Aman dikkat! Kanserin en büyük nedeni açıklandı

ANKARA (AA) - Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökşen İnanç İmamoğlu, "Kanserlerin yüzde 90'ı çevresel nedenlerden, yüzde 10'u genetik faktörlerden kaynaklanmakta ve çevresel etkenlerin başında, tütün ürünleri, alkol, obezite ve enfeksiyonlar gelmektedir." ifadelerini kullandı. TTOD'den 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, kanserin nedenleri, tarama yöntemleri ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi verildi.

Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. İmamoğlu, kanserin en büyük nedeninin çevresel faktörler olduğunu vurguladı.

"Kanserlerin yüzde 90'ı çevresel nedenlerden, yüzde 10'u genetik faktörlerden kaynaklanmakta ve çevresel etkenlerin başında, tütün ürünleri, alkol, obezite ve enfeksiyonlar gelmektedir." bilgisini paylaşan İnanç, "Sigara ve alkol tüketmemek, çok yağlı, tuzlu ve şekerli yiyeceklerden kaçınmak, ideal kiloya yakın olmak ve hareketli bir hayat sürmek önemlidir. Eğer bunları uygularsak kanser ve benzeri hastalıklarla ilgili riski azaltmak mümkün." uyarısında bulundu.

"Kanser tedavisinde yeni ilaçlar umut oluyor"

İnanç, onkolojide gerek tanı, gerekse tedavi alanındaki gelişmelerle yeni ilaçların kanser tedavisinde umut vadettiğini ifade etti.

Kanserin genetik haritasının çıkarılmasıyla, kansere neden olan mekanizmaların saptanmasıyla tümörlerin kimliklendirilmeleri ve bu sayede bunların hedeflenebilmesinin mümkün hale geldiğini belirten İnanç, "Bu önemli gelişme, özellikle belirli tümörlerde, genetik biyobelirteç testlerinin yapılmasının gerekliliğini de ortaya çıkarmıştır. Bu sayede hastalığa neden olan genetik değişiklik saptanmakta ve o genetik değişiklik için geliştirilmiş ilaçlar kullanılabilmektedir." bilgisini verdi.

"Erken teşhis tedavi başarısını artırmaktadır"

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, kanserin hem dünyada hem de Türkiye'de sebebi bilinen ölümler arasında, kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer aldığına işaret etti.

Dünyada ve Türkiye'de en sık görülen kanser türlerinin meme, akciğer ve kolon (bağırsak kanserleri) olduğunu ifade eden Dinçer, erkeklerde en sık bağırsak, prostat ve özellikle sigara kullanımına bağlı olarak akciğer kanseri, kadınlarda meme, rahim ağzı ve tiroit kanserlerinin görüldüğünü bildirdi.

Dinçer, kanserlerin tedavi başarısında erken teşhisin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu kanser türleri ileri evrelerde teşhis edildiklerinde meşakkatli bir tedavi süreci gerektirmektedir. Oysaki erken teşhis edildiğinde tedavi ile hastalığın tamamen ortadan kaldırılabildiği mümkün olduğu ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri olduğu düşünülürse korunmanın önemi daha da artmaktadır.

Kanserin erken evrede teşhis edilmesi, kanser tedavisinin başarı şansını artırmakta, daha sınırlı cerrahi seçenekleri ile organ koruyucu yaklaşımların mümkün olabilmesi ve bununla beraber tedavi ile yüksek oranlarda kür sağlanabilmekte ve bu sayede hastalık kontrol altına alınabilmektedir. Kanser konusunda toplumda farkındalık sağlanması ve kanser taramaları kanserle mücadelede en etkili yöntemlerin başında gelmektedir."

Kanser tarama programları önemli

Türkiye genelinde meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için tarama programlarının yürütüldüğünü anımsatan Dinçer, bu taramaların Kanser Erken Teşhis ve Eğitim Merkezleri'nde (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) ve Aile Sağlığı Merkezleri'nde (ASM) ücretsiz olarak yapıldığını anımsattı.