23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alman Aile Platformu'ndan LGBT karşıtı sempozyum: ‘Yalanlar denizinde boğulmayın’

LGBT dayatmalarına karşı “Herkes için Eylem” hareketi, Almanya’nın Hanau kentinde sempozyum düzenledi. “Manipüle edilmiş toplum” başlığı altında düzenlenen sempozyumda LGBT propagandalarının aileye nasıl zarar verdiği masaya yatırıldı

Alman Aile Platformu'ndan LGBT karşıtı sempozyum: ‘Yalanlar denizinde boğulmayın’
A+ A-
CAN ÇAKIR

Emperyalizmin LGBT üzerinden sürdürdüğü dayatmalara karşı Batılı merkezlerdeki tepkiler artıyor. Haziran ayı boyunca yaptıkları eylemlerle dikkat çeken aile platformlarından Alman “Herkes için Eylem” hareketi, Hanau şehrinde sempozyum düzenledi. “Manipüle edilmiş toplum. Propaganda neden çalışıyor?” adı altında düzenlenen sempozyumda çok sayıda uzman, LGBT propagandasının boyutlarını tartıştı. Açılış konuşmasını yapan Yazar Gabriele Kuby, neoliberal dayatmaların sadece LGBT propagandalarıyla sınırlı olmadığına dikkat çekti. “Yalanlar denizinde boğulmayın” başlığı altındaki konuşmasında Kuby, yapılan iletişimde “örtülü yöntemlerle karşı tarafta belirli etkilerin” yaratılmaya çalışıldığına işaret etti. “Örgütlü bir grup haksız yöntemlerle bir birey yığınını kendi gizli hedeflerine göre yönlendirmeye çalışırsa, bunun adı propagandadır” diye konuşan Kuby, sözlerini şöyle sürdürdü: “Giderek daha sofistike, kesin ve etkili propaganda yöntemleri, psikoloji, sosyoloji, nörobiyoloji ve bilgi teknolojisinin insanın bilinçli ve bilinçsiz işleyişi ve etkilenebilirliği hakkındaki artan bilgisine dayanmaktadır. Aldatmaca, manipülasyon ve yalan bugün tabii olarak karşılanıyor. Fakat bunlar, insanın hür iradesiyle yaratılan onuru ve kendi imajıyla çelişiyor.”

Alman Aile Platformu'ndan LGBT karşıtı sempozyum: ‘Yalanlar denizinde boğulmayın’ - Resim : 1

KİŞİSEL BAŞARISIZLIKLARIN PROPAGANDASI

“Modern propagandanın” ayrıntılarına ise Yazar Johannes Menath değindi. Geçmişte yayınlanan aynı isimli kitabında propagandanın tanınan, az tanınmış ve henüz tanımlanmamış yöntem ve tekniklerine değinen Menath, kamu yayıncısı ARD’de yayınlanan Monitor programından verdiği örneklerle de manipülasyon yöntemlerini hatırlattı. Menath’a destek ise Mathias Kepplinger’den geldi. Ampirik İletişim Araştırmaları Uzmanı olan Prof. Dr. Kepplinger, “liberal ve postmateryal” çevre kökenli gazetecilerin oranının topluma nazaran çok daha ağırlıkta olduğunu hatırlattı. Kepplinger ayrıca medya organlarının güçlerini artırarak siyasete daha fazla baskı uyguladıklarını ifade etti.

Sistem medyasının yöntemlerine içeriden ışık tutan konuşmacı ise Bild gazetesi eski Berlin muhabiri Ralf Schuler oldu. LGBT propagandasına katılan çok sayıda orta ölçekli şirketin sadece devlet teşviklerinden daha fazla faydalanmak için bu şekilde hareket ettiğine değinen Schuler, çok sayıda liberal-solcu gazeteci ve siyasetçinin “kişisel başarısızlıkları ve kızgınlıklarını siyasete taşıdıkları ve medyanın sürekli gündemi haline getirdiklerini” kaydetti. Bu kişilerin medyayı büyük paralarla kendi özel hayatları için suiistimal ettiklerini ifade eden Schuler, “nihayetinde medyada da sadece insanlar çalışıyor” diye konuştu.

‘KENDİ BULUNDUĞUM YERDE NE YAPABİLİRİM?’

Schuler ayrıca çok sayıdaki LGBT derneklerine yönlendirilen kamu desteklerine de değindi. Buradaki amacın yıkıcılık olduğuna işaret eden Schuler, yoğun güç ile dayatılan propagandaya karşı nasıl direnileceği sorusunu ortaya attı.

Soruya yanıt ise sunumların ardından düzenlenen açık oturumda konuşuldu. Gazeteci-Oyuncu Sabine Petzl, Herkes için Eylem Hareketi Sözcüsü Hedwig von Beverfoerde ile konuşmacıların katıldıkları açık oturumda Kuby, propaganda tuzağından çıkmak için “yapılması gereken” sorusundan “kendi bulunduğum yerde ne yapabilirim” sorusunun doğru olacağını belirtti. Açık oturumda özellikle de son dönemlerde dayatılan cinsiyet değişikliği kültü ile çocuklarda yaratılan çelişkilere dikkat çekildi. Bu doğrultuda Herkes için Eylem Hareketinin yeni bir proje başlattığına işaret eden Beverfoerde, katılımcılara projenin elde ettiği başarıları anlattı.

 ‘Propagandalarla çocuklara ideoloji dayatılıyor’

Herkes için Eylem hareketi (DemoFürAlle), 2014 yılında dönemin Baden-Württemberg eyaletinin “cinsel çoğunluluğun kabulünü” müfredata ekleme çabasına karşı düzenlenen eylemlerden doğdu. Tüm derslerde yapılması öngörülen değişikliğe yönelik eyalet başkenti Stuttgart’ta binlerce insanı sokağa döktüklerini belirten Dernek Sözcüsü Hedwig von Beverfoerde, Aydınlık Avrupa’ya yaptığı açıklamada “ilk kez doğal eğitim hakkını savunmak isteyen ebeveynlerin sokakta bir sesi oldu” diye konuştu. İlerleyen yıllarda Wiesbaden ve Hannover başta olmak üzere ülke genelinde çok sayıda kampanyalar düzenlediklerini paylaşan Beverfoerde, “LGBTİ sayesinde özellikle çocuklara cinsellik ve ideoloji telkin ediliyor. Bu da onların olgun, sorumlu ve bağ kuran kişilikler olarak yetişmelerini engelliyor. Bu nedenle aile ve sosyopolitik meseleleri göstermelik diye nitelendirerek görmezden gelemeyiz, çünkü bunlar tüm yaşam biçimimizi ve her şeyden önce çocuklarımızın ve torunlarımızın nasıl yaşayacağını şekillendirmekte ve belirlemektedir” ifadelerini paylaştı. Beverfoerde ayrıca propagandalara karşı anne, baba ve çocuktan oluşan ailenin daha da güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Ailenin temeli, erkek ve kadının evliliğidir. Bu, çocuklara sağlam ve güvenli bir gelişim ve bununla birlikte tüm toplumsal alanlarda güçlü bir temel oluşturuyor. Bu sebeple aileden yana gerçek bir siyaset değişikliği istiyoruz” taleplerini paylaşan Beverfoerde, bu talepleriyle muhafazakar ve dindar kesimlerin yanı sıra aileye değer veren tüm kesimlerden destek aldıklarını bildirdi.

 Vatan Partisi de sempozyumda yer aldı

Alman Aile Platformu'ndan LGBT karşıtı sempozyum: ‘Yalanlar denizinde boğulmayın’ - Resim : 2

Herkes için Eylem hareketinin Hanau’da düzenlediği sempozyuma Vatan Partisi Avrupa Temsilcisi Ali Mercan ile Vatan Partisi Frankfurt Temsilcisi Ayhan Menteş de katıldı. Sempozyumu Aydınlık Avrupa’ya değerlendiren Mercan, emperyalist merkezlerden yürütülen LGBT dayatmalarına karşı böylesine bir hareketin önemine dikkat çekti. Mercan, “Sempozyum bize bir kez daha yürütülen propagandanın boyutunu, hangi çevrelerce desteklendiğini gösterdi. LGBT, Türkiye’ye, Batı’daki Türk toplumuna karşı çok yönlü bir saldırı yürütüyor. Öyle ki, kimlik kartlarımızın cinsiyet bölümünde bile ‘gender’ yazıyor. Bu kelime Batı’daki çürümenin başlangıcıdır. Ayrıca bu ideoloji sadece Türk milletini değil, vahşi kapitalizmin ve onun getirdiği küreselleşmeciliğin karşısında duran tüm milletleri, tüm insanlığı hedef alıyor. Avrupa’da bu ideolojik saldırıya karşı birlikte mücadele etmek, önderlik mevzilerine yerleşmek Vatan Partisi için son derece önemli. Bu toplantıda bulunmamız çok önemli olmuştur” diye konuştu.

Son Dakika Haberleri