'Altılı platform kapsayıcı hale getirilebilir'
İranlı stratejist Muhammed Rıza Tekavi Ferd, bölgesel işbirliğinin Barzani referandumu, Astana gibi konularda somut başarılar kazandığını belirtti ve ekledi: “Altılı platform çağrısı önümüzdeki dönemde daha da kapsayıcı ve genişlemeye müsait bir birlikteliğin temelini oluşturacaktır.”
ABD seçim sonuçları Tahran’da nasıl değerlendirildi? Biden döneminde Washington-Tahran ilişkileri nasıl şekillenecek? Altılı platform bölgeye ne kazandıracak? İranlı stratejist Muhammed Rıza Tekavi Ferd, Aydınlık’ın sorularını yanıtladı…
Karabağ zaferinin ardından Bakü’de, Türk ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları bölgesel birlik çağrısında bulundu. Bu çağrının ardından İran Dışişleri Bakanı; Türkiye, Rusya, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’ı ziyaret etti. İran altılı ittifaktan ne bekliyor ve bu birliktelik bölgeye ne kazandırır?
"Bölgemiz her açıdan son derece önemli ve stratejik bir bölge. Burada komşu ülkelerin birbirlerine olan inançları ve güvenleri ittifak açısından çok etkili olabilir ve önemli değişikliklere yol açabilir. Bölgesel sorunlar ise ortak dil, kültür ve bölgeye sahip olan insanlar tarafından çözülebilir. Bölgedeki yabancı müdahalelerin amacı, bölge imkanlarını kendi menfaatleri için kullanmaktır. Bu olanaklar sadece yer altı kaynaklar değil, onların çoğu yeryüzündeki kaynaklardır. Bölgede gelişip verimli sonuç vermiş tecrübeler bulunuyor. Bölge ülkeleri birleştiğinde referandumlar iptal edildi, Astana gibi bir görüş ortaya çıktı. Bunların hepsi hayata geçen, bölgenin birliğine hizmet eden ve başarıya ulaşan adımlardır, yani elimizde başarılı tecrübelerimiz bulunuyor."
BÖLGE DİPLOMASİSİ BÖLGEYE ODAKLANMALI
"Bu ilişkiler üzerindeki etki, bölgedeki tüm halkların ve devletlerin iradesine dayanmaktadır. Bana göre bu konuda en az rolü yabancılar oynamalı. Bence bölgedeki devletler barış, dostluk, müttefiklik, yoldaşlık ve arkadaşlık arayan halklarının isteğine yönelmeli. Bunun için eğer bölge halkları ile bölge devletleri aslında fikir birliği oluşursa, yani bölge ülkeleri görüşlerini bölge halklarınkine yaklaştırırsa, etkileşim düzeyi kesinlikle artacaktır.
"Bölgenin şimdiki durumu iyi değil ve bölge halkının istediği böyle bir durum değildir. Bölge halkı barış, dostluk ve yakın münasebetler istiyor. Bu ülkelerde bulunan yetenekler geliştirilmeli ve devletler bunu dikkate almalı. Dışişleri Bakanları bölge dışına odaklanmak yerine bölgeye yönelmeli. Onlar yakın ve güçlü ilişkiler için komşular ve yer değiştirmeyen dostların hem ekonomide hem siyasi olarak odaklanılması gerektiğini göz önünde bulundurmalı. Bölgesel birliktelik, başta bölge ülkelerini çok kutuplu dünya düzeninde, stratejik anlamda çok önemli bir konuma getirecek bir başlangıç olması bakımından çok önemlidir. Altılı platform çağrısı değerli ve önümüzdeki dönemde daha da kapsayıcı ve genişlemeye müsait bir birlikteliğin temelini oluşturacak önemdedir."
Biden’in seçilmesi, İran’ın ABD Nükleer Anlaşma'ya dönecek beklentisini artırmış görünüyor. İran seçim sonuçlarından memnun mu?
"Bana göre ABD seçimleri diğer ülkelerden çok Amerikan halkını ilgilendiren bir konudur. ABD halkı ülkedeki iktidar sisteminden bıkmış durumda. Bu, insanların Trump'tan tiksindiği ya da Biden'a ilgi duyduğu anlamına gelmez, çünkü başka bir seçenekleri yok. Sadece mavi veya kırmızıyı seçmek zorundalar. Bir tür iki kutuplu model. Bu, ülkede siyasi bir skandalla sonuçlanan Amerika’daki seçim olayları ve Amerika'yı aradığı patronluk konumundan uzaklaştırmıştır. Bence İran açısından kimin seçildiğinin hiçbir önemi bulunmuyor."
Seçimlerin ardından size göre ne değişecek, bölge politikalarında değişiklik bekliyor musunuz?
"Aslında Amerikan özgürlüğü üzerine soru işareti oluştu ve Amerikan halkının kimliği dinamik ve aktif insanlar olarak tanıtıldı. Dolayısıyla Amerikan halkı ve hükümetini aynı olarak değerlendirmemeliyiz. Kanaatimce bu ülkede Obama, Clinton, Trump veya Biden’ın başkan olması önemli değil. İç sorunları göz ardı eden, dünyaya hakim olma niyetiyle harekete geçip farklı bahaneler ve demokrasi iddiasıyla dünya halklarına saldıran ve onlara sorun yaratan ABD’nin mevcut politikası yanlıştır.
"Dünyada geçersiz olan emperyalist görüştür. İnsanlar eşittir ve herkesin yeryüzünde yaşama hakkı vardır. ABD'de seçimle ilgili yaşananların ABD-Avrupa etkileşiminin seviyesini daha da etkileyeceğini düşünüyorum. Fakat onların bölgemize bakış açılarında herhangi bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Amerika hegemonik bir politika ile dünya kaynaklarının peşinde. ABD’liler kendilerini patron olarak görüyorlar ve karşı karşıya oldukları tüm iç sorunlara rağmen istedikleri her yere müdahale etmeleri gerektiğini düşünüyorlar. Bunu farklı yöntemlerle yapıyorlar. Örneğin, Trump anlaşmalardan çekilme ve Biden ise anlaşmalara geri dönme görüşüne sahip. Ancak tüm bunların hegemonik bir görüşü var. Ne onun çıkışı ne de bunun girişi insani bakışa uymuyor, tüm bunlar diğer ülkelere hakim olmak için yapılıyor.
"ABD-Avrupa ilişkilerinin yaratacağı etkinin bölgedeki yağmalama eyleminin düzeyini artıracağını düşünüyorum. Çünkü şimdiye kadar, sorun sadece Trump ve hükümeti olsaydı, şimdi Biden'ın politikası ile ABD'den bile farklı olmayan Avrupalılarla etkileşim meselesi var. Dolayısıyla bölge kendi çıkarlarını ve menfaatlerini takip etmelidir. ABD seçimi ile beraberindeki sorunlarına farklı bir açıdan bakılmalı ve bölgesel düzeyde ülkemizin varlıklarına zarar vermelerine izin vermemeliyiz."