Son 30 yılın en büyük grevi: Almanya’da hayat felç oldu
Fransa ve İngiltere’den sonra Almanya da dev bir grevle sarsıldı. Ulaşım sektöründe greve giden yüz binlerce işçi, her alanda trafiği durma noktasına getirdi. Sendikalar, enflasyonun altında ücret artışlarını kabul etmeyeceklerini ilan etti.
Almanya genelinde dün dev toplu taşıma grevi hayatı durdurdu. Ülke çapında düzenlenen son 30 yılın en büyük grevi, sektördeki en güçlü sendikalar tarafından örgütlendi. Yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle hükümetin sunduğundan daha fazla ücret artışı isteyen yüz binlerce havaalanı, demir yolu, otobüs ve metro işçisi 24 saatliğine iş bıraktı. Alman Stern gazetesi grevi, “ülkenin altyapı sağlayıcılarına savaş ilanı” olarak nitelendirdi.
Grev nedeniyle ülkenin en büyük havalimanlarından Münih ve Frankfurt’ta uçuşlar askıya alındı. Alman ulusal demir yolu operatörü Deutsche Bahn, uzun mesafe tren seferlerini iptal etti. S-Bahn olarak bilinen kısa mesafeli şehir içi tren seferler de tamamen durduruldu. Avrupa’nın 83 milyon nüfusa sahip en büyük ekonomisinde milyonlarca insan grevden olumsuz etkilendi.
ENFLASYON DURDURULAMIYOR
Almanya’da tüketici fiyatları şubat ayında geçen yıla kıyasla yüzde 9,3 ile beklenenin ve Avrupa ortalamasının üzerinde artmıştı. Alman basını, hayat pahalılığında özellikle Rusya’ya enerji yaptırımlarının büyük rol oynadığına dikkat çekti. Avrupa Merkez Bankasının üst üste aldığı faiz yükseltme kararları da enflasyondaki hızlı artışı durdurmaya yetmedi. Yıllardır oldukça istikrarlı seyreden fiyatların ardından tereyağından kiraya kadar her şeyin maliyetinin artması, ülke genelinde milyonlarca çalışanı isyana sürükledi.
Grevin başlamasına saatler kala sendika liderleri kayda değer ücret artışlarının yüz binlerce işçi için bir “hayatta kalma meselesi” olduğu uyarısında bulundu. Hükümet ise talepleri ve bunun sonucunda ortaya çıkan eylemi “tamamen aşırı” olarak nitelendirdi.
YEDİ EYALET ETKİLENDİ
Grevden yedi eyalet etkilendi: Baden-Württemberg, Bavyera, Hessen, Aşağı Saksonya, Kuzey Ren-Vestfalya, Rhineland-Palatinate ve Saksonya. Toplu taşıma alanındaki en büyük emek kuruluşlarından Birleşik Hizmetler Sendikası (Ver.di), 120 bin işçiyi greve çağırdıklarını söyledi. Alman Havaalanları Birliği (ADV), Paskalya tatili öncesinde gelen grevin “hayal edilebilir ve haklı görülebilir her türlü önlemin ötesine geçtiğini” söylerken, en az 380 bin hava yolcusunun etkileneceğini açıkladı.
Grevin diğer büyük örgütleyicisi Demiryolu Çalışanları Sendikası’nın (EVG) Başkanı Martin Burkert ise Augsburger Allgemeine gazetesine verdiği demeçte işverenlerin henüz geçerli bir teklifte bulunmadığını söyledi ve Paskalya tatili dönemi de dahil olmak üzere yeni grevlerin mümkün olduğu uyarısında bulundu.
‘SONUÇ ALAMAYAN EMEK MÜCADELESİ DİŞSİZDİR’
Ver.di Sendikası Başkanı Frank Werneke, Bild am Sonntag’a yaptığı açıklamada, “Binlerce çalışan için hatırı sayılır bir ücret artışı elde etmek bir hayatta kalma meselesi.” dedi. Toplu taşıma ve havalimanları da dahil kamu sektöründe çalışan yaklaşık 2,5 milyon Alman adına müzakere yürüten Ver.di sendikası, maaşların aylık yüzde 10,5 (en az 500 avro) artmasını talep ediyor. Deutsche Bahn ve otobüs şirketlerinde çalışan yaklaşık 230 bin çalışan adına müzakere yürüten EVG ise yüzde 12’lik (650 avro) zam talep ediyor.
Ver.di Başkanı Frank Werneke, kamu yayıncısı Phoenix’e yaptığı açıklamada “Etkisi olmayan bir emek mücadelesi dişsizdir.” dedi. Greve giden posta çalışanları mart başında yüzde 11,5’le zam alırken geçen kasım ayında Almanya’nın en büyük sendikası IG Metall, yaklaşık dört milyon çalışan için yüzde 8,5’luk bir ücret artışı kazanmayı başardı.
SCHOLZ HÜKÜMETİNDE ÇATLAK DERİNLEŞİYOR
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, koalisyon ortaklarıyla acil bir toplantı düzenleyerek hükümetin düşme riskini taşıyan krizi çözmeye çalıştı.
AFP’nin haberine göre, Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi (SPD), Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti (FDP)’den oluşan iktidar koalisyonu ciddi bir birlik sınavı veriyor. Geçen yıl Scholz’un şansölye atanması için anlaşarak kurulan koalisyon hükümeti, başından beri gerilimler barındırıyordu. Özellikle Yeşiller ve FDP, nükleer enerji ve fosil yakıtların kullanımının ortadan kaldırılması konusunda çok farklı politikalar savunuyor.
Son olarak Yeşiller Partisi Genel Başkanı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, FDP’yi hükümetin ilerlemesini engellemekle suçladı. Habeck bu hafta başında Yeşiller Partisi’nin bir etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Bir ilerleme koalisyonunda sadece bir koalisyon ortağının ilerlemeden, diğerlerinin ise ilerlemeyi engellemekten sorumlu olması işe yaramıyor.” dedi.
YANGINI SÖNDÜRME ÇABASI
Pazar günü müttefik partiler arasında yapılan toplantının öncelikli konulardaki engellerin aşılması için iyi bir fırsat olduğunu söyleyen Habeck, ARD haber kanalına verdiği mülakatta daha önceki politika sızıntılarından duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. Habeck’in Yeşiller Partisi, daha önce açıklanan 2025 tarihi yerine 2024 yılından itibaren yeni petrol ve gaz kazanlarının kurulumunu yasaklamayı planladığını açıklamıştı.
FDP Genel Başkanı ve Maliye Bakanı Christian Lindner, bir politika taslağının Alman Bild gazetesine sızdırılmasının ardından yaptığı açıklamada, “Planlar çizim tahtasına geri dönmeli ve temelden revize edilmeli.” dedi.
FDP’nin Grup Başkanı ve Meclis Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki ise daha ileri giderek Habeck ile Putin’in “devletin, liderin, seçilmiş kişinin, insanlar için neyin iyi olduğunu onlardan daha iyi bildiğine dair benzer bir inancı” paylaştıklarını söyledi.
‘KOALİSYON DAĞILABİLİR’
Üçlü koalisyon, Almanya’nın paslanmış altyapısının modernizasyonu ile ilgili kararları hızlandırma, çocuk yardımları, emeklilik reformu ve hileli bürokratik sistemin yeniden yapılandırılması da dahil olmak üzere diğer birçok konuda anlaşmazlığa düşmüştü. Bütçe harcamaları ve mali politikalar konusundaki tartışmalar ittifakın geleceğini tehdit ediyor.
Bild gazetesine konuşan siyaset bilimci Juergen Falter’e göre, Scholz’un maliye bakanını desteklememesi halinde koalisyon dağılacak.