22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alevi önderlerinden AABF'ye: Emperyalist devletlerden hak-hukuk dilenmeyiz

Almanya'da Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Parlamentosu'nun, Aleviliğin ayrı bir din olarak tanınmasına yol açacak, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)'na 'Kamu Tüzel Kişilik' statüsü verme kararına tepkiler sürüyor.

Alevi önderlerinden AABF'ye: Emperyalist devletlerden hak-hukuk dilenmeyiz
A+ A-
GÖKHAN BÜYÜK

Eski Alevi Kültür Derneği ve Vakfı Başkanı Ali Kemal Alp ve eski Pir Sultan Abdal Derneği Antalya Şube Başkanı Hasan Karasoy, Aleviliğin İslam'dan ayrı bir din olmadığını, Almanya'da alınan kararın Türkiye'de yaşayan Alevileri kesinlikle bağlamayacağını vurguladılar.

Hacı Bektaşı Veli, Yunus Emre, Seyyid Nesimi, Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Virani, Hatayi, Hasan Dede, Pir Sultan Abdal, Harabi gibi Alevi büyükleri, yani Anadolu Aleviliğini var eden büyük düşün ve eylem adamları, arkada kalan 800 yıl boyunca gerçek İslam’ı, kendilerinin temsil ettiklerini söylediler. Bu büyük halk ozanı ve düşünürlerin Müslüman olmadığını iddia etmek, herhalde onların anılarına yapılabilecek en büyük kötülük” diyen Ali Kemal Alp, emperyalist projelere dikkat çekti. Kararın amacının Türk Milletini bölmek olduğunu söyleyen Alp'in açıklamaları şöyle:

'TÜRK MİLLETİ İLE BERABERLİKLERİNİ KAYBETMİŞLER'

Aleviliği İslam dışı gören insanlar milletin hiçbir sevincini paylaşamıyorlar. Devamlı Türkiye acılar çeksin, başarısızlıklar olsun istiyorlar. Bunlar, Türk milleti ile ortak beraberliklerini kaybetmiş menfi unsurlar. Bütün umutları da Amerika ile birlikte. 'Türkiye zayıflar, başarısız olur, ekonomik bunalımdan yaralı olarak çıkar, o zaman biz de Amerika'yla beraber projemizi yürütürüz' diye düşünenler var. Ama hiçbir kıymetleri yok. Bu milletin muazzam bir duygu beraberliği var, ortak umutları ve özlemleri var."

'KÜRT KOZUNDAN SONRA SIRA ALEVİLERDE'

Almanya ve emperyalist ülkeler, mazlum devletleri etnik ve mezhepsel bağlamda parçalamak istiyorlar. Ülkemizde Kürt kozunu kullandılar, şimdi de sıra Alevilere geldi. Cumhuriyet değerlerine kıymet veren, Kurtuluş Savaşı sonucu Türk milleti olduğunu kabullenen yol yolcuları, bu tür akla uygun olmayan girişimleri bilime dayanarak reddeder. Kışkırtmaya ve bölmeye varmanın hedefi Sünni ve Alevilerin Kurtuluş Savaşında oluşturduğu Türk milletidir. Hedef cumhuriyet değerleri, milletimizin birliğini bozmaktır."

'EKSENLERİ SAPTI'

Emperyalist kışkırtmanın içinde olanlar, yola zarar verirler. Halkımız bunları yakından gözlemlenmekte ve tedirgin olmaktadır. Aynaya baktığında Ali'yi görenler, 'En hakiki mürşit ilimdir' diyen Mustafa Kemal Atatürk'e gönül verenler gidişata 'dur' diyecekler. Emperyalist planlar içinde hak arayanlar çoğunlukla Avrupa'da örgütlü olan kurumlardır. Ayakları bu toprağa basmadığı için eksenleri sapmıştır. "

'DEVLETE GÖREV DÜŞÜYOR'

Aleviler Türk milletinin asli unsurudur ve istekleri birliğimizin bozulmamasıdır. Devlet ayrımsız ve karşılıksız bu ibadet evlerine maddi kaynaklarda bulunmalı. Elektrik, su ve diğer giderlerini karşılamalıdır. Cemevlerinin yapılması için il ve ilçelerde arsa temin etmeli ve yapılması için destek sağlamalıdır. Devlet, kurumlara yanlış yaptıran ve kendilerini İslam dışı görenleri göz önüne alarak karşı duruş almamalıdır. Kardeşlik temelinde Alevilerin isteklerini yerine getirmelidir.

AYNI MERKEZ YILLARDIR AYRIŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR

Eski Pir Sultan Abdal Derneği Antalya Şube Başkanı Hasan Karasoy da yıllardır “Ali'li Alevilik-Alisiz Alevilik”, “Alevilik ayrı-Bektaşilik ayrı”, “Kürt Alevisi-Türk Alevisi”, “Alevilik İslam içi - İslam dışı”, “Arap'ın Alevisi” gibi tartışmalar yaratıldığını söyledi. “Alevi örgütlerinde yıllardır bir merkezden ayrıştırma tartışmaları yaratılıyor” diyen Karasoy, Aleviliğin İslam içi olup olmadığını tartışmanın yanlış olduğunu belirtti.

Karasoy şöyle konuştu:

'ZALİMİN EKMEĞİNİ YİYEN ZALİMİN KILICINI SALLAR'

Almanya'nın bir eyaletinde alınan bu karar Türkiye'de yaşayan Alevi yurttaşları bağlamaz. Çünkü Alevi toplumu, haksızlığa direnen ve tüm insanlığa aynı gözle bakan bir felsefe güder. Aleviler bilir ki; zalimin ekmeğini yiyen, zalimin kılıcını sallar. Alevi Bektaşi toplumu emperyalist Batı'dan hak hukuk dilenmeyecek kadar asil bir milletin unsurudur. Toplumumuzu ayrıştırmaya yönelik alınan kararlar ülkemizde Alevi-Sünni çatışmasını körükler. Benzer kışkırtmalarla Çorum, Maraş ve Sivas illerimiz emperyalizmin kanlı oyunlarına sahne olmuştur. Dün, meclislerinde 'Ermeni Soykırımı yapıldı' diyerek Ermeniler adına karar alanlar, nasıl Türkiye Cumhuriyeti'ni mahkum etmeye çalıştılar ise bugün de Alevilerin haklarını korumak adına Sünni toplumunun Alevilere baskı yaptığını ileri sürüp, iki kardeş toplumu birbirine düşman etmeyi amaçlıyor. Nasıl ki Suriye'de Alevi, Sünni, Hıristiyan, Musevi birlik içerisinde, kardeşçe yaşıyorsa, bizler de Türkiye'de dostluk ve vatanbirliği içinde yaşayacağız. Emperyalist Batı'nın bu tür kararlarla birliğimize nifak sokmasına izin vermeyeceğiz."

'BÖLÜCÜ FAALİYETLERİNE ZEMİN YAPIYORLAR'

"Çıkar ve rant beklentisi ile Alevi toplumunun sözcülüğüne soyunan ve bu alanları siyasi örgütlenme ve bölücü faaliyetlerin zemini olarak kullanan kişiler çoğaldı. Ancak şu iyice bilinmelidir ki, Türkiye'de yaşayan milyonlarca Alevinin ortak düşünce yapısı tam bağımsız Türkiye, sonuna kadar Atatürk'e ve Cumhuriyete bağlılıktır. Söz konusu rantçılar bu milyonların karşısında elbette varlık gösteremeyeceklerdir. Bilinmelidir ki, Alevi Bektaşi yurttaşlar İdris-i Bitlis ile Yavuz Sultan Selim ittifakını savunan PKK terör örgütünü lanetlemektedir. Aleviler Mustafa Kemal'e karşı isyanlarda bulunan Şeyh Sait, Said-i Nursi, FETÖ gibi odakları Muaviye, Yezid katarında görmektedir. Cemevi ve dernekleri basamak olarak kullanıp Meclis'e giren ve Alevileri bölücü örgütlere pazarlamaya çalışan kişileri Alevi toplumu ancak Yezid mertebesinde görür.

“Alevi Bektaşi toplumunun talebi, Türkiye'de yaşayan 80 milyon insanın inanç ya da ırkı yüzünden ayrıştırılmadan, birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşlik ruhu ile yaşamalarının sağlanmasıdır. Okul kitaplarında toplumun asli unsurunu oluşturan farklı inanç gruplarını incitecek kasıtlı yayınlar engellenmelidir. Ülkemizin tarikatlar, mezhepler ülkesi gibi görünmesi engellenmeli. Cemevlerinde faaliyetler ve giderler cenaze hizmetleri, Cem erkanları, Kırk ve Yıl Lokmaları, semah ve müzik faaliyetleri, Nevruz, Hıdırellez, Hızır, Muharrem Ayı ve Kurban Bayramı etkinlikleridir. Tüm bu faaliyetlerin giderleri cemevini kullananlar tarafından karşılanmaktadır. Cami giderlerinin devlet tarafından karşılanması, cemevi giderlerinin karşılanmaması haksız bir uygulamadır.

TÜRKİYE'DEN KİMSE KABUL ETMEZ

Balıkesir Çepni dedesi Seyfi Oğuz: “Alevilik diye ayrı bir din olamaz. İslâmiyet içinde mezhep de diyebiliriz, İslâmiyet’in özgün bir yorumu da diyebiliriz. Din olabilmesi için peygamberi ve ayrı bir kitabı olması lazım. Bir Alevi dedesi olarak Hz. Ali’nin dışında bir Alevilik aklımın ucundan geçmez. Bunu yapanlar ‘Ali’siz Alevilik’ diyenler… Bu söz konusu bile edilemez. Muhatap bile saymam. Ayrıca bunu Türkiye’de kimse kabul etmez.” Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli: “Güzel bir başlangıç. Elin ecnebisi saygı duyuyor. Maalesef Türkiye’de buna önem vermiyorlar. Üzülüyorum. İnşallah yasalara uygun olarak burada da böyle bir karar alınır. Aleviliği İslâm dışına çıkartmadan, Hz. Ali’nin onurlu yolunu götürürlerse büyük mutluluk duyarım. Alevi Sünni biriz. Kardeşiz. Vatanımız, bayrağımız bir. Mezarlığımız da bir.” İstanbul Şahkulu Sultan Vakfı Genel Sekreteri Kamber Yıldırım: “Olumlu gelişme. Kurumlar arasında yorumlayış farklı olabilir. Ama Alevilik adına kazanım olarak görüyorum.”

Ercan Dolapçı
Alevi Almanya AYRIŞTIRMA