Alman gençliği geleceğinden umutsuz
Alman Bertelsmann Vakfı’na bağlı Liz Mohn Center, ülke genelinde 12-18 yaş aralığındaki gençlerle yaptığı araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Kovid-19 salgını ve Ukrayna harekâtı çerçevesinde gençlerin geleceğe yönelik beklentilerini konu alan araştırma, gençlerin karamsarlıklarını ortaya koydu
Almanya’da geçler geleceklerinden kaygılı. İki yılı aşkın süredir devam eden Kovid-19 salgını ile Rusya’nın Ukrayna harekâtına yönelik Batı propagandası Alman gençliğini de etkiledi. Bertelsmann Vakfı’na bağlı Liz Mohn Center’in yaptığı bir araştırma, gençlerin endişelerinin daha da arttığını ortaya çıkardı. IPSOS Araştırma Şirketi’nin desteğiyle 5-12 Mayıs tarihleri arasında 500 genç ile yürütülen araştırmanın sonucuna göre araştırmaya katılan gençlerin yüzde 60’ı, artan enerji fiyatları ve enflasyonun refah seviyelerini düşürmesinden dolayı endişeli. Rusya-Ukrayna krizi sonrasını değerlendiren gençlerin yüzde 60’ı gelecekte refah seviyelerinin düşeceği görüşünde. 12-13 yaşlarındaki gençlerin yüzde 57’si gerginliğin Almanya’ya da sıçrayabileceğini düşünüyor. Gençlerin yüzde 55’i, Almanya’nın Rusya’ya karşı müdahil olmasına karşı çıkarken katılımcıların yüzde 23’ü bu doğrultuda kararsız olduğunu bildirdi.
KORONA ETKİLERİ AZALDI
Araştırma, 2020’den bu yana süregelen Kovid-19 salgınının gençlerde yarattığı endişenin düşük olduğunu da gösterdi. 12-13 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 29’u salgından dolayı endişeli olduğunu bildirirken, 14-15 yaş aralığında bu oran yüzde 20, 16-18 yaş aralığında da yüzde 17 oldu. Gençleri endişelendiren başlıca unsurlardan bir ise iklim krizi tartışmaları oldu. Hem 16-18 yaş grubu hem 12-13 yaş grubundaki gençlerin yarısından fazlası bu konuda çok endişeli. Gençlerin yüzde 80’inin iklim değişikliğinden kaygılandığı paylaşıldı.
Araştırmanın ele aldığı bir konu da eğitim sistemine yönelik. Sonuçlara göre katılımcı gençlerin yüzde 90’ı kariyer yapmayı hedefliyor. Özellikle 16-18 yaş grubundaki gençlerin yüzde 85’i başarılı bir kariyer başlangıcı yapmanın önemli olduğunu düşünüyor ancak gençlerin sadece yüzde 36’sı, eğitim sisteminin iş hayatına iyi bir hazırlık yaptığına inanıyor. Sonuç raporunda özellikle düşük eğitim seviyesine sahip çocukların daha çok desteğe ihtiyaç duydukları vurgulanıyor.
GENÇLER SİYASETÇİLERE GÜVENMİYOR
Liz Mohn Merkezi Başkanı Liz Mohn sonuçları değerlendirdi. Gençlerin salgın sürecinde sosyal katılım imkanlarının kısıtlandığına dikkat çeken Liz Mohn, “Özellikle çalkantılı dönemlerde çok sayıdaki genç insanlara anlamlı ve dolu dolu bir yaşam imkânı sağlamak önemli” dedi. Çocuklar ve gençlerin daha fazla dinlenmesi gerektiğine işaret eden Mohn, onların endişe ve dileklerini ciddiye alma çağrısı yaptı.
Sonuçlar, Mohn’un ifadelerini doğrular nitelikte. Sonuç raporunda katılımcıların yüzde 37’sinin Almanya’nın geleceğinin önümüzdeki üç yıl içinde daha da kötüleşeceğini tahmin ederken daha iyi olacağına inanların oranını yüzde 16 ile sınırlı kaldı.
Öte yandan katılımcı gençlerin yüzde 5’i, mevcut yaşam koşullarından memnun olmadıklarını dile getiriyor. Kendi geleceklerine yönelik karamsarlık yüzde 8’i bulurken gençlerin yüzde 94’ü, bireysel özgürlüklerinin çok önemli olduğunu belirtiyor. Sonuçlar, bireysel özgürlüğe duyulan ilginin Rusya-Ukrayna gerginliği ile daha da arttığını gösteriyor ancak buna rağmen gençlerin son aylarda toplumun gelişmesine yönelik katkı sunma eğiliminin arttığına işaret ediyor. Anket sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 69’u, topluma katkı sunmak istiyor ancak gençlerin Alman siyasetine katılım isteği oldukça düşük. Katılımcıların yüzde 63’ü siyasetçilerin gençleri ciddiye almadıklarını düşünüyor. Siyasete aktif katılıma önem veren gençlerin oranı yüzde 18’le sınırlı kalırken, katılımcıların yüzde 72’si için bir partiye üye olmanın önemli olmadığına inanıyor.
‘SİYASETÇİLER GENÇLER İÇİN HAREKETE GEÇMELİ’
Gençlerin toplumu şekillendirmeye yönelik etkin olmaya eğilimli olmalarına rağmen önceliği kendi bireysel özgürlük ve kariyerlerine vermeleri dikkat çekiyor. Sonuçları değerlendiren Liz Mohn Merkezi Müdürü Jörg Habich, yorumunda şunları ifade etti “Genç neslin kendi kariyerine ve kişisel özgürlüğüne değer verdiği açık. Bu genç nesil aynı zamanda toplumun şekillendirilmesine katkı sunacak olanak sağlıyor ve aktif olmak da istiyor, ancak bir çok alanda siyaset tarafından ciddiye alınmadığını hissediyor. Burada harekete geçilmesi gerekiyor, çünkü çocuklar ve gençler okullar tarafından yeterince hazırlanmadıklarını hissediyorlar.”
