ABD’nin Çin karşıtlığı tek kutupluluğu kurtaramaz
ABD, Transatlantik ekonominin Çin'den uzaklaşması için çabalıyor. Berlin de Asya-Pasifik bölgesindeki tatbikatlara 30'dan fazla askeri uçak ve iki savaş gemisi gönderiyor. Fakat ABD hegemonyası altındaki Emperyalist Batı’nın tek kutupluluğu kurtarmak için yalanlara dayalı planları tutmuyor
ABD merkezli Atlantik Cephesi Pasifik’e askeri yığınak yapmakta, hava-deniz kuvvetleri konuşlandırmaktadır. ABD, İsrail Siyonizmi’yle birlikte Batı Asya’da üstünlük kurmak, Rusya, Türkiye ve İran’ı kuşatmak için her türlü kışkırtıcılığa başvurmaktadır. ABD’nin, esas rakip olarak gördüğü Çin’i kuşatmak için Pasifik’e yönelmesi de, hızlanmıştır. Bu planında ABD, Avrupa Birliği (AB) ülkelerini, özellikle Almanya’yı ileri sürmektedir. Pasifik planındaki en dikkate değer bölüm Tayvan’ı ayrılması için Çin’e karşı kışkırtmak ve ayrılıkçı bir güç yaratmaya çalışmaktır. Bu kışkırtmalar, Rusya’ya karşı Ukrayna’nın savaşa devam etmeye teşvik edilmesi, Batı Asya’da PKK ve türevi terör örgütlerinin desteklenmesi ile bütünleşmektedir.
Uluslararası çapta Tayvan’ın Çin toprağı olduğu bütün Batı tarafından kabul edilmektedir. Bununla birlikte Batı her türlü kışkırtıcılığı yaparak Tayvan’da bölücülüğü kışkırtmaktadır. ABD merkezli Atlantik Paktı’nın hedefi, yıkılmakta olan tek kutuplu dünya hâkimiyetini ayakta tutmaktır. Bunun için her türlü çatışma ortamını kışkırtmaktadır. Sinciang’da işçiler zorla çalıştırılıyor iddiasıyla Çin ürünlerine ambargo koymak dâhil her türlü gerçek dışı iddia dile getiriliyor.
ALMANYA ÇİN’E KARŞI BİRLEŞİK CEPHEDE
Berlin, Asya-Pasifik bölgesindeki tatbikatlara katılmak üzere 30'dan fazla askeri uçak ve iki savaş gemisi gönderiyor. Almanya, Doğu Avrupa’daki bütün Rusya sınırı boyunca yaptığı asker ve üs yığınağına paralel olarak Çin'e karşı da Pasifik coğrafyasında askeri katılımını artırıyor.
“Çin’e Karşı Birleşik Cephe” makalesinde ABD’nin yönlendirdiği Almanya’nın attığı adımlar şöyle açıklanıyor:
“Alman Silahlı Kuvvetleri, Hint-Pasifik Konuşlandırması’nı genişletiyor ve bu yıl Asya-Pasifik bölgesindeki savaş tatbikatlarına yaklaşık üç düzine askeri uçak ve iki savaş gemisi gönderiyor. Aynı zamanda Almanya kuvvetlerinin Hawai yakınlarındaki büyük bir ABD tatbikatına katılımı, Avustralya'da bir Hava Kuvvetleri manevrası, Japonya'da yoğun askeri eğitim ve ABD'nin Kuzey Kore'ye karşı ambargo önlemlerini izlemesi planlanıyor. Şimdiye kadar Berlin, Asya-Pasifik bölgesine silahlı kuvvetlerin yalnızca bir kolunun birimlerini göndermişti: 2021/22'de Bayern fırkateyni, 2022'de Hava Kuvvetlerinin bir filosu ve 2023'te ordu birlikleri.
Hava Kuvvetleri Müfettişi Korgeneral Ingo Gerhartz'ın onayladığı gibi, Hint-Pasifik Konuşlandırması’nın genişletilmesi, Berlin'in Rusya'ya karşı askeri konuşlandırmaya paralel olarak Çin'e karşı da askeri faaliyetlere katılmak isteğini doğruluyor. ABD, Doğu Asya'daki askeri ittifaklarını pekiştirme ve hepsinden önemlisi, Çin’e karşı mücadelede özel önem verdiği ilk ada zincirinin kontrolünü ele geçirme sürecinin ön adımıdır. ABD medyası‚ Çin'e karşı birleşik cepheden bahsediyor.”(1)
BAERBOCK PASİFİK’TE ÇİN’E KARŞI ORTAK ARIYOR
Berlin’den yapılan açıklamadan sonra Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock hem konuyu pekiştirmek hem Çin'e karşı işbirliğini güçlendirmek hem de silah sanayilerine destek bulmak için Avustralya'ya gitti.
Avustralya, yıllardır Çin'e karşı güç mücadeleleri içinde ABD'nin en yakın müttefiklerinden biri oldu. 2021 yılında AUKUS paktıyla silah sanayi açısından ABD'ye yakın bağlar kurdu. Canberra, Washington'a bağımlı hale gelmek ve ABD'nin 51. eyaleti olarak hareket etmekle suçlandı. Avustralya ayrıca, özellikle Güney Çin Denizi'nde ABD ile askeri açıdan giderek daha çok yakınlaştı. “Dışişleri Bakanlığı, Baerbock'un artık güvenlik politikası alanında işbirliğini güçlendirmek istediğini duyururken, Bakan Adelaide de Bremen'deki Lürssen Tersanesi’nde inşa edilen bir devriye botunda incelemelerde bulunarak yeni bir sözleşme için başvurdu. Bu konuda Baerbock’un Avustralya’da bulunması siyasi yardım açısından faydalı olacaktı.”(2)
Baerbock, Avustralya’dan sonra Yeni Zelanda’ya da gitti ve buradaki mevkidaşıyla Çin’e karşı ortak cepheyi güçlendirmek ve Pekin yönetimini geri çekilmeye zorlamak için işbirliğini pekiştirme öngörülerini tekrarladı.
ALMANYA KENDİ KUYUSUNU KAZMAYA DEVAM EDİYOR
Almanya ve AB, Küresel Güney ile dış ticarette Çin'in büyük ölçüde gerisinde kaldı ve bu nedenle siyasi nüfuzunu da kaybediyor. Scholz'un güneye yönelik siyasi çabaları ve Çin ziyareti başarısız oldu. ABD dayatmasına boyun eğen Almanya ve AB ülkeleri Rusya’dan enerji alımını kesti, Rusya’yı, vatandaşlarını, sanatçılarını hedef aldılar. Bu süreçte Batı’nın krizi iyice derinleşti. Rusya ise her alanda yeni ekonomik olanaklara kavuştu. Batı, her yönden gelişmekte olan Küresel Güney’den tecrit olurken, etki altına aldığı ülkelerden kapı dışarı edilmektedir.
Almanya ve AB, Küresel Güney ülkeleriyle ticari ilişkilerinde varlığını kaybederken siyasi etkisi de kalmıyor. Bu saptama, Köln Alman Ekonomi Enstitüsü (IW)’nün yakın tarihli bir analizinin sonucudur. Araştırmaya göre “Almanya'nın Asya, Afrika ve Latin Amerika'da, ekonomik açıdan kısmi olarak güçlü ülkelerin ticaretindeki payı oldukça geriledi. Anılan ülkelerde AB’nin payı azalırken, Çin'in payı hızla artarak AB ve ABD'yi gölgede bıraktı. Bu durum Almanya'nın Küresel Güney'deki jeopolitik ağırlığının da azalmasının önemli bir nedenidir. IW örnek olarak, Başkan Luis Inacio Lula da Silva yönetiminde Ukrayna savaşında ve Orta Doğu ihtilafında Batı'ya aykırı bir duruş sergileyen Brezilya'yı gösteriyor; bu en azından Çin ve Rusya'nın Brezilya için sadece ekonomik öneminden kaynaklanmıyor. IW, Alman hükümetini Küresel Güney ile ticareti teşvik etmek için kararlı dış ticaret önlemleri almaya çağırdı.”(3)
SİNCİANG’DA İŞÇİLER ZORLA ÇALIŞTIRILIYORMUŞ
“ABD, Alman şirketlerini Sinciang'da zorla çalıştırmayla mücadele için Çin malı parçaları kullanmayı bırakmaya zorluyor. Oysa ABD'de gıda üretiminde veya Alman hapishanelerinde zorla çalıştırmanın sınırı yoktur.”(4)
ABD, zorla çalıştırmayla mücadele etme bahanesiyle, transatlantik ekonominin Çin'den uzaklaşmasını ilerletmeye devam ediyor. ABD Senatosu'ndaki Finans Komitesi tarafından BMW’nin ABD'ye teslim ettiği en az 8 bin Mini Cooper aracına Çinli şirket JWD'nin parçalarını taktığı belirtildi. Bu şirket ürünlerinin, Sinciang'da zorla çalıştırma iddiaları nedeniyle ABD‘ye ithal edilemeyecekler listesinde yer alıyor. Washington yaptırım listesini genişletiyor ve gelecekte Çin'den yalnızca Sinciang'da üretilen pamuklu malzemeleri kullanan şirketleri de içerecek. “JWD, Aralık 2023'te ABD yaptırım listesine alındı. ABD yönetimine göre Sincanlı işçiler bu şirkette çalışıyor ve faaliyetleri Washington'un görüşüne göre zorla çalıştırma olarak kabul ediliyor.”(5)
ABD’nin önce Sinciang yalanları, sonra da Çin’i dışlamak gibi bir yol izliyor. Bütün gerçekler ve gözlemcilerin raporlarına göre Sinciang’da zorla çalışma ABD’nin psikolojik savaş programının bir parçasıdır. Eleştirmenler, ABD'de bazı alanlarda yiyeceklerin zorla çalıştırmayla üretildiğini, cezaevlerinde zorla çalıştırma uygulandığını bildiriyorlar. Bu durum Almanya için çok daha geçerlidir. ABD ve Almanya gibi Batı ülkelerinde mahkûmlar, göçmen ve iltica başvurusunda bulunanlar üzerinden yoğun bir zorla çalıştırma uygulanmaktadır.
ABD VE ALMANYA’DA ZORLA ÇALIŞTIRMA RAPORLARDA
Boston Tufts ve Nottinham (İng.) üniversitelerinin araştırmalarına göre ABD’de gıda maddeleri üretiminin yüzde 60’ına yakınında zorla çalıştırma görülüyor. Bu alanda işverenlerle ilgili herhangi bir yaptırım da yapılmıyor. Zorla çalıştırılanlar çok yoksul, dil sorunu olanlar ve oturum sorunu olan mülteci-göçmen kesimlerinden geliyor.(6) Almanya’da durum daha da açık. Özellikle mahkûmlar yasal olarak zorla çalıştırılabiliyor. Mahkûmlar ve zor durumda olanlar saati 1-3 avroya çalıştırılıyor. Almanya’da özellikle iltica başvurusunda bulunup duruşma bekleyenler, konumu zayıf olanlar yoğun olarak zorla çalıştırılma alanına giriyor.
Rusya-Çin ortaklığı ile birlikte Türkiye, İran ve Küresel Güney ülkelerinin hegemonyacılığa karşı bir cephe halini aldığı süreçteyiz. ABD hegemonyası altındaki Emperyalist Batı’nın tek kutupluluğu dayatmak için yalanlara dayanan planları tutmuyor. Avrupa’da da ABD dayatmaları ve hegemonyasına karşı duruşlar hızlanmaktadır. Küresel Güneyin oluşturduğu Milli Devletler Cephesi Avrupa’yı da derinden etkilemektedir. ABD’nin hâkimiyet sistemi hızla yıkılışa gidiyor.
Dipnotlar:
(1) 16 Nisan 2024, German Foreign Policy (GFP), Die Vereinigte Front gegen China I
(2) GFP, 3 Mayıs 2024, Çin’e karşı birleşik cephe II
(3) Köln Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) incelemesi, 7 Mayıs 2024
(4) GFP, 22 Mayıs 2024
(5) Richard Vanderford: BMW, Jaguar and VW Parts May Have Been Made With Forced Labor, Senate Report Says. wsj.com 20.05.2024.
(6) William Skipworth: Forced Labor May Be Common In The U.S. Food Chain, New Study Says. forbes.com 24.07.2023.