Alevileri açılımcı olmaya çağıran DEM’e tepki: PKK’ya can suyu olmayacağız

DEM Parti ve yörüngesindeki kuruluşlar, açılımcılığa Alevileri de ortak etmek amacıyla etkinlik düzenledi. DEM Parti Eş Genel Başkanları, Alevileri terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a ve taleplerine sahip çıkmaya çağırdı.

Horasan Erenleri Genel Başkanı Alevi Dedesi Mehmet Şahin, “DEM Parti ve tek başına Alevileri temsil etmeyen bir avuç tabela kuruluşu, yalnızlaşan PKK’ya alan açmaya çalışmaktadır. O bakımdan bu etkinlik tam bir proje etkinliğidir. Terörsüz Türkiye’den yanayız, terör örgütünden yana değil.” sözleriyle tepki gösterdi.

BASIN ÖNÜNDE KONUŞAMADILAR

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı; Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile “Aleviler barışı konuşuyor” konulu bir panel düzenledi. 31 Ocak 2025 Cuma günü İstanbul’da bir otelde yapılan panelde DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da yer aldı.

Hatimoğulları ve Bakırhan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın mesajlarını iletti. Eş Genel Başkanlar, Öcalan’ın Aleviler için de çalıştığını savundu. Sözde Alevi kurumlarının temsilcileri ise basına kapalı konuştu.

ÖCALAN ALEVİLER İÇİN ÇALIŞIYORMUŞ

Tülay Hatimoğulları şunları söyledi:

“Bugün onurlu olmayan bir barışı, Kürt halkının onurunu ve haklarını öngörmeyen bir barışı, Kürt halkının bizzat kendisi kabul etmez. DEM Parti kabul etse de Kürt halkı kabul etmez. Sayın Abdullah Öcalan ikinci görüşmede şunu çok net ifade etti: ‘Muhalefetin olmadığı bir barış olmaz.’ Muhalefet yoksa bu iktidar her şeyi kendine yontar. ‘Demokratik bir barışın zemininin sadece Kürt sorununu çözmek için değil, bu ülkede tarih boyunca yaşanmış olan Alevi sorununu çözmek, eşit yurttaşlık hakkı temelinde bu ülkede yaşayan bütün farklı halkların ve inançların temsil edilmesini sağlamak, bunun sadece sözde değil özde, demokratik bir anayasa ile güvence altına alınması için çalışıyorum.’ diyor. Bunu da siz canlarımızla özel olarak paylaşmayı önemli buluyoruz.

‘SÜRECE KATILIN, SAHİP ÇIKIN’

Tuncer Bakırhan da şöyle anlattı:

“Biz 100 yıldır inkar edilen, asimile edilen, reddedilen, Kürtlerin ve Alevilerin, emekçilerin ortak mücadele zeminiyiz. Demokrasi talebi olan bütün toplulukların eviyiz. Nasıl ki Kürtler yüzyıldır inkar ediliyor, reddediliyor, asimile ediliyor; aynı şeyi Aleviler de yaşıyor. Bu süreç sadece Kürt'ü gündemine alan, Kürt'ün hakkını tartışan bir süreç değil. Biz eşit yurttaşlık derken sadece Kürtlere eşit yurttaşlık demiyoruz. Sayın Öcalan da son iki görüşmede en önemli gördüğü ve üzerinde durduğu mesele eşit yurttaşlıktır. Sayın Öcalan, ‘Kürt'e eşit yurttaşlık ama Aleviler reddedilsin.’ demiyor. Onun için Alevi canların bu süreci anlaması, katılması, sahip çıkması tarihi önemdedir. Tartışılan sadece Kürtler olmadığı için eşit yurttaşlığın gerçekleşmesi halinde Alevilerin de eşit yurttaşlık haklarının tanınıcağı bir süreçte, Alevi yurttaşlarımızın bu sürece aktif şekilde katılması gerekiyor.”

‘PKK’YA ALAN AÇMAK İÇİN’

Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şahin, Alevilerin PKK ve temsilcilerinden beklentisi olmadığını vurguladı. Etkinliğin diz çöken terör örgütüne alan açmak için yapıldığını aktardı ve şunları dile getirdi:

“Türkiye’de ne Kürtler ile Türkler arasında, ne Aleviler ile Sunniler arasında, ne de milletle devlet arasında bir savaş yoktur. Terör örgütü PKK diz çöktürülmüştür. DEM Parti ve tek başına Alevileri temsil etmeyen bir avuç tabela kuruluşu, yalnızlaşan PKK’ya alan açmaya çalışmaktadır. O bakımdan bu etkinlik tam bir proje etkinliğidir. Bir yandan da hüsranlarını Alevilerle perdelemeye, Alevileri PKK’ya ‘can suyu’ yapmaya çalışmaktadırlar.”

‘ZATEN EŞİT VATANDAŞIZ’

Alevi Dedesi Şahin şöyle devam etti:

“Ancak unuttukları bir şey vardır: Aleviler, Türk milletine, devlet ve cumhuriyete, Atatürk’e sonsuz bağlıdır. Terörsüz Türkiye’den yanayız, terör örgütünden yana değiliz. Alevilerin sorunları vardır. Onlar da Alevilerin mücadelelerinin sonucunda devlet eliyle giderilmeye başlanmıştır. Eksik kısımları da yine mücadele ile tamamlayacağız. Ancak bizim mücadelemiz söz iledir. Gül iledir. Aşk iledir. İletişim iledir. Biz Aleviler, zaten Türkiye Cumhuriyetinin eşit vatandaşlarıyız. Bin yıllardır zaten barış ve hoşgörünün temsilcileriyiz. Onların kast ettiği gibi ‘savaş’ ve ‘barış’ diye bir gündemimiz yoktur. Terör örgütünden silahları ve emperyalistlerin aleti olmayı bırakması dışında hiçbir beklentimiz yoktur.”