Alman Yahudileri uzun yıllar sonra 'endişeli' olduklarını söylüyor
Alman hükümetinin İsrail Filistin arasındaki savaş başladığından beri takındığı, kimilerine göre 'aşırı' İsrail yanlısı siyasete, Berlin meydanlarından meydan okunuyor. Yahudiler, başkent sokaklarında yapılan röportajlarda çok uzun yıllardan beri ilk defa 'korktuklarını' ifade etti.
İsrail'in saldırıları başladığından bu yana antisemitizmin artacağı yönündeki korkular Avrupa genelinde yaygınlaşıyor. Bunu somut olarak gösteren delil ise Yaşlı Kıta'nın her köşesinde gerçekleştirilen İsrail karşıtı gösteriler. İsrail'in arkasında durmayı geleneksel olarak kendine devlet politikası edinen Almanya, Birleşmiş Milletlerin ateşkes çağrısına “çekimser” kalmıştı.
KIRIK CAMLAR GECESİ
Alman Şansölyesi Olaf Scholz, Almanya'da İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırılar başladığından beri yaşanan Yahudi karşıtı gösterilerden "Utandığını ve öfkelendiğini" söyledi.
Nazilerin Yahudilere yönelik uyguladığı “Kristallnacht” (Kırık Camlar Gecesi veya Kristal Gece) olarak da anılan katliamın 85. yıldönümü vesilesiyle Berlin'de konuşan Şansölye, “Antisemitizmin her türü toplumumuzu zehirliyor. Buna tolerans göstermeyeceğiz” dedi.
'KİMLİKLERİNİ GİZLİYORLAR'
Berlin'in II. Dünya Savaşı'ndan günümüze İsrail Devleti'ne sağladığı sadık diplomatik destek, sıklıkla tarihi bir sorumluluk meselesi olarak tanımlanıyor. Ancak İsrail'in uyguladığı orantısız gücün bir sonucu olarak 10 bin sınırını çoktan aşan ölü sayısı, Almanya'da birtakım toplumsal uyumsuzlukları su yüzüne çıkarıyor.
İngiliz gazeteci Jessica Parker'ın Berlin caddelerinde yaptığı röportajlar ise bir başka meseleyi gündeme getirdi. Almanya'da artık unutulmaya yüz tutmuş ya da en azından öyle olduğuna inanılan bir mesele:
“Berlin sinagogunda Noa adında bir kadınla tanıştım ve bana Polonya'da saklanarak Holokosttan sağ kurtulan bir ailesi olduğunu anlattı. Günümüz Almanya'sındaki bazı Yahudilerin artık kimliklerini gizlediklerini söylüyor.”
'BERLİN GÜVENLİ DEĞİL'
Noa adında bir Alman Yahudisinin kendisine “Korkutucu. Neden yaşayıp kim olduğumdan korkmalıyım?" dediğini ifade eden Parker, Almanya'da yaşayan Aaron isimli bir Yahudinin geleneksel Yahudi başlığı olan kipayı veya tzitzit'i halka açık yerlerde kullanmaktan çekindiğini belirttiğini söyledi.
“Ukrayna'daki savaştan kaçan Aaron, "Birçok insanın terör örgütlerini desteklemesi" nedeniyle Berlin'in güvensiz olduğuna inanıyor.”
ALMANYA ATEŞKES ÇAĞRISINA ÇEKİMSER KALDI
Almanya Yahudileri Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster haftalık Yahudi gazetesi Jüdische Allgemeine'ye verdiği demeçte artan protestolara ilişkin olarak, "Almanya sokaklarında özellikle Arap kökenli insanların İsrail'in ve tüm Yahudilerin yok edilmesi çağrısında bulunduğu görüntüler, 9 Kasım 1938 (Kırık Camlar Gecesi) ile de ilişkili köklü korkulara hitap” ettiğini ifade etmişti.
Şansölye Scholz ise hatırlanacağı gibi Tel Aviv rejiminin bombardımanı binlerce Filistinli çocuğu öldürmüş olsa bile İsrail'in "İnsani ilkelere göre hareket ettiğini" ve İsrail Savunma Kuvvetlerinin “uluslararası hukuka uyacağını” iddia etmişti.
Dahası Almanya, Birleşmiş Milletlerin teklif ettiği ateşkese ilişkin oylamada çekimser kalmayı tercih etmişti.
Berlin gibi şehirlerde gerçekleştirilen gösteriler ise bir bakıma Alman Devlet politikalarına meydan okuyor gibi görünüyor.