24 Ekim 2024 Perşembe
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alman kamuoyunun Çin hakkında ‘bilmedikleri’

Dr. Uwe Behrens “Çin hakkında bilmediklerimiz” konulu bir dizi konferansla, Alman kamuoyunu bilgilendirmeyi çabalıyor. Geçtiğimiz Cumartesi gününün durağı Rostock’du. Rotfuchs dergisi tarafından düzenlenen etkinlikte dikkat çekici açıklamalar yapıldı.

Alman kamuoyunun Çin hakkında ‘bilmedikleri’
A+ A-
CENGİZ KÖSE

30 yıl Çin Halk Cumhuriyeti’nde (ÇHC) yaşayan Behrens, bilgi birikimini kitaplarıyla da paylaşmak istiyor. Yazara göre, yıllardır Batı referans alınarak Çin ile ilgili saçma sapan yanlış ve bilim dışı propagandalar yapılmaktadır.
“Batı’dan bakarak Çin’i anlayamayız, Avrupa’nın din, devlet, ‘demokrasi’ ve mülkiyet anlayışı referans alınarak kıyaslama yapılamaz! Çin’deki burada, buradaki de Çin’de uygulanamaz. Avrupa’daki bireycilik, metaya tapma ve ana akım medyadan yayılan herşeyi kabullenme, tüketim toplumunun manipülasyona açık ama doğru bilgiye kapalı olduğunu göstermektedir” değerlendirmesini yapan Behrens, devamla beş temel fark öne çıkarıyor.

  • Çin Halk Cumhuriyeti’nde aile, toplum, dayanışma ve devlet, bireysel çıkardan önceliklidir.
  • Dinin yani ‘üstün millet biziz dünyayı yöneteceğiz’ anlayışı, Çin seküler toplumun üzerinde etkisi yoktur.
  • Yabancı sömürgeciliğe karşı ülke tarihi, gelenekler, kolektif akıl ve bağımsızlık bilinci en yüksek safhadadır.
  • ABD, İngiltere ve Almanya’ya özetle Batıya güvenilmiyor.
  • Sürekli öğrenme, aydınlanma, gelişme ve ilerleme toplumun temelinde mevcuttur.

Çin hızlı kalkınma gücünü neye borçludur? sorusunu şöyle değerlendiriliyor: “1,4 milyar nüfusluk gücünüzle dünyaya önemli katkı sağlıyorsunuz. Mao önderliğindeki Kültür Devriminin kazanımları toplumda çalışkanlığı, öğrenme azmini, okuma motivasyonunu ve sürekli yeniyi üretmenin önünü açtı. Okur yazar oranının çok düşük olduğu ve %70 tarım toplumundan gelen önceki nesil Çin halkı, bugün çocuklarını uzaya gönderiyor. Dolayısıyla Batı’daki yönetim anlayışı dışında da, toplumu idare etmenin alternatif modeli vardır ve daha başarılı olduğu görülmektedir.”
Bu açıklamanın ardına Çin sosyalist mi yoksa kapitalist mi? merak sorusuna karşılık “Kaynaklar ve toprak kamu mülkiyetine ait, iç pazarda yabancı tekelleşmeye izin verilmiyor, 1978’den sonra Deng Xiaoping dönemi reformlarla ilerledi, evrensel bilgiler Çin’e özgü koşullara göre değerlendiriliyor ve uygulanıyor, özel mülkiyet ve özel girişimcilik kamu denetimiyle gelişti. 2001’de Dünya Ticaret Örgütü’ne katılım oldu. Halk Cumhuriyeti’nde enerjiyi, altyapıyı, sağlığı, eğitimi ve trafiği içeren güçlü bir kamu ekonomisi var ama azınlıkta olan kapitalist sınıf da var. Çin ne sosyalist ne de kapitalisttir. Hibrit bir karma yapı mevcuttur. Ancak ÇKP ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin istikameti sosyalizmidir. Xi Jinping dönemiyle Çin’e özgü Sosyalizm hedefine daha hızlı koşuluyor.”

Alman kamuoyunun Çin hakkında ‘bilmedikleri’ - Resim : 1
Bir Kuşak Bir Yol İnisiyatifi’ne de açıklık getiren Sayın Behrens şu vurguları yaptı: “Batı dünyası içerisinde kalarak savaş, yaptırım, yapay kıtlık ve hegemonyayla karşı karşıyasınız. Bunlardan kurtulabilmek bakımından ÇHC’nin öncülüğünde 140 ülkeyle uyum ve kooperasyon temelinde yeni bir dünya kuruluyor. Çin isteyen ülkeye bizzat kendi firmalarıyla proje inşasında destek verebiliyor. Az gelişmiş ülkeler de bu işbirliğine güveniyor. Dünyanın en büyük çoğrafyaları eski sömürgecilikten çıkarak bağımsızlaşacaktır. Karadan, demir yolundan, deniz yolundan ve limanlardan inşa edilecek ticaret hattlarıyla ve dijital ağlarla, Çin ile Asya, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Güney Amerika “gümrüksüz” alış veriş ve yerel para birimiyle ekonomik işbirliğine kavuşacak. Çok kutuplu dünyanın en büyük yapısı Yeni İpek Yolu üzerinde şekilleniyor. Ancak bu hat kritik bölgelerden geçiyor ve emperyalizm tarafından önü kesilmek isteniyor. 2049’da tamamlanması hedeflenen Bir Kuşak Bir Yol İnisiyatifi’nde Tayvan’ın bile ÇHC’yle birleşeceği öngörülüyor.”
Demokrasi ve insan hakları işliyor mu? gibi klasik sorular şöyle özetlendi: “Batı bir ülkeye ne zaman demokrasi vardır der? O ülke iç pazarını sömürgeciliğe açarsa. Eğer bağımsızlıkta ısrar ederse, içine kapanık, diktatör, otoriter şeklinde itham ediliyor. Bu bağlamda ÇHC, herşeyi kendimiz üretmeliyiz hedefine de odaklanmış durumdadır. ÇHC, güneşin altında tüm halklar ortak refaha kavuşma hakkına sahiptir, ilkesiyle ilerliyor. Sincan Uygur Özerk Bölgesi de kolektif kazanımlara ve ilerlemeye entegre edilmek isteniyor, ancak Batı buradaki gerici ve cihatçı teröre karşı alınan önemleri ‘insan hakları ihlali’ şeklinde çarpıtıyor.”
Yeni kitabını da (Der Umbau der Welt / Dünyanın yapı değişikliği) tanıtan Uwe Behrens, Çin’de dijitalleşme ve ileri teknolojiyle ilgili önemli gelişmeler olduğunu aktardı. Çin’in en ücra bölgelerinde, çölde ve dağlık alanda bile, internete bağlanabiliniyor. Örneğin bir köyde yerel bal vs. üretiliyor ve bu ürünler dijital platformda dünyaya tanıtılıyor. Köylü dijital platform aracılığıyla ara müdahale olmadan, direkt satış yapabiliyor. Alibaba gibi online şirketlerde bunları adreslere ulaştırıyor. Dijital dünya devlerinin ise, ülke içerisinde tekelleşmesi engellenmiş. Çin’de çevrimiçi yerli sosyal medya, WeChat, alış veriş platformları vs. belli sınırlara kadar ‘kâr’ yapabiliyor, ancak gelirin bir kısmı halka dağıtılıyor.

Çin Halk Cumhuriyeti ABD İngiltere Almanya Dr. Uwe Behrens çin hakkında bilmediklerimiz