Altaylı son savunmasında Aydınlık’ı suçladı

Eski istihbaratçı Enver Altaylı, yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasına başladı. Tutuklama sürecinin devlete sızmış Rus yanlıları tarafından başlatıldığını savunan Altaylı, "Süreç Aydınlık Gazetesi yayınlarıyla, Doğu Perinçek'in yazılarıyla başladı" dedi. Altaylı ayrıca doğuştan Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı bir insan olmadığını, muhalif olduğu için tutuklandığını iddia etti.

Eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın da aralarında bulunduğu 3 sanıklı davaya devam edildi. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince görülen dava, Altaylı'nın mahkeme huzurunda son savunmasını yapmak istemesi üzerine Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki salonda yapıldı. Duruşmaya Altaylı'nın yanı sıra diğer tutuklu sanık Mehmet Barıner ve sanık avukatları katıldı. Esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasını yapan Enver Altaylı, "Sayın savcı beyin davranış tarzına ilişkin söz söylemek zorundayım. Sayın savcı, görevinin gereklerine aykırı hareket etmiştir. Savcılar görevlerini kimseden emir almadan yapmak zorundadırlar. Sayın savcı maalesef uyması gereken ilkelere aykırı davranmıştır. 49 aydır 10 metrekarelik yerde tek başıma tutuluyorum. Cezaevindeki ağır şartlarımı kısmen hafifletecek olan karara savcı itiraz etmiştir. İşkence şartlarında kalmamı sağlamış oldu. Savcı bey bir şahsa yapılan işkencenin devamını istemiştir. Savcı, bana yapılan işkencenin suç ortağı olmuştur. Savcı, bu hareket tarzıyla suç işlemiştir" ifadelerini kullandı.

Ruzi Nazar

BİLGİSAYARINDAKİ BELGENİN GİZLİ OLMADIĞINI SAVUNDU

Mehmet Barıner'i Zarrab davası için yurt dışına kaçıracağı iddiası olduğunu hatırlatan Altaylı, "Bu iddia bazı gazeteciler tarafından ortaya atılmıştır. Abdulkadir Selvi, Mahmut Övür, hangi karanlık güçlerden talimatlar alıyorlar bilmiyorum. Hangi karanlık güçler tarafından yönlendirildiklerinin tespit edilmesi savcılık görevidir. Sayın savcı aynı beyanları iddianamesine yansıtmış. Halk bank davası ile ilgili bilgisayarımda bir belgeyi delil göstererek Barıner'i bu davada kullanacağımı iddia ediyor. Bu belge gizli bir belge değildir. Gazetelerde çıkmış bir belgedir. Burada maddi gerçeğin saptırılması vardır" beyanlarında bulundu.

'DOĞUŞTAN TAYYİP DÜŞMANI BİR İNSAN DEĞİLİM'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine faaliyet yürütmekle suçlandığı yönünde belge olduğunu aktaran Altaylı, "Bir siyasi muhalifin yalnızca muhalif olduğu için tutuklanmasının hiçbir izahı yoktur. Enver Altaylı doğuştan Tayyip düşmanı bir insan değil. Erdoğan aleyhine olan herkes casuslukla suçlansın o zaman. Bunlar totaliter sistem uygulamalarıdır. Stalin döneminde binlerce aydın muhalif oldukları için tutuklanıp idam edilmişlerdir. İddia makamı, Enver Altaylı’nın, Erdoğan muhalifi olduğu için cezaevinde ölmesine sebep olacak bir ceza verilmesini istiyor" değerlendirmesinde bulundu.

'LEHİME OLAN DELİLLERİ TOPLAMAK ZORUNDA'

4 seneyi aşkın bir süredir tutuklu olduğunu ifade eden Altaylı, "Dosyadaki mevcut deliller ile hem şahsım hem de damadım hakkında suçlamalar olduğunu öğrendim. Fakat yargılama sürecinde damadımın dosyası ayrıldı. Metin Can Yılmaz'ın yargılaması devam etmektedir. Görülen son duruşmada Yılmaz, 16 Mayıs 2021 tarihli bilirkişi raporunu çürütmüştür. Sayın savcı lehime olan bütün delilleri toplamak zorundadır" şeklinde konuştu.

‘BEN BİR DEVLETİN HEDEFİYİM’

"Tutuklama sürecim önce devlete sızmış Rus yanlıları tarafından başlatıldı" diyen Altaylı, "Süreç, Soner Yalçın'ın 'Asıl oyun kurucu' yazısıyla başladı. Süreç Aydınlık Gazetesi yayınlarıyla, Doğu Perinçek'in yazılarıyla başladı. Tutuklanma sürecim böyle başladı. Bunlar beni Alman ajanı, CIA ajanı diye suçladı ancak hiçbir delilleri yok. Doğu Perinçek ve ekibinin, Aydınlıkçıların 40 yıllık bir suçlaması. Sayın savcı bu suçlamaları hukuki hale getiriyor. Son 60 yıllık siyasi tarihimizin tanıklarındanım. Türkeş'in bana yazdığı mektup var. Benim hakkımda Soner Yalçın ne diyor, savcı ne diyor, Türkeş ne diyor? Bunları mahkemeye sunacağım. 12 Eylül öncesi Türkiye'de sağ-sol kavgası değil Sovyetler Birliği'nin saldırısı vardı. Ben bir devletin hedefiyim" şeklinde savunma yaptı.

RUZİ NAZAR ÖVGÜSÜ

CIA'nın Türk casusu olarak bilinen Ruzi Nazar hakkında da konuşan Enver Altaylı, "Ruzi ömür boyu bize hizmet etmiştir. Ömür boyu bize çalışmıştır. Bu adam hayatının son yıllarında, 'Enver ben hayatımın son yıllarını Türkiye'de geçirmek istiyorum' dedi. Türkiye'ye getirdik, evini ben tuttum. Kira sözleşmesi benim üzerimdedir. Benden başka kimsesi yok burada. Evde 4 kişi çalışıyor, hepsinin maaşları veriliyor. Öcalan'ın Türkiye'ye iadesinde rolü olmuş. Ruzi'ye kim düşman? Sovyetler Birliği, yıllarca adam aleyhine yayınlar yapmış. Ruzi'nin aleyhinde yazan kim var? Moskova yanlısı kim varsa onlar. Enver Ruzi Nazar'a hangi bilgiyi vermiş? Var mı elinizde belge?" ifadelerini kullandı.