22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alta kayalarında saklı tarih

Alta, Norveç’in kuzeydoğusunda Finnmark olarak bilinen bölgede yer alan küçük bir kıyı şehri. Alta fiyordunun tam bir kese gibi karaya girdiği kıyıda yer alıyor

Alta kayalarında saklı tarih
TÜLİN UYGUR / [email protected]

Kuzey kutup çizgisinin yukarısında yer alan bu liman şehrinin nüfusu 15.800. Önemli bir suyolu olan Alta nehri de bu şehir yakınlarından denize ulaşıyor. Finnmark tüm kuzey İskandinavya topraklarını kapsayan ve bizim Laponya, bu bölgede yaşayan halkın ise Sápmi[1] dediği bölgenin Norveç sınırlarında kalan kısmı. Kuzey Buz Denizi kıyılarından Rusya ve Finlandiya sınırına kadar uzanan bu topraklarda yoğun olarak Lapon halkı, Sameler yaşıyor. Balıkçılık, avcılık yanı sıra ren geyikleriyle yapılan hayvancılıkla geçinen Sameler mevsimsel olarak geyikleriyle birlikte Alta nehrinden geçerek kuzey doğuya göçüyorlar.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 1
İlk göçerlerle son göçerlerin buluşması

Alta şehrinin 15 km. batısındaki Kåfjord[2] bakır madenleriyle ünlü. Alta ve Kåfjord, Norveç tarihindeki önemli ayaklanmalarının merkezi olmuş. Ayrıca II. Dünya Savaşı’nda Almanların Kuzeybatı Rusya’ya yönelik saldırılarının merkez üssü de Kåfjord’da kurulmuş. Almanlar geri çekilirken bir kilise hariç bütün binaları yakmışlar.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 2
Finnmark bölgesi, Alta'nın olduğu fiyord resimli kayaların da bulunduğu bölge

Alta, kuzey ışıkları araştırmalarının da merkezi. 1800 yıllarından 1900 yıllarının başına kadar bilimsel araştırmalar yapılmış. Dünyadaki ilk kalıcı gözlemevi de 1899’da Alta Kåfjord’da Haldde isimli bir tepeye kurulmuş. 1926’ya kadar kullanılan bu gözlemevi daha sonra Tromsö’ye taşınmış. Ancak bu küçük kıyı şehrini tüm dünyanın ilgi odağı yapan konu, insanlık tarihine ve göçlere ışık tutan kaya resimleri ve yazıları.

KAYA RESİMLERİ

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 3
Renksiz kaya resmilerinden birinde ayı ve yavrusu

Kayalar yüksek rakımlarda bulunmuyor. Orman yosunları ve yemişleriyle kaplı çalılıkların altındaki kayalar, genç kayalar olarak nitelendiriliyor. İlki tesadüfen 70 yıl önce bulunan ilk resimli kayanın ardından, Haziran 1973’te yine tesadüfen bulunan diğer resimli ve yazılı kayalar bir anda bilim insanlarının ve turistlerin ilgisinin bu bölgeye yönelmesine neden olmuş. Hemen koruma altına alınan kayaların bulunduğu yerlere onları tesadüfen bulanların isimleri verilmiş. Tabii böylesine güzel bir jest, bölge halkının da kayalara ilgi duymasına, korumasına ve yeni resimli kayaları araştırmasına yol açmış. Svein Erik Thomassen 1976 yılında Alta’ya yaklaşık 5 km. uzaklıktaki Hjemmeluft bölgesinde bir değil binlerce resimli kaya resmi ve işaret bulunan bir bölgeyi keşfetmiş. Hemen buraya bir açık hava müzesi kurularak 3.000 yazılı ve resimli kaya koruma altına alınmış. Ziyaretçilerin kayaların arasında rahatça ve resimlere zarar vermeden dolaşabilmesi için de 2,9 km. uzunluğunda bir asma köprülerle bezenmiş bir yürüyüş yolu yapılmış. Bilgilendirme panoları da ihmal edilmemiş. Bir ziyaretçi olarak yaz olmasına rağmen çok soğuk ve rüzgârlı bir havada 7000 yıl öncesinin avcı toplayıcı topluluklarının bıraktığı izler arasında dolaşmak sanki ilk göçerlerle buluşup tanışıyor gibi heyecan vericiydi. Ve bu izlerin üzerine kimsenin aşkını ilan etmediğini, adını yazmadığını, siyasi slogan, amblem kazımadığını görerek tertemiz bir “SİT” alanında dolaşmak müthişti!

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 4
Müzede bir fok ve kaya resimlerinde fok olduğu tahmin edilen çizimin karşılaştırması

Alta, Kuzey Avrupa’da bulunan avcı ve toplayıcı topluluklara ait resimli kayaların en yoğun olduğu bölge. “Kaya sanatı”, “dağ sanatı” diye adlandırılan bu resimli kayaların bir kısmı boyanmış bir kısmı ise sadece kazınmış durumda. Alta merkez alınarak batısı ve doğusu arasındaki 15 km.’lik mesafede Hjemmeluft, Kåfjord, Transfarelv, Storsteinen ve Amtmannsnes olmak üzere beş ayrı bölgede resimli kayalar bulunmuş. Bu bölgelerdeki kaya resimleri 1985 yılında UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine alınmış, üstelik Norveç’in listeye giren tek tarih öncesi kültür anıtı da Alta kaya resimleri.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 5
Pippistone-Pippi Uzunçorap taşı olarak bilinen ve 1950 yılında ilk bulunan taşın 4-5000 bin yıl önceden kaldığı sanılıyor

Yine Alta fiyordunda bulunan Isnestoften ve Komsa da ortaya çıkarılan resimli kayalar ise UNESCO listesine girememiş. Resimli kayaların hepsi açık havada bulunuyor. Bugüne kadar bölgedeki kayalar üzerindeki yazı, resim, çizgi belgelenerek arşivlenmiş durumda. 2023 Şubat ayı itibariyle arşivdeki dosya sayısı 22 000. Alta müzesi bir yandan geniş arşiviyle bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaparken diğer yandan da bölgedeki yeni araştırmalara önderlik ediyor. Alta arşivi kayıtları büyük ölçüde kamuya açık olmakla beraber erişimi kısıtlı dosyaların olduğunu da belirtelim.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 6
Gebe sığınlar

KAYALARIN YAŞI VE BÖLGENİN SAHİBİ

Bilim insanları kaya resimlerinin beş ayrı döneme ait olduklarını saptamış. Üstelik yeni araştırmalar, daha önceki saptamaların aksine, ilk resimlerin M.Ö 5000 yıllarına son resimlerin ise M.S 200 yıllarına ait olduğunu göstermekte. Tabii bunlar şimdilik kesin olan bilgiler. Yeni resimler bulundukça ve araştırmalar derinleştirildikçe yeni bilgilere ulaşılacağı kesin.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 7
1767 yılında yapılan bakır gravürde bir Şaman ve davulunu gösteriyor

Resimli kayalar 9.000 yıldır bölgenin sahibi olduklarını iddia eden ve halen esas olarak balıkçılık, avcılık, ren yetiştiriciliği ile uğraşan Samelerin iddialarını da güçlendiriyor. Samelerin bugün dahi Şaman davullarında kullandıkları, efsanelerinde var olan simgelerin aynıları veya benzerleri, av tasvirleri, ayinler, keşfedilen kayaların üzerinde de görülmekte. Ayrıca kayaların üzerindeki Runik yazılar da Samelerin kullandığı eski yazılara çok benziyor.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 8
Ağ atan balıkçı mı anlatılıyor

GÖÇ YOLLARINI AYDINLATIYOR

Günümüzden yaklaşık 7000 yıl önce yapıldığı anlaşılan resimli ve yazılı kayalar, insanların göç yollarını araştıran bilim insanlarının çalışmalarına da ışık tutmakta. Kayaların bir kısmı deniz seviyesindeyken diğerleri denizden 25-30 metre yükseklikte bulunmakta. Bu kayaların yer kabuğundaki değişmeler nedeniyle yükseldiği belirtiliyor. Bilim insanları farklı seviyelerdeki kayaların farklı dönemlere ait olduğunu da ortaya çıkarmış.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 9
Kayıkları geyikleri ve avcılarıyla bir toplum

Şimdi kayaların üzerindeki resimlerin birbirleriyle ne kadar ilişkili olduklarını anlamaya çalışıyorlar. Kaya resimlerinde ren geyikleri, sığın geyikleri, ayı, kurt/köpek, tilki, tavşan, halibut (iri bir balık), balina, somon, kaz, kuğu gibi hayvanların resimleri yanı sıra geometrik desenler ve semboller, kayıklar, insanlar, hamile insan ve hayvan resimleri görülüyor. İnsanların ve hayvanların av, balıkçılık, dans ve ayin, toplantı gibi sahnelerde resimlenmesi, bu figürleri çizenlerin avcı ve toplayıcı denilen topluluklardan olduğuna işaret ediyor.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 10
Kayıklarla balığa mı çıkılıyordu yoksa nasıl geldiklerini mi anlatıyorlar

Kåfjord’da bulunan yaklaşık 1500 resim, resim ve yazıların bazıları sert hava koşulları nedeniyle okunamayacak kadar yıpranmış. Şimdi daha iyi durumda olan kayaların koruma altına alınmasına ve belgelenmesine çalışılıyor. Yine Alta yakınlarındaki Langnesholmen ve denizden 203 metre yükseklikteki Komsa dağında da resimli kayalar bulunmuş.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 11
Avcı toplayıcı topluluğun günlük yaşamı mı

SAMELER AVCI TOPLAYICI TOPLUMUN TEMSİLCİLERİ Mİ?

Sameler kendi tarihlerini ve toplumsal gelişimlerini anlatırken son buzul çağından sonra bölgeye geldiklerini, buzdan arınmış Kuzey İskandinavya topraklarında av ve balık durumuna göre sıkça yer değiştirdiklerini anlatıyorlar. Yapılan son arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan ve 10.000 yıl öncesine ait olduğu saptanan ok, ocak ve seramik parçaları da bu bölgede bir yerleşim olduğunu kanıtlıyor. İsveç’in kuzeyindeki arkeolojik buluntular da bölgeye göçlerin kuzeyden ve batıdan yapıldığına işaret ediyor. Norveç’teki kayalar avcılık, balıkçılık ve toplayıcılık yapan insanların bu bölgedeki varlığının göstergesi ve onların bölgedeki yerleşim tarihine ışık tutuyor. Şimdi karşılaştırmalı analizlerle avcı ve toplayıcı bu topluluğun bölgeye göç yollarını da ortaya çıkarmak için uğraşılıyor. Ancak görünen o ki buzuldan arınmış yerlerde doğaya uyumlu bir biçimde yaşayan ve yerleşen bu insanların yaşam tarzları, sembolleri Samelerde vücut bulmuş, varlığını sürdürüyor. Sameler ataları olarak kabul ettikleri bu toplulukların mirasına sahip çıkıyor. Kuzey İskandinavya’da insanların göç yolları hakkında bilgi saklayan ve henüz keşfedilmemiş binlerce saklı kayanın olduğu düşünülürken, Samelerin tüm protestolarına rağmen, Alta nehri üzerinde yapılan dev hidroelektrik santrali ve baraj gölü henüz ortaya çıkarılamamış tüm bilgileri sonsuza kadar yutmuş durumda.

Son Same isyanı

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 12
Samelerin günümüzde de kullandığı bir şaman davulu

Alta anlaşmazlığı olarak bilinen ve 1968-1982 yılları arasında yaşanan olaylar aslında son Same isyanı. Alta nehri üzerinde planlanan baraj ve hidroelektrik santrali inşaatına baş kaldıran Samelerin isyanı Norveç tarihinin en büyük polis operasyonuyla bastırılmış. Polisin 90 araç ve helikopter, Sivil Savunma ’ya ait 40 araç ve köpek ekipleriyle başlattığı saldırıya karşı göstericiler -30 derecede büyük bir mücadele vermişler.

Alta kayalarında saklı tarih - Resim : 13
Belki bir av sahnesi belki de hayvan saldırısına karşı mücadele

Samelerin isyan nedeni, baraj gölünün Alta’dan 60 km. uzaktaki bir Same yerleşim bölgesi olan Máze şehrini, 1721’den kalma bir Same kilisesini ve Samelerin en büyük geçim kaynağı olan ren geyiklerinin otlaklarını da sular altında bırakacak şekilde planlanmış olması. Göç yolları kesilen ren geyiklerinin baraj gölünü aşarak İsveç ve Finlandiya’daki otlaklara geçişi imkânsız olacağı için Sameler barajın yapılmasına şiddetle karşı çıkmışlar. Öte yandan baraj nedeniyle somon balığı bol bir nehir olan Alta nehrinin zengin hayvan ve bitki örtüsünün yok olacağı endişesi de baraj yapımına karşı çıkışın sebeplerinden olmuş. Samelerin bir kısmı Oslo’ya giderek parlamentonun önünde açlık grevine başlarken, diğerleri baraj bölgesindeki iş makinelerine kendilerini zincirlemişler. Polis hem Oslo’da hem de Alta’da şiddet kullanarak Sameleri dağıtmış. 1981 yılında devlet terörü karşısında yenilgiyi kabul ettiklerini duyuran Sameler gösterileri durdurma kararı almışlar. Planlanan baraj inşaatı tamamlanarak 1987 yılında hizmete girmiş. Baraj inşaatının tamamlanmasından birkaç yıl sonra dönemin Başbakanı ve İşçi Partisi Başkanı Gro Harlem Brundtland’ın “Alta barajının yapılmaması gerekirdi” demesi ise siyasi bir itiraf.

Norveç’teki Kautokeino isyanı

1852 yılında yaşanan Kautokeino isyanı Norveç’teki önemli Same isyanlarından biri. Papaz Lars Levi Laestadius’un öğretisinin etkisiyle merkezi hükümetin gönderdiği din adamlarını bölgede barındırmayan Sameler, kendilerine baskı uygulayan memurlara, din adamlarına ve patronlara karşı ayaklanmışlar.[3] İsyan Sameler arasında yayılmasına rağmen başarıya ulaşamamış. İsyanın önderi olarak görülen Aslak Haetta ve Mons Sombyiki hakkında verilen ölüm cezaları kafaları kesilerek yerine getirilmiş. Gövdeleri Kåfjorddalen kilisesine gömülen isyancıların kesik başları ırk çalışmalarında kullanılmak üzere Oslo’ya gönderilmiş. 1997 yılında Samelere iade edilen bu iki kafa törenle gövdeleriyle buluşturulmuş.

Gjerde kaya resimlerinin tarihi

Norveç Kültürel Miras Araştırmaları Enstitüsü’nden Arkeolog Dr. Jan Magde Gjerde doktora çalışmasında bulunan resim ve yazıların tahmin edilenden 1000 yıl daha eski olduğunu kanıtlamış. Gjerde kaya resimlerini 5 tarih dilime bölüyor. 1. tarih dilimini MÖ 5200-4200; 2. tarih dilimini MÖ 4200-300; 3. tarih dilimini MÖ 3000-2000; 4. tarih dilimini MÖ 1700-1200 ve 5. tarih dilimini MÖ 1100-200 olarak açıklıyor.

Dipnotlar:
[1] Sápmi/Laponya toprakları Norveç, İsveç, Finlandiya ve Rusya arasında bölünmüş. Her dört ülkede farklı hakları olan Sameler uluslararası hukuk çerçevesinde yerli halk olarak sayılmaktadır. Türkçe’de Same dediğimiz bu halk kendisini Same olarak adlandırıyor.
[2] Kofiyord diye okunur
[3] Lars Levi Laestadius bir papaz. Kuzeyde Sameler arasında çalışırken kurduğu mezhep halen kuzey bölgelerinde mevcut. Kullandığı sert metotlar açısından farklı olan mezhep 1850 yıllarında Sameler arasındaki alkol bağımlılığını azaltmasıyla itibar kazanmış.

UNESCO Almanya Norveç