Alman okulunda skandal: 11 yaşındaki çocuklara LGBT dayatması
Almanya’nın Köln kentindeki Hildegardvon Bingen Lisesi’nde bir öğretmen, 11 yaşındaki çocuklara eşcinselliği ve cinsiyet değiştirmeyi anlattı. Tepkiler karşısında okul yönetimi öğretmeni savundu ve “müfredata uygun” açıklaması yaptı
Cinsiyetsizleştirme aldatmacası, Almanya’da 11-12 yaşındaki çocuklara okullarda dayatılıyor. Köln kentinde faaliyet yürüten Hildegardvon Bingen Lisesinde bir biyoloji öğretmeni, çocuklara eşcinselliği ve cinsiyet değiştirmeyi anlattı. Ders kapsamında öğrencilere çalışma kağıdı dağıtan öğretmenin verdiği örnekler ise şaşırtıcı. Bild gazetesinden Zara Riffler’in haberine göre öğretmen şu örnekleri kullanıyor: “Lea'nın gününü bir kadın olarak mı yoksa bir erkek olarak mı geçireceği, sabahları nasıl hissettiğine bağlı”. Diğer örneklerde ise “Zeynep, yanlış bedende doğduğunu düşünmektedir. Erkek gibi yaşayabilmek için bir an önce ameliyat olmak istemektedir”,“Paul kendini bildi bileli bir kadın gibi hissetmiştir. Biyolojik cinsiyetini cerrahi olarak düzeltip düzeltmeyeceğini henüz bilmiyor” gibi cümleler dikkat çekti.
ÖĞRETMENLER BİRLİĞİNDEN TEPKİ
Alman Öğretmenler Birliği Başkanı Heinz-Peter Meidinger’den konuya ilişkin tepki geldi. Olayla ilgili dehşete düştüğünü belirten Meidinger, “O yaş grubundaki çocuklar henüz ergenlik çağında ve emin değiller ya da hala rollerini arıyorlar. Onları bu aşamada cinsiyet değiştirme meselesiyle karşı karşıya getirmek duyarsızlık, pedagojik değil ve yarardan çok zarar veriyor” ifadelerini kullandı.
GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR SÜREÇ
LGBT dayatmalarını değerlendiren Vatan Partisi Öncü Kadın Avrupa Temsilcisi Gülseren Küçükkale de velileri uyardı. Küçükkale, “Çocuklarımızın cinsiyetiyle oynanması apaçık bir istismardır. Çocuklarımızı bu yozlaşmaya teslim etmeyeceğiz” açıklaması yaptı. Cinsiyet değişikliği propagandalarının geri dönüşü olmadığına dikkat çeken Küçükkale, “Henüz kendi bedenlerini tanımayan, toplum ve aile içindeki yer ve rolleri hakkında yeterince bilgisi olmayan ve reşit olmayan çocuklara eşcinsellik ve cinsiyet değiştirme adeta dayatılıyor. Çocuklar buna teşvik ediliyor” dedi. Bunun özgürlük olarak sunulmasını eleştiren Küçükkale, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel olarak 2 cinsiyet vardır; kadın ve erkek. Olay cinsiyet değiştirme ameliyatı ile bitmiyor. Ameliyattan sonra ömür boyu sürecek olan hormon tedavileri, ameliyatı olan kişinin bu tedaviler için ayrılması gereken bütçe, yaşanacak psikolojik sorunlar, aile ve toplum içinde karşılaşabilecek olan sorunların da anlatılması gerekir. Ergenlik çağındaki bir çocuğun sadece kendisine anlatıldığı kadarını bilerek ve ‘akıma’ kapılarak cinsiyetini değiştirdikten sonra pişmanlık duymayacağının garantisini kim verebilir?”
‘EMPERYALİZMİN KARAKTERİNE UYGUN’
Eşcinsellik propagandasının insanları hem maddi hem manevi olarak sömürdüğünün de altını çizen Küçükkale, bilimsel çalışma olarak yansıtılan eksik bilgilerin yanıltıcılığına dikkat çekti. “Bilimsel çalışmalar ne oyundur ne de oyuncak” diyen Küçükkale, şu sözleri paylaştı: “Onca emek, zaman ve maddiyatla ulaşılan sonuçların sadece bir kısmını alıp allayıp pullayıp satmak ancak bundan ticari kazanç sağlayacak olanların, kimliksiz, özgüvensiz bir toplum yaratmak isteyenlerin işine gelir. Bu tam olarak emperyalist bir zihniyettir. Hem ameliyattan hem de sonraki tedavi sürecinden kazanacakları paraları hesaplayarak sadece çocuklarımızın değil, toplumsal gelişimin de geleceğini karartıyor. Emperyalizm bunu ayrıca şatafatlı bir hediye kutusunun içinde, emperyalizmin sahtekâr karakterine de uygun bir şekilde yansıtıyor.”