Alevilerden İmamoğlu'na suç duyurusu
Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir, 23 Nisan'da çocuklara gönderilen kitapçıkta Aleviliğin ayrı bir din gibi resmedilmesinin, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.
Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir, 23 Nisan'da çocuklara gönderilen hediye kolileri içindeki kitapçıkta Aleviliğin ayrı bir din gibi resmedilmesinin, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çocuklar için bastırdığı kitapçıkta Aleviliğin ayrı bir dinmiş gibi gösterilmesi tepkilere neden oldu. Konuyla ilgili olarak Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Özdemir’in avukatı Taha Çalık’ın hazırladığı suç duyurusu dilekçesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verildi. Suç duyurusu dilekçesinde, İmamoğlu'nun başkanlığındaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hediyesi olarak yüz bin çocuğa hediye paketi gönderdiği hatırlatılarak, İmamoğlu’nun bu durumu şahsi Twitter adresinden duyurduğu belirtildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı hediye kolisinin içerisinde yer alan çocuklar için özel hazırlanmış kitapçıkta Aleviliği aşağılayıcı nitelikte görsel ve ifadelere yer verildiği belirtilen dilekçede, kitapçığın bir sayfasında farklı dinlerin temsilcilerinin resmedildiği, İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik olmak üzere üç temel semavi dini temsil eden üç din adamının yanında Alevilik inancını temsil etmek üzere, Aleviliği temsil edebilecek niteliği haiz olmayan sıradan bir kişinin resmine yer verildiği savunuldu.
‘OLUMSUZ SONUÇLARA YOL AÇAR’
Dilekçede, kasıtlı bir şekilde kitapçığa konulan bu görsel ve açıklamaların, Alevilik inancı hakkında yanlış bilgiler içermesinin yanı sıra öğrenme çağındaki gayri mümeyyiz çocukların zihinlerinde son derece sakıncalı imgeler uyandırabilecek mahiyette olduğuna işaret edildi. Aleviliğin İslam dininden bağımsız ayrı bir din olarak tanımlanmasının olanaklı olmadığı kaydedilen dilekçede, şu ifadeler yer aldı:
“Öğreti ve uygulamadaki bu farklı tanımlamalar, Aleviliğe zarar verecek nitelikte değilken, Aleviliği İslam dininden kopuk bir şekilde tanımlamak, gerek Alevilik gerekse de Aleviler açısından onulmaz yaralar açacak. Toplum genelinde din eksenin gerçekle bağdaşmayan bir ayrışma yaratacaktır. Mezkur kitapçıktaki bilgilere dayalı olarak Alevi çocukların arkadaşlarından Müslüman olup olmadıklarına ilişkin sorular duymaları dahi gelişme çağındaki çocukların psikolojileri açısından son derece olumsuz neticelere yol açacaktır. Bu tarz hassas konuları idrak ve yorumlama kabiliyetine henüz erişmemiş çocukların zihnine farklı dinlere mensubiyet algısının bilinçli olarak yerleştirilmesinin, hukuk düzenince korunmaması gerekmektedir.”