Alman Hastaneler Birliği Aydınlık Avrupa’ya açıkladı: 10 yılda 150 doğum kliniği kapatıldı

Almanya’daki hastaneler zor durumda. Özellikle de kırsal kesimdeki hastaneler ekonomik kriz yüzünden kapılarına birer birer kilit vuruyor. Ya da küçülmeye gitmek zorunda kalıyor. Bazı klinikler “zarar ediliyor” gerekçesi ile kapatılıyor. Kapanan servislerin başını kadın hastalıkları ve doğum klinikleri çekiyor. Örneğin son olarak kapanma tartışmalarının yaşandığı yerlerden birisi Brandenburg eyaleti. 18.000 nüfuslu Lusatia bölgesindeki kliniğin haziranda kapatılacağı duyuruldu. Forster doğumhanesinin kapatılmasına karşı gösteriler düzenlendi.

“2013-2023 arasında doğum servisi olan hastane sayısı 739'dan 589'a düştü.” Bu dikkat çeken rakamı Alman Hastaneler Birliği (Deutsche Krankenhaus Gesellschaft - DKG) Aydınlık Avrupa’ya açıkladı. Rakamlar sadece bununla da kalmıyor. DKG’nin verdiği bilgiye göre 2022'den bu yana 61 hastane için iflas işlemi yapıldı. Kadın hastalıkları ve doğum klinikleri neden kapanıyor? Kaç hastane iflas etti? Bütün bunlar neden yaşanıyor? Çözüm yolu ne? DKG bu sorularımıza yanıt verdi. DKG, çözüm olarak sağlığa acilen bütçe ayrılması gerektiği görüşünde.

KLİNİKLER EKONOMİK GEREKÇELERLE KAPATILIYOR

Kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinin bazılarının kapanması gündemde. Size gelen bilgilere göre kaç yer kapandı? Bu kapanmanın gerekçesi ne?

Doğum yapılan hastanelerin sayısı (bunlar, doğum bölümü bulunan tüm hastaneler ve örneğin acil doğumların gerçekleştiği birkaç doğum bölümü olmayan hastaneler) 2013 ile 2023 yılları arasında 739'dan 589'a düştü. Bunun nedeni çoğunlukla ekonomik sebepler. Bir hastanede çok az doğum gerçekleştiğinde, hastane artık işletme maliyetlerini karşılayamıyor. Bu durum özellikle yaşlı nüfusun ve az sayıda genç ailenin bulunduğu kırsal bölgelerde meydana geliyor. Bu tür hastaneler, doğum bölümlerini artık mali açıdan destekleyemedikleri için genellikle kapatmak zorunda kalıyor.

KIRSAL KESİMDEKİLER DAHA FAZLA MAĞDUR OLUYOR

Bu kapanmalar hastalarda ve çalışanlar da nasıl bir sonuç yaratıyor?

Kapanmalar, hastalar için örneğin daha uzun yol kat etmeyi gerektirebilir. Özellikle büyük şehirler dışındaki klinikler ekonomik sıkıntıya daha sık düşüyor; yani zaten yeterince doktor muayenehanesinin bulunmadığı ve hastanelerin bu muayenehanelerin görevlerini üstlenmek zorunda kaldığı yerlerde. Hastane çalışanları başka kliniklerde hemen çalışmaya başlayabiliyor, çünkü doktor ve hemşirelere acilen ihtiyaç duyuluyor. Ancak, özellikle hemşirelerin çok sık meslek değiştirdiğini veya tıbbi hizmet dışında çalışmayı tercih ettiğini gözlemliyoruz. Daha uzak bir hastanede yeni bir işe başlamak istemiyorlar. Bu da hastane kapanmalarının, hemşire sayısının daha da azalmasına aktif olarak katkıda bulunacağı anlamına geliyor.

61 HASTANE İÇİN İFLAS İŞLEMİ YAPILDI

Genel tabloya bakacak olursak Alman Hastaneler Birliği olarak hastane iflasları konusunda da uyarılarınız olmuştu. Size gelen bilgilere göre kaç hastane iflas etti. Ve iflaslar ile ilgili öngörünüz ne?

1 Ocak 2022'den bu yana, 78 lokasyona sahip 61 hastane için iflas işlemi başlatıldığını tespit ettik. Bunların bir kısmı kapanmak zorunda kaldı. Dikkat çekici olan ise, yalnızca altı iflasın 100 binden fazla nüfusa sahip şehirlerde gerçekleşmiş olması.

HASTANELER MADDİ SIKINI İÇİNDE

Hastaneler neden iflas ediyor? Bu iflasların sonuçları neler?

Temel neden, onlarca yıldır süregelen kronik yetersiz finansmandır. Federal eyaletler, yatırım maliyetlerini tam olarak karşılama konusundaki yasal yükümlülüklerini uzun süredir yerine getirmemektedir. Bu durum, birçok hastanenin zaten zor duruma düşmesine yol açtı. Rusya -Ukrayna savaşından sonra yaşanan yüksek fiyat artışları, sorunları bir kez daha ciddi şekilde kötüleştirdi; çünkü hastanelerin gelirleri aynı seviyede kaldı. Hastaneler, artan maliyetlere rağmen fiyatlarını buna göre ayarlayamıyor. O zamandan beri iflas sayısında büyük bir artış yaşandı.

Yerel sağlık hizmetleri çöküyor. Bu, hastaların temel sağlık hizmetleri veya hatta acil bakım için bile daha uzun mesafeler kat etmek zorunda kalması anlamına geliyor. Bu ayrıca, belirli tedavileri üstün kalitede sunan yüksek derecede uzmanlaşmış kliniklerin de ortadan kalkması anlamına da gelebilir.

HASTANE REFORMU ÇÖZÜM GETİRİR Mİ?

Hastanelerin kapanmasının önüne nasıl geçilebilir? Sağlık Bakanının hastane reformu sorunlara çözüm olur mu?

Hastane reformunda, plansız kapanmaları daha da olası hale getiren bazı unsurlar bulunuyor; örneğin, yetersiz olan rezerv finansmanı (Vorhaltefinanzierung). Öncelikle gerçekten planlı bir hastane yapısı reformu istiyoruz. Bu, elbette burada ve orada mevcut olan fazla kapasitenin azaltılabileceği, ancak esas olarak ülke çapında temel sağlık hizmetlerinin güvence altına alınmasının öncelikli olduğu anlamına geliyor. Çünkü şu anda, fazlalık hizmetler azaltılmaktan çok, sağlık hizmetlerinde çok daha fazla boşluk oluşuyor. İflaslar büyük ölçüde, doğrudan çevresinde alternatiflerin bulunduğu büyük şehirlerdeki klinikleri değil, özellikle ihtiyaç duyulan kırsal klinikleri etkiliyor. Bu, örneğin iyi ve işlevsel bir rezerv finansmanıyla sağlanabilir; böylece hastaneler sürekli artan vaka sayılarının yarattığı ekonomik baskıdan kurtulur ve varlıklarını sürdürülebilir bir şekilde güvence altına alır.

HÜKÜMET HASTANELERİ ZOR DURUMDA BIRAKMAMALI

Savunmaya verilecek özel fonu göz önünde bulundurursak böylesi bir dönemde hastanelere yatırım yapılır mı?

Federal hükümet, hastaneleri ve sigortalıları zor durumda bırakmamalı. Mantıklı bir çözüm, 50 milyar avro tutarındaki dönüşüm fonunun (Transformationsfonds) federal bütçeden, özel varlık fonlarından finanse edilmesi olurdu. Şu anda bu maliyetler ağırlıklı olarak yasal sağlık sigortalılarının üzerine yükleniyor.