Altaylı davası gerekçeli kararı: Barıner Teşkilat’ta FETÖ için çalıştı
Enver Altaylı’yı yargılayan Mahkeme, gerekçeli kararında, “FETÖ/PDY üyesi eski istihbaratçı Mehmet Barıner’in, Teşkilat bünyesinde çalıştığı dönemde, kamu görevi kisvesi altında hareket ederek üyesi olduğu örgütün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunduğunu, örgüt abilerinin talimatlarını yerine getirdiğini" kaydetti.
Enver Altaylı’nın da aralarında bulunduğu 3 sanıklı davada mahkemenin açıkladığı gerekçeli kararda dikkat çekici saptamalar yer aldı. Gerekçeli kararda davanın sanıklarından eski istihbaratçı Mehmet Barıner'e ilişkin, "Sanığın zahirde bir kamu görevlisi olsa da özünde örgüt militanı vasfıyla hareket ettiği, teşkilata yerleştirilmesinin ve buradaki çalışmasının yegane amacının, üyesi olduğu örgütün stratejik amaçlarına hizmet etmekten başka bir anlam ifade etmediği" kaydedildi.
"Siyasi ve askeri casusluk" suçundan 12 yıl 6 ay, "Silahlı terör örgütüne üyelikten" ise 8 yıl 9 ay hapis cezası verilen Barıner'e ilişkin gerekçeli kararda şunlar yer aldı: “Dosyada mevcut MİT Teftiş Kurulu Başkanlığının raporu, Teşkilatın cevabi yazıları, sanığın soruşturma aşamasındaki ikrari anlatımları, dijital materyaller üzerinden düzenlenmiş bilirkişi raporu, tanıkların anlatımları ile diğer bilgi, belge ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; FETÖ üyesi olduğu mahkememizce kabul edilen sanığın, örgütün stratejik hedefleri doğrultusunda MİT'e katıldığı, 2013-2014 yılları arasında İstihbarata Karşı Koyma Başkanlığında, 2014-2016 yılları arasında Açık Kaynaklar Daire (AKD) Başkanlığında çalıştığı, 12 Temmuz 2016 tarihide Cizre Bölge Daire Başkanlığına atandığı ve 19 Ağustos 2016 tarihinde tekrar AKD başkanlığına tayin olduğu, 29 Kasım 2016 tarihinde örgüt irtibatının tespiti üzerine de kamu görevinden çıkarıldığı tespit edilmiştir.”
'BİLGİLERİ İRAN MASASINDAN TEMİN ETTİ'
Sanığın, Reza Zarrab, Türkiye'deki İran ajanları ile ilgili Teşkilat’ın sahip olduğu, devletin güvenliğini ilgilendiren konularda, örgüt abileri ile bilgi paylaşımında bulunduğu kaydedilen gerekçeli kararda, "Tanık Hüseyin Kötüce'nin beyanlarından anlaşıldığı üzere sanığın, MİT mahrem imamı Sadık kod adlı Cemal Karaata'ya aktarmak amacıyla (bilgileri) Teşkilat bünyesinde çalıştığı İran Masasından temin ettiği, sanığın, mahrem imamı ile gizli toplantılar vasıtasıyla temas kurarak irtibat halinde olduğunun açıkça anlaşıldığı, zaten sanığın ikrar niteliğindeki beyanlarında; adı geçen bu mahrem imamlarla temasını anlattığı, kabul ettiği, bu şekilde sanığın, Teşkilat bünyesinde çalıştığı dönemde, kamu görevi kisvesi altında hareket ederek üyesi olduğu örgütün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunduğu, örgüt abilerinin talimatlarını yerine getirdiği" ifade edildi.
ÖRGÜTÜN TEŞKİLAT İÇERİSİNE UZANAN KOLU
Sanığın mensubu olduğu örgütün MİT mahrem yapılanmasında öğrenci konumunda faaliyette bulunduğu ifade edilen gerekçeli kararda, “Sanığın, zahirde bir kamu görevlisi olsa da özünde örgüt militanı vasfıyla hareket ettiği, sanığın, örgütün adeta bir vasıtası, teşkilat içerisine uzanan kolu gibi faaliyette bulunarak Milli İstihbarat Teşkilatından devlet sırrı niteliğindeki bilgileri görevi sırasında temin ettiği, böylece sanığın aşamalardaki ve duruşmadaki soyut, inkara yönelik savunmasının tamamen cezadan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılmıştır.”