Münih’te Türk öğrenciye ‘bozkurt’ şiddeti
Merih Demiral'ın Avusturya maçında yaptığı bozkurt işareti hala tartışılıyor. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in düğmeye basmasıyla başlayan ‘Bozkurt Selamı’ avı skandal boyutlara ulaştı. Münih’te 13 yaşındaki Türk kızı okulda bozkurt selamı yaptığı için şiddet ve hakarete uğradı.
Türkiye ve Avusturya maçında Merih Demiral'ın gol sonrası yaptığı bozkurt işareti, Almanya'da gündem olmaya devam ediyor. Ard arda skandallara imza atılıyor. Bremen şehrinde öğrencilere sessiz olmaları için kullanılan ‘Sessiz Tilki’ işareti, bozkurt selamına benzediği gerekçesiyle yasaklandı. Amatör futbolcu Tayyip Demir, süresiz kadro dışı bırakıldı. Okullarda öğrencilere bozkurt sorgusu başlatıldı. Sorgulamanın da ötesine geçilip olay şiddet vardırıldı.
GÖREVLİ TÜRK KIZIN PARMAKLARINI SIKTI
Almanya’nın Münih şehrinde 13 yaşındaki 6. sınıf öğrencisi bir Türk kızı, teneffüste bozkurt selamı yaptı diye şiddet gördü. Türk öğrencinin okulda ders yardımı veren bir görevli tarafından parmakları sıkıldı, kıvrıldı, itildi, hakarete uğradı. Almanya’da yaşan kızın babası Gökhan Ekinci yaşananları Aydınlık Avrupa’ya anlattı.
Olayı sizden öğrenebilir miyiz? Neler yaşandı?
Olayın olduğu gün kızım teneffüsteyken arkadaşları arasında kurt hareketini yapıp birbirleriyle şakalaşıyorlar. Ders yardımı veren görevli bir bayan uzaktan bunu görüyor, kızımın yanına geliyor. Bu hareketi yapmasının yasak yanlış olduğunu söylüyor. Bu hareketin faşist ve ırkçı bir hareket olduğunu ifade ediyor. Daha sonra kızımın parmaklarını sıkıp kıvırıp aşağı doğru ittiriyor. Görevli bayan herhangi bir şey söylemeden uzaklaşmaya çalışıyor.
'KÖTÜ TÜRKLER' DİYOR
Kızım arkasından gidiyor ve ona bu şekilde davranamayacağını söylüyor. Bunun üzerine bu bayan diğer öğrencilerin yanına gidiyor. Öğrencilerin yanında kızımı kötüleyecek şekilde “asosyal Türkler kurt hareketi yapar” diyor. “Kötü Türkler” diyerek kızımı orada karalamaya çalışıyor. Daha sonra müdür yardımcısının yanına gidiyor. Müdür yardımcısına durumu anlatıyor ve bu hareketi yapan çocuğun sert bir dille uyarılması gerektiğini hatta ceza verilmesi gerektiğini söylüyor. Bunun üzerine başka bir öğretmen gelip çocuğuma okulda kalması gerektiğini söylüyor. Müdür yardımcısının kendisiyle bir görüşme yapacağı söyleniyor. Kızım o esnada bana yazdı, baba eve geç gelirsem merak etme diye. Ben de neden diye sorduğumda olayı anlattı.
'KIZIMI YALNIZ BIRAKMADIM'
Dedim kızım bekle geliyorum. Okula gittim çünkü bu görüşmede kızımı yalnız bırakmak istemedim. Hem bir çalışanla hem de bir müdür yardımcısıyla kızımı çapraz ateşte bırakıp onların kızımı düşünce olarak ya da psikolojik olarak bastırmalarını istemedim. Bu görüşmede ben de vardım. Orada bu hareketin bana bir parti hareketi olduğunu ve parti hareketinin okulda yapılamayacağını ifade etmeye çalıştılar. Ben de bütün konuşma boyunca olayı tamamen siyasete çekip farklı yönlerde ilerlemeye çalıştıklarını ve bunun yanlış bir davranış olduğunu söyledim.
Kızımın bu hareketi Türklükten, Türk olduğundan gurur duyduğu için yaptığını söyledim. Ama yine de karşımızdaki insanlara bu durumu ifade edemedik, anlatamadık. Aynı zamanda müdür yardımcısı kızımın elini sıkın görevliden özür dilemesi gerektiğini söyledi. Kızım da ben yanlış bir şey yapmadım neden özür dileyeyim ki diyerek bunu kabul etmedi.
'BU OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM'
Bundan sonrası için ne yapacaksınız?
Ben kızımın arkasında durdum. Bu olayın takipçisi olacağım. Bu olayın örtbas edilmesini istemiyorum.
Olay sonrasında gerekli mercilerle görüştüm. Türk Konsolosluğuna ve Alman yetkili kurumlarına yaşananları aktardım. Buradan gelecek yanıtlara göre hareket edeceğim.
Bundan sonrası maalesef kolay olmayacak. Biz burada yabancı bir ülkede yaşamamıza rağmen Türklüğümüzü, kültürümüzü, ahlakımızı sonuna kadar yaşatacağız. Ne Türklüğümden, ne kültürümden, ne ahlakımdan hiçbir şey kaybetmedim. Kaybetmeye de niyetim yok. Ben Türk'üm. Çocuklarımı da bu şekilde yetiştiriyorum. Sonuna kadar devam edeceğim.
Benim burada kızımın elleri sıkılıyor, parmakları kıvrılıyor ve ittiriliyor. Ben çocuğumun bir tel saçına kıyamazken başkası benim çocuğuma bu şekilde davranıyor. Ben bu duruma göz yumamam, susamam.
'KIZIM OKULA GİTMEK İSTEMİYOR'
Kızınız bu yaşadıklarından nasıl etkilendi?
Kızım maalesef bu durumdan çok etkilendi. Artık o okula gitmek istemediğini söylüyor. Geceleri bazen uyuyamadığını söylüyor. Psikolojisini etkiledi bu yaşadıkları.
Münih’te öğrencilere bozkurt sorgusu
Erkan Yüksel / Münih Göçmenler Meclisi Üyesi - Münih Türk Dernekler Birliği Sözcüsü (MTDB)
Maç sonrası Merih Demiral’ın bozkurt işareti yapması Almanya’da gündem oldu. Bu konuyla ilgili herhangi bir tartışmayı tahammül etmiyorlar. Okullarda öğrenciler sıkıntı yaşamaya başladı. Öğrencileri sorguya çekmeye başlayan öğretmenler var. Çocuklara ‘siz bu işareti kullanıyor musunuz?’ diye soruyorlar. Öğrenciler de eğer ‘kullanıyoruz’ ya da ‘bizim için o kötü bir şey ifade etmiyor’ gibi yanıt verirse sorun oluyor.
Son örnek ise burada bir öğrenciye fiziksel şiddete varacak kadar oldu. Teneffüste bir görevli, 13 yaşındaki kız öğrencinin parmaklarını ters çevirdi. 80 derneğin biraya gelmesi ile oluşturulan Münih Türk Dernekler Birliği Sözcüsü ve Göçmenler Meclisi üyesi olarak şunu söyleyebilirim ‘bu konunun takipçisi olacağız’. Okula bir heyet yollayarak hem bilgi alacağız hem de gerekenin yapılmasını talep edeceğiz.
GENEL BİR YASAĞA DOĞRU GİDİYOR
Bozkurt işaretinin birebir aynısını olan ‘Sessiz Tilki’ işareti okullarda sessizliği sağlamak için kullanılıyordu. Şimdi bu bozkurt işareti yüzünden onu da yasaklama çabasındalar. Yani Avusturya'dakine benzer genel bir yasağa doğru gidiyoruz.
Antifa'cı Bakan Faeser düğmeye bastı
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser Merih Demiral'ın yaptığı 'bozkurt' işaretinden ilk rahatsız olanlardı. Bakan Faeser, Demiral'ın gol sevincini hedef alarak UEFA'dan yaptırım istemişti. Bakanın çağrısıyla da soruşturma açan UEFA Merih Demiral'a iki maç müsabakalardan men cezası verilmişti. Bakan Faeser, X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Türk aşırı sağcıların işaretlerinin bizim stadyumlarımızda yeri yok. Avrupa Futbol Şampiyonası'nı ırkçılık için bir platform olarak kullanmak kabul edilemez. UEFA'nın olayı araştırmasını ve yaptırımları değerlendirmesini bekliyoruz." İfadeleri kullanmıştı. İç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV) Almanya'daki Ülkücü Hareket ile ilgili analizinin linkine de paylaşan Faeser, "Güvenlik birimlerimiz Almanya'daki Türk aşırı sağcıları yakından takip ediyor. 'Bozkurtlar' Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından izleniyor." demişti.
ANTİFA'CI BAKAN ŞAŞIRTMADI
Alman İçişleri Bakanı SPD’li Nancy Faeser, Antifa mensubu. Hatta Antifa'nın önde gelen isimlerinden biri. Faeser'in Antifa'nın dergisinde makaleleri yayınlandı.
Maskeli ve siyah giyim kuşamları ile tanınan antifaşist hareket olan Antifa grupları özellikle 1 Mayıslarda “gelenekselleşmiş” şiddet ve kaos görüntüleriyle tanınıyor. Antifa Avrupa siyasetinde aktif rol oynayan ve PKK ve YPG gibi terör örgütleriyle birlikte hareket eden bir örgüt.
Kreşlerde tilki işaretine yasak
Almanya’daki yuva ve okullarda gürültü yapan çocukları uyarmak için yıllardır kullanılan ve ‘Bozkurt selamı’ işaretinin aynısı olan ‘Sessiz Tilki’ uyarısının yasaklanması gündemde. Hatta ilk yasak Bremen Eyaleti’nden geldi. Okullarda ‘Sessiz Tilki’ işaretinin artık kullanılmayacağı açıklandı.
Alman Öğretmenler Birliği Başkanı Stefan Düll'ün 'Sessizlik Tilkisi' ile 'Bozkurt Selamı' arasındaki karışıklık konusunda öğretmenlerin bilinçlendirilmesi gerektiği sözlerinin ardından yasaklama getirildi.
Bremen Eğitim Dairesi Sözcüsü Patricia Brandt, çocukları sessiz olmaya davet etmek için sıklıkla kullanılan jestin yasaklanmasını "Bozkurt selamının siyasi anlamı Bremen'in değerleriyle kesinlikle bağdaşmıyor" diyerek savundu.
WAGENKNECHT’İN PARTİSİ ÖNERGE VERDİ:
Ülkü Ocakları kapatılsın, bozkurt sembolü yasaklansın
Bündnis Sahra Wagenknecht’in partisi (BSW), 'Ülkü Ocakları' ve bozkurt selamının yasaklanması çağrısında buldu. BSW’nin Dış Politika Sözcüsü Sevim Dağdelen tarafından yapılan açıklamada, “Bir futbol stadyumundaki Türk kurt selamı, Almanya'daki kültürel çeşitliliğe ve uluslararası anlayışa bir katkı değil, milliyetçi-faşist bir güç gösterisi girişimidir.” denildi.
PKK terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Sevim Dağdelen’in BSW’nin resmi sosyal medya hesaplarından da paylaşılan açıklamasında, “Alman hükümetinin İslamcı-Türk örgütlenmesini ve faşist sembolizmini yasaklamayı yıllardır ertelemesi skandaldır.” ifadeleri yer aldı.
Meclis’e, “Milliyetçiliğe ve İslamcılığa karşı durun: ‘Ülkü Ocakları’ ve dernekleri Almanya'da yasaklansın” başlıklı bir önerge sunduklarını da duyuran Dağdelen, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser'i ‘Bozkurtların yasaklanması talebini ertelemekle’ suçladı ve Faeser için ‘ikiyüzlü’ kelimesini kullandı.
Dağdelen Almanya’nın bozkurt sembolünü yasaklayan Fransa ve Avusturya’yı örnek alması gerektiğini belirtti: “Bu İslamcıların ve Türk milliyetçilerinin muhaliflere, sendikacılara, komünistlere, Alevilere, Ermenilere, Kürtlere ve Yahudilere yönelik kışkırtmalarının örgütsel yapısı nihayet ortadan kaldırılmalıdır. Alman hükümeti, 'bozkurtların' ve faşist kurt selamının uzun süredir yasaklandığı Fransa ve Avusturya'yı örnek almalıdır.”
Amatör futbolcu süresiz kadro dışı kaldı
Münster bölgesinde amatör kümedeki TuS Freckenhorst'a transfer olan kaleci Tayyip Demir'in (25) Türkiye- Hollanda maçında bozkurt selamı fotoğrafının sosyal medyada yayılması üzerine kulübü Demir'i süresiz kadro dışı bıraktı.
Tayyip Demir ırkçı olmadığını ve bozkurt selamının da bir partiye mal edilmemesi gerektiğini belirtti. Demir "Her türlü ırkçılığa, kin ve nefrete karşıyım. Benim en samimi olduğum ve çocukluk arkadaşım Kürt kökenli. Alman arkadaşlarımın arasında büyüdüm. Medyaya düşen ve haber konusu olan fotoğrafımın kesinlikle ırkçılık ve siyasi bir partiyle bağlantısı yok. Amacım kimseyi provoke etmek değildi" dedi.
Almanya’da Orhun alfabesi de ırkçı ilan edildi
DENİZ YILDIRIM / BERLİN
Berlin’deki milli maç sırasında gerçekleştirilen yürüyüşte giyilen üzerinde Orhun alfabesiyle “Türk” yazan tişört Bild gazetesi tarafından aşırı milliyetçi, ırkçı ilan edildi. Gazete Alman imam modeli olarak kabul edilen ve Almanların ilk imam eğitim merkezi olan “İslam-Kolleg” mezunu Ender Çetin’in paylaştığı videoda giydiği tişörtü hedef aldı.
Haberde, “Alman model imamı Ender Çetin kendini, aşırı sağcı Türk “Bozkurtlar” hareketinin belirleyici işareti olan bir sembollerle gösteriyor. Federal Cumhurbaşkanı tarafından davet edilen ve tanınmış devlet kurumlarıyla projelerde yer alan Çetin’in Berlin'de Türk futbol taraftarlarının gerçekleştirdiği tartışmalı taraftar yürüyüşlerinden birinde görüldü.” denildi.
ÇETİN: TİŞÖRTTE TÜRK YAZDIĞINI BİLİYORDUM
Gazete haberinde “Üzerinde, Anayasayı Koruma Dairesi'ne göre siyasi bir anlam taşıyan, üzerinde ‘Orhun rünikleri’ baskılı yazı olan tişört, Bozkurtlar ideolojisine uygun ve Anayasayı Koruma Dairesine göre “milliyetçi, Yahudi karşıtı ve ırkçı/aşırı sağcı bir ideolojiye dayanmaktadır Türk taraftarların geçit töreni siyasi skandala dönüştü. Yürüyüşün bazı bölümleri, kitlesel "kurt selamı" nedeniyle polis tarafından yarıda kesildi” iddiasında bulundu.
Çetin bunun üzerine “Tişörtümde eski Türkçe harflerle “Türk” etiketinin bulunduğunu biliyorum. Bu benim araştırma ilgi alanımın bir parçası. Bunu hiçbir şekilde siyasi ya da aşırılıkçı olarak yorumlamıyorum. Tişört doğum günü hediyesiydi. Bunu giymemin böyle bir yanlış anlaşılmaya neden olmasından dolayı üzgünüm" dedi.