiddetten, çatışmadan ve kaostan medet ummaktadır. Bu nedenle 2023 seçimleri Türkiye tarihinin en kritik ve en çatışmalı seçimleri olacaktır

Akşener  İmamoğlu hamlesinin siyasi amaçları
A+ A-
İBRAHİM KASAPOĞLU

Bugüne kadar dünyadaki bütün devrimlerin ve karşı devrimlerin bir tek mesajı vardır. O da şudur: Ben senin hukukunu ve dolayısıyla iradeni tanımıyorum!

23 Nisan 1920’deki Türk Devriminde Mustafa Kemal’in mesajı şuydu: ‘Ey Vahdettin, Türk Milleti olarak biz senin hukukunu ve iradeni tanımıyoruz ve BMM’yi kuruyoruz.’

12 Eylül 1980’de veya 15 Temmuz 2016’da Amerikan Gladyosunun mesajı da: ‘Ey Türk milleti ve devleti, biz sizin hukukunuzu ve iradenizi tanımıyoruz ve darbe yapıyoruz.’

Tabii bunu böyle açıkça söyleyemiyorlar. Demokrasi, özgürlük, hak, hukuk, adalet, yurtta sulh vb. gibi sahte ve yalancı ifadelerle süslüyorlar. Ama gerçek bunlardır. Devrimlerin veya karşı devrimlerin mantığı ve mesajı budur.

ABD’NİN İMAMOĞLU ATAĞI

6’lı masa ABD siyasetleri etrafında bir araya gelmişti. Amacı da ABD’nin istediği bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmak. Ama iş çok uzadı. Hatta masada itirazlar ve bölünmeler oldu. Taht kavgaları başladı. Kılıçdaroğlu kendisini aday gösterirken, Gladyonun kraliçesi Akşener ‘İmamoğlu’ dedi. İşler sarpa sardı. Tam masa dağılmak üzereyken İmamoğlu’na verilen ceza imdada yetişti. Böylece ABD adayını ilan etmiş oldu. Hem de ‘diktatöre ve zalime’ karşı mücadelede mağdur olan ‘kahraman’ bir aday.

Türk halkı mağdurun yanındadır. Mağdura kucak açar. Onu korur, kollar. Ama gerçekten mağdur ise. Ancak mağdur rolü oynayanın yüzü çabuk açığa çıkar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar demişler.

KUKLADAN KAHRAMAN OLMAZ

Vatan Partisi Genel Sekreteri Sayın Özgür Bursalı “ABD Türkiye’de Zelenski gibi sahte kahramanlar yaratıyor.” Başkan Yardımcısı Sayın Utku Reyhan İmamoğlu hamlesini “ABD adayını ilan etti.” diye açıkladı. Çok haklı ve doğru tespitlerdir.

Ancak biz kuklalara değil de kuklacıya bakalım. İmamoğlu ABD’nin adamıdır. Akşener de Gladyonun kraliçesi. Bunların kendisinin bir iradesi yoktur. Bu ikili İmamoğlu’na verilen cezayı fırsata çevirme peşindedir. Ancak İmamoğlu’ndan bir kahraman çıkmaz. Etkili bir hamle yaptık diye şimdilik seviniyorlar. Sevinçleri erkendir, kursaklarında kalacaktır. Bu iş daha çok su götürür. Bunlar Kılıçdaroğlu’nu arkadan hançerlemeye çalışıyorlar. 6’lı masadakilerin işi gücü birbirlerine çelme takmaktır.

ABD’NİN VERDİĞİ GERÇEK MESAJ

ABD İmamoğlu hamlesiyle sadece adayını açıklamadı. Kuklacının verdiği esas mesaj şudur. Türk milletine ve Türk devletine ‘ben senin hukukunu tanımıyorum.’ dedi. ‘Benim adayıma suç işlese de ceza veremezsin.’ dedi. ‘Ben senin seçim hukukunu da tanımıyorum. Benim adayım kazanmazsa kalkışma yaratırım.’ dedi. ABD’nin verdiği mesaj şiddettir, turuncu karşı devrimdir.

O açıdan ABD’nin verdiği mesajı doğru okumalıyız. Türk devleti 2023 seçimlerinde ne kadar demokratik davranırsa davransın eğer ABD’nin adayı kazanamazsa seçim sonunda gelişecek turuncu kalkışmaya hazır olmalıdır. Hatta seçimin kendisi bile savaş meydanına dönecektir. Amerikan kuvvetleri her türlü hileye, tertibe ve şiddete başvuracaktır. Çünkü onlar demokratik, özgür ve hoşgörülü bir seçim ortamından değil şiddetten, çatışmadan ve kaostan medet ummaktadır. Bu nedenle 2023 seçimleri Türkiye tarihinin en kritik ve en çatışmalı seçimleri olacaktır.

ABD’NİN SON ŞANSI 2023 SEÇİMLERİ

ABD neden Türkiye’ye çok önem veriyor. Neden Yunanistan, Doğu Akdeniz gibi çevresine üsler kurarak Türkiye’yi kuşatıyor? Neden PKK gibi terör örgütlerini silahlandırıyor? Neden Fas, Tunus, İtalya, Bulgaristan, Romanya değil de Türkiye?

Bunun en önemli nedeni Türkiye’nin Atlantik denetiminden çıkarak Avrasya’ya kayması hatta ona önderlik etmesidir. Bir canlının en çok korktuğu düşmanı ölüm ise ABD’nin de azraili Avrasya’dır. Yakın bir gelecekte emperyalizmi ve hegemonyacılığı tarihin çöplüğüne gönderecek olan kuvvet Avrasya cephesidir.

Bugün Avrasya cephesinin en önemli öncü ülkeleri Çin, Hindistan, Rusya, İran ve Türkiye’dir. Çin ve Hindistan daha çok ekonomik ataklarıyla, Rusya, İran ve Türkiye ise silahlarıyla bu yeni Avrasya uygarlığını kurmaktadır.

ABD emperyalizmi bunu çok iyi bildiği için Avrasya’nın öncü ülkelerine karşı tehditlerini artırmıştır. Çin’i Tayvan’dan, Rusya’yı Ukrayna’dan, İran’ı içinde kargaşalık çıkararak, Türkiye’yi Doğu Akdeniz ve Güney’deki Suriye cephesinden sıkıştırmaktadır.

Ak Parti 2002 yılında ABD’nin desteğiyle iktidar oldu. 2014’lere kadar onun desteğiyle geldi. Hatta onun eş başkanıydı. ABD 2015 yılından beridir Türkiye’deki hükümetten memnun değildir. Onu değiştirmek hatta yıkmak istemektedir. Çünkü hizadan çıkmış milli çizgiye gelmiştir. Bugün Ak Parti Hükümeti, ABD’nin piyonları olan PKK ve FETÖ’ye kan kusturmaktadır.

ABD bunun için önce 2015 seçimlerinde PKK/HDP’ ye barajı aşırttı, onu meclise soktu ama hükümeti düşüremedi.

15 Temmuz 2016’da FETÖ eliyle darbe yapmaya kalktı ama Dimyat’a pirince giderken elindeki bulgurdan oldu. Elindeki bütün silahlı Gladyosu Türk milleti ve Türk ordusu tarafından ezildi.

ABD şimdi bütün umudunu 2023 seçimlerine bağlamış durumdadır. Türkiye’de Hükümeti devireceğini söylemektedir. Hatta bunu aleni olarak bizzat Başkan Biden’in ağzından ilan etmektedir. Türkiye’deki işbirlikçi muhalefet olan Biden tayfasını 6’lı masada bunun için toplamaktadır.

İMAMOĞLU PROJESİ İKTİDAR PLANI MI? KAOS PLANI MI?

Cezasız suç olur mu? Hakaret, küfür, aşağılama vb. gibi suçların serbest olduğu bir devlet düzeni olur mu? İmamoğlu cumhurbaşkanı seçilirse veya CHP hükümet olursa herkes birbirine ‘özgürce’ hakaret mi edecek? Böyle bir saçmalık olur mu? Böyle bir iktidar projesi olur mu? Bunun bir iktidar projesi olmadığı açık değil mi? Bu olsa olsa ABD’nin bir kaos planıdır. Buradan iktidar çıkmayacağını sağduyulu herkes bilir. Kendine Atatürkçüyüm, milliyetçiyim, halkçıyım, yurtseverim diyen yurttaşlarımıza soruyorum. 6’lı masa iktidar olduğunda bir hukuk düzeni olmayacak mı? Eşkıyalık düzeni mi olacak?

CHP ve İyi Parti tabanındaki iyi niyetli sade yurttaşlarımızı anlıyorum. Tayyip Erdoğan’ın bir diktatör, TC Devletinin de zulüm yapan bir diktatörlük olduğunu düşünüyorsunuz. Onun için zulme, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı mücadele edilmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Hatta Vatan Partisi ve onun lideri Dr. Doğu Perinçek’i bu ‘zalimin’ yanına gittiği için eleştiriyorsunuz?

Peki, sevgili kardeşlerim, bunlar gerçek mi? Algı mı? Olgu mu? Sizler Atatürk’ün ‘Hayatta gerçek yol gösterici bilimdir’ ilkesine inanan insanlarsınız. O zaman kara propagandaya değil de gerçeklere bakalım.

Doğru, Ak Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2014’lere kadar Amerika ile işbirliği halindeydi. Hatta eş başkandı. Onların döneminde Türk ordusuna ve vatansever aydınlara karşı Ergenekon ve Balyoz kumpasları kuruldu. Ancak, ne zaman ABD ve FETÖ onun altını oyup iktidarı istedi, o zaman iş değişti. Milli çizgiye geldi. PKK açılımına ve FETÖ’ye karşı mücadeleye başladı.

Şimdi CHP ve İyi Parti 10 yıl öncesi Ak Partinin savunduklarını savunuyor. Terörle iltisaklı olduğu için temizlenen 85.000 KHK’lının tekrar devlete alınacağını söylüyor. Bu tekrar Türkiye’de Gladyonun iktidar olması değil midir? Yapacakları ilk iş Türk devrimcilerini ve bütün vatanseverleri katletmek olmaz mı?  Biz devrimciler size ne kötülük yaptık ki bizi Gladyonun cellatlarının ve giyotinlerinin önüne atıyorsunuz? Bizler vatanımız ve milletimiz için cezaevlerine girmeye razıyız. Lakin bu sefer iş sadece cezaeviyle kalmaz ki. Bizleri sorgusuz sualsiz kurşuna dizerler. Haydi diyelim antiemperyalist bilinciniz bulanıklaştı. Peki, vatansever vicdanınız bunu nasıl kabul edecek?

PKK ve FETÖ gibi terör örgütleri savunularak iktidar olunabilir mi? Buna Türk milleti, Türk devleti izin verir mi? Türkiye’de hangi babayiğidin buna gücü yeter? Bunun bir iktidar projesi olmadığı ABD’nin bir kaos projesi olduğu belli değil mi? Atatürk’ün kurduğu parti terörden, emperyalizmden umut bekler mi?

Bugün Ak Parti’nin her yaptığı doğru mu? Elbette ki doğru değil. Hatta çok ciddi vahim hataları var. Suriye politikası. Ukrayna politikası çok hatalıdır. Hele ekonomi politikası hâlâ çok yetersiz ve eksiktir. Ama milli konularda ve teröre karşı mücadelede Türkiye cephesindedir. Burada CHP veya İyi Parti gibi bir muhalefet partisinin yapması gereken nedir? İktidarın hatalarını, yanlışlarını eleştirmek ama milli konularda Türkiye’nin yanında olmaktır. Doğru muhalefet her şeye karşı çıkmak değildir. Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ın tezlerini savunmak, ‘Mavi Vatan politikası yayılmacılıktır’ demek, ‘Suriye’de Türk ordusunun ne işi var?’ demek, PYD’nin kurtuluş savaşı verdiğini söylemek, Azerbaycan-Ermenistan savaşında Azerbaycan’ın zaferine soğuk bakmak bir muhalefet partisine yakışır mı? Bu ancak analiz yeteneğini yitirmiş, fanatikleşmiş, körü körüne Tayyip düşmanlığı yapan bir duruma düşmektir. Fanatizm emperyalizme bağımlı faşizmin ve yobazlığın ürünüdür. Kendi kafasını kendi omuzlarında taşıyan her Türk yurttaşı olguları zihninde tartışır ve vicdanında sorgular.

Sevgili dostlarım, hiçbir yara olduğu gibi kalmaz. Ya kangren olur insanı öldürür ya da tedavi edilerek sağlığına kavuşur. Bu sizlere dostça bir uyarıdır. CHP ve İyi Parti işbirlikçilikten ihanet çukuruna yuvarlanma sınırına gelmiştir. Bunun bir adım ötesi uçurumdur. Sizleri Atatürk'ün “Gerçek yol gösterici bilimdir” ilkesini hatırlamaya ve ona uygun olarak olayları bilimsel bir gözle değerlendirmeye davet ediyorum.

Algı operasyonuyla, yalanla, psikolojik savaşla dünyada kazanılmış bir zafer yoktur. Eğer yalanlarla kazanılacak olsaydı Hitler’den kimseye kalmazdı. Bildiğiniz gibi kara propagandanın babası Hitler’in propaganda bakanı Göbels’di. O Göbels ki ‘söylediğiniz yalana inanmazlarsa daha büyük yalan söyleyin’ diyen kişidir. Ama onların sonu intiharla bitmiştir.

KUKLALAR VE KUKLACI

Türkiye kamuoyu kuklaları tartışıyor. 6’lı masanın adayı İmamoğlu mu olacak? Yoksa Kılıçdaroğlu mu olacak? İmamoğlu ve Akşener ikilisi Kılıçdaroğlu’nun altını mı oyuyor? İmamoğlu’nun adaylığı son yargı kararıyla öne mi geçti? İmamoğlu’nun yeniden yıldızı mı parladı? Bu durum değişebilir mi? Kılıçdaroğlu bu saatten sonra adaylıkta ısrar edebilir mi? Vb. gibi.

ABD’nin Kılıçdaroğlu’nun üstünü çizdiği kesin. Onun istediği Türkiye’nin Zelenski’si olacak İmamoğlu. Gladyo kraliçesi gibi Türkiye’deki has işbirlikçilerini de harekete geçirmiş durumda. Ama buna ABD’nin gücü yeter mi, yetmez mi? Bu tartışılır. Bunu önümüzdeki dönemde göreceğiz.

Ne tuhaftır ki İmamoğlu’na verilen cezaya Biden tayfası sevinirken Ak Parti üzüldü. Yargı kararı karşısında Ak Parti kurmayları panikledi. Nasıl tepki vereceklerini şaşırdılar. Hep kuklaları hedef aldılar. ‘İmamoğlu’nun Tayyip Erdoğan’ı taklit ettiğini (ki Tayyip Erdoğan da daha önce yargı kararıyla siyasi yasaklı ilan edilmişti), İmamoğlu’nun sahte kahraman olduğunu, yargı sürecinin henüz bitmediğini söylediler.

Son Dakika Haberleri