Alsancak Limanı satılmayacak yatırımcı hissedar alınacak

Devletin elindeki iki limandan biri olan İzmir Alsancak Limanı’nın satılma ihtimali yıllardır Türkiye’nin gündeminden düşmüyor. En son Körfez ülkeleriyle görüşmelerin olduğu bilinirken, Liman İş Sendikası İzmir Şubesi, özelleştirme yerine yatırım yapılması için çağrıda bulundu. Alsancak Limanı’nın satılmaması için yetkililerle görüşme yapan Liman İş İzmir Başkanı Serdar Akdoğan, son yaptığı görüşmenin ayrıntılarını ilk kez Aydınlık’a anlattı. Akdoğan’ın aldığı bilgiye göre, Alsancak Limanı satılmayacak; ancak yatırım için hissedar alınacak. Türkiye Varlık Fonu ise işin merkezinden ayrılmayacak.

SATIŞ YERİNE YATIRIMCI HİSSEDAR

Akdoğan, Ankara’da yaptığı görüşmelerin ayrıntılarını şöyle aktardı:

“Hisselere bölünüp yatırımcı alıp Alsancak Limanı'nı daha aktif bir hale getirme planları olduğu söyleniyor. Tabi yatırımcılar yüzde kaç hisseye sahip olacaklar bu belli değil. Ama Türkiye Varlık Fonu bu işin merkezinde olduğunu, limandan çıkmayacağını belirtiyor. Kesinlikle satma olmayacak. Sadece hisselere bölüp yatırımcı alacaklar. Limanı yeni makinelerle, yeni personellerle daha aktif hale getireceklerini söylüyorlar.”

ÖZEL SEKTÖRE KARŞI FİYAT DENGELESİN

Türkiye’de rol model olarak en az bir kamu limanının kalmasını savunan Akdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sundukları projeyi anlattı:

“Kamu limanlarının en büyük sıkıntısı şu oldu; özelleştirilmeden önce belirli periyotlarla kamu limanları atıl hale getirildi. Makine alımı yok, işçi alımı yok, saha yenilenmesi yok, yeni iş bağlantıları yok... Aslında Türkiye'deki limancılık sektörü 15 yıl önce yeni yeni kamu limanlarından doğdu. Türkiye'de limancılığı özel sektöre kamu limanları öğretti. Bizim Cumhurbaşkanımıza da sunduğumuz bir proje var. Türkiye'deki diğer limanların sektörünü belirleyici bir model olsun. Çalışma hayatını, ücret politikalarını, kamu limanı belirlesin. Et ve Balık Kurumu nasıl Türkiye'de fiyat dengelemesini yapıyor; kamu limanı da özel sektöre karşı bir fiyat dengeleme unsuru olarak kalsın. Çünkü biliyorsunuz rekabete açık bir ortam. Şu an Aliağa Limanı'nda 40 dolara da iş yapan var 70 dolara da.”

VATAN PARTİSİ DIŞINDA KİMSE GELMEDİ

Vatan Partisi dışında herhangi bir siyasi partinin konuya ilişkin bilgi almak için kapılarını çalmadığını söyleyen Akdoğan, şu ifadeleri kaydetti:

“Alsancak Limanı'nın satılacağına dair haberler çıktığında siyasiler gelip limanın kapısında açıklama yapıyor. Ama bizle bu meseleyi Vatan Partisi dışında kimse görüşmedi. Onlar dışında görüşümüze hiç kimse ihtiyaç duymadı. Limanın satılmaması için en başta mücadele eden biz olduk. Bu konuyla ilgili İzmir'de detaylı bilgi sahibi olan yer biziz.”

‘GELİP BİZE DANIŞMALARI LAZIM’

Akdoğan, CHP İzmir İl Örgütü’nü de eleştirerek çağrıda bulundu:

“Herhangi bir şey olduğu zaman hemen kapının önünde kameralarla, pankartlarla 10 dakikalık bir basın açıklaması yapıyorlar. Sonra da yok oluyorlar. Gelip bize danışmaları lazım. Nasıl bir formülle buranın özelleşmemesi sağlanacak diye hep beraber ortak paydada buluşmamız lazım. Şöyle bir gerçek var. Şimdi burası Varlık fonunda olduğu için eğer bir özelleşme durumu oluşursa itiraz etme hakkımız yok. Kimsenin dava açma hakkı yok.”

‘DEVLETİ ACİZ DURUMA DÜŞÜREMEZSİNİZ’

Liman İş İzmir Başkanı Serdar Akdoğan, Alsancak Limanı’nın satılması gerektiğini savunan Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Jak Eskinazi’yi de eleştirdi. Alsancak Limanı’nın satılma ihtimaline ilişkin Eskinazi, “Alsancak Limanı kaldırılmak yerine eski parlak zamanlarına geri döndürülmelidir. Bu yatırımları devletin yapacak gücü yok. O nedenle özelleştirme daha doğru bir seçenek.” diyerek limanın satılmasını savunmuştu. Akdoğan ise Eskinazi’nin söylediklerini hatalı bulduğunu ifade etti ve şunları ekledi:

“Jak Eskinazi’nin bu açıklaması devletimizi aciz göstermekten başka bir şey değil. Resmen Türkiye Cumhuriyeti’nin 500 milyon dolar parası yok, bu limana yatırım yapamaz diyorlar. Biz çok büyük bir devletiz. Devletimiz asla bu kadar aciz değil. Doğru planlama yapılmadığı için limanımızı satmamalıyız. Doğru planlamayı yapmalıyız.”