Alevi önderlerden İsviçre’deki ‘Alevi mezarlığı’na tepki: Ölülerle uğraşmayı bırakın!

İsviçre’nin Bern kentinde Alevi mezarlarını ayırma girişimi tartışmalara neden oldu. Dergah Bern tarafından yürütülen çalışmaya yerel yönetimden de destek geldi. Bern Şehir Parlamentosu, 296 bin franklık krediye onay verdi. Alevilere ayrı alan ayrılan yer ise Bernese Bremgarten mezarlığında bulunuyor.

Avrupa’daki Alevi inanç önderleri yaşanan gelişmeleri Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. Belçika’da yaşayan Hıdır Abdal Sultan Ocağı (Düşkünler Ocağı) Dedesi Etem Uğurlu şunları ifade etti:

‘MEZARLIK AYRIMI KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİLDİR’

“İnsan ya inandığı gibi yaşar, ya da yaşadığı gibi ölür.

"Avrupa özelinde konuya baktığımızda, sadece kendi toplumundan insanların mezarlarını bir arada görmek için yapılan bir uygulama olduğunu görmekteyim. Yani mesele Sünni-Alevi meselesi değil, Hristiyan-Müslüman meselesi olarak ele alınır. Keza Türkiye'de Alevi-Sünni mezarlığı diye ayrılmaz. Ermeni (Hristiyan) mezarlığı, Yahudi mezarlığı görürsünüz. Yani dini ayrımlardan ötürü mezarlıklar ayrılır. Avrupa da baş gösteren, Kuran'sız, Peygambersiz, Ehlibeyt'siz marjinal bir zihniyet maalesef oluşmuştur. Bu zihniyetin ürünü olarak ‘Alevi dini’ gibi bir düşünceyle yapılan mezarlık ayrımları, Alevi yol ve erkanına göre kesinlikle doğru değildir. Fakat Allah'a, Peygamberlerine, Kitab'a, Ehlibeyt'e yakın ve kabul eden kim varsa ki Alevi-Sünni-Şia ayrımı yapmaksızın aynı mezarlıkta bulunmaları doğru bir uygulamadır.

"Mezarlıkları ayırarak, Hakka göçenlerimizi cennetlik bir kul haline getiremeyiz. Kişinin ameli yani yaşantısı onunla birlikte gidecek olandır. Yüce Kuran buyurur ki; Bakara Suresi, 94. ayet: De ki: 'Eğer Allah katında ahiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) doğru sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin.'

"Yani öyle bir hayat yaşamalıyız ki, Hak'tan gelen ölüm bize bayram günü olsun, sevdiklerimizle kavuşma günü olsun.

"Yine bir Hak aşığının buyurduğu gibi

"Fırsat elde iken bir amel kazan

"Gül cemalin bir gün solsa gerektir

"Nefsine aldanma tapma dünyaya

"Dünya malı burada kalsa gerektir.

"Tüm insanların inançlarından dolayı aşağılanmadığı, sürgün edilmediği, barış ve huzur içerisinde hayatlarını sürdüğü günler diliyoruz."

AVRUPA’NIN TÜRKİYE’YE ALEVİLER ÜZERİNDEN OYNADIĞI OYUN

Alevi inanç önderi Umut Yıldırım, oynana oyunlara dikkat çekti. Yıldırım şu görüşleri ifade etti:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin yapmış olduğu inkılaplar onun Avrupa’dan daha önde ve ileride olduğunu kanıtlar iken, buna en güzel örnek olarak; Türkiye’de kadınlar Seçme ve Seçilme Hakkını İsviçreli kadınlardan 36 yıl önce elde etmişlerdir.

"İnkılaplarda olduğu gibi inanç ile ilgili olarak da Türkiye’de hiç bir mezarlıkta burası su mezhebin mezarlığıdır diye bir ibare bulunamaz.

"Ancak Avrupa’da Hıristiyanlık inancına mensup her mezhebin kendine ait kutsanmış bir mezarlığı bulunmaktadır. Bugün İsviçre’de Alevilere ait bir mezarlık tahsis edilmesi Avrupa’nın kendi geri kalmış düşünce ve zihniyetine Aleviler üzerinden Türkiye’yi de ortak ederek 'güzel ahlak üzerine kurulu' İslam inancını zedelemeye çalışmasıdır.

"Avrupa’da bulunan Hıristiyan ve Yahudi inançlarına mensup kişilerin birçoğu kendi mezhepleri adına yapılmış mezarlıklara defnedilir ve kendi mezhebinden olmayanların defnedilmesini genellikle kabul etmezler. Modern dünyada, farklı inançlara sahip kişilerin aynı mezarlıklarda defnedildiği durumlar giderek yaygınlaşırken, İslam inancında hali hazırda var olan bu yöntem Aleviler üzerinden yok edilmek isteniyor. Yani Batı modernleşirken Türkiye’nin ise ilkelleşmesi bekleniyor."

ALEVİLİK İSLAMIN BİR YORUMUDUR

“Biz Aleviler İslam inancının bir yorumuyuz, tıpkı İslam inancının içinde olan bir çok diğer yorumlar gibi. Bizler bunu şu şekilde yorumluyoruz; dünya üzerinde binlerce dere vardır bu dereler farklı iklim yapılarından geçerek birleşir ve nehirleri oluşturur nehirler birleşerek okyanusa dökülür. İşte okyanus İslam inancıdır, nehirler ve dereler ise İslam inancını oluşturan yörelere ve bölgelere göre farklı ibadet ve dua şekilleri olan birer yorumudur.

"Bizler güzel ahlak üzerine kurulu (İslam) bir inanca mensup Alevi toplumuyuz. Bizim şiarımız 72 millete aynı gözle bakmak iken nasıl olurda bugün 'Alevi mezarlığı' diye ayrı bir mezarlık istiyoruz. Bu şekilde kendi inancımızın bize verdiği edep ve ahlak ile çelişmiş olmuyor muyuz?

İNSAN YETİŞTİREN MABETE RASTLAMAK ZOR

“Eğer bir insan kendini geliştiremez ise yolun gereklerini öğrenmez ise, inancı ile ilgili onun kendilerinden sonra gelecek olan gençlere daha yararlı nasıl olunuru tartışmak yerine, ölülerle uğraşırlar çünkü onlar zaten öldüğünden itiraz dahi edemezler.

"Bir söz vardır; Mabet yapan birçok insana rağmen, insan yetiştiren mabete rastlamak çok zor.

"Bizim şiarımız ilim ve fenin önderliğinde İslam inancını ve yolumuzun gereklerini bizden sonraki gençlere en iyi şekilde nasıl verebileceğimizi tartışmaktır.”

HİÇBİR ŞEY SİZE KARŞILIKSIZ ALTIN TEPSİDE SUNULMAZ

“Bizlerin unutmaması gereken hiç kimsenin size karşılıksız bir şeyleri vermeyeceğidir. Bu yüzden bizler daha iyi düşünmeli daha temkinli hareket etmeli ve inancımıza daha hakim olarak kendi savunduğumuz ahlaki ve inançsal değerler ile çelişmeden belli kararları almalıyız ki, gelecekte tarihe utanç verici bir şekilde geçmemiş olalım.”