09 Eylül 2024 Pazartesi
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD, Mahşerin Dört Atlısı'yla baş edemeyecek

Belgeye göre Soğuk Savaş'tan daha karmaşık günlerdeyiz. Washington'ın Ukrayna savaşından önceki planları boşa çıktı. Her şeyin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. ABD'nin 'dört düşmanından' biriyle çatışmaya girmesi diğerlerini de işin içine sokacak. Ordunun ne askeri kapasitesi ne de sanayisi hazır

Amerikan Kongresi'ne sunulan rapor... ABD'nin en büyük tehdit kaynağı kim? ABD'nin dört büyük düşmanı hangi ülkeler? ABD savaşa hazır mı?
A+ A-
DIŞ HABERLER SERVİSİ

Amerikan Kongresi'ne sunulan rapor, ABD ordusunun büyük güçlere karşı bir savaşta etkisiz kalacağını ortaya koydu. Belgeye göre ordu muharebe için “gerekli yeteneklerden olduğu kadar kapasiteden de yoksun."

Kongre'nin Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'nde ABD'nin savunma stratejisini gözden geçirmek için bu hafta bir dizi panel düzenledi. Savunma Bakanlığının (Pentagon) büyük bir çatışmayı caydırma ya da bir çatışmada galip gelme hedeflerinde önemli kusurlar olduğu ortaya çıktı. Raporda, ABD ulusal güvenliğine yönelik en büyük tehditler olarak tabii ki Rusya ve Çin gösterildi.

'TEHDİT HİÇ OLMADIĞI KADAR YÜKSEK'

Tam 114 sayfa uzunluğundaki belgeye göre dünya üzerindeki baş döndüren gelişmeler nedeniyle 2022'de Ukrayna çatışması başlamadan önce hazırlanan Amerika'nın Ulusal Savunma Stratejisi (NDS) güncelliğini yitirmiş durumda. ABD ordusu yeni koşullara uygun şekilde yapılandırılmış değil. Dahası ülkenin savunma sanayi potansiyel tehditlerle yüzleşmek için "büyük ölçüde yetersiz."

NDS Komisyonu Başkanı Jane Harman Komite'ye hitap ettiği konuşmasında şunları söyledi:

"Komisyonumuz, ABD ulusal güvenliğinin ve çıkarlarımıza yönelik tehditlerin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana hiç olmadığı kadar arttığı konusunda hemfikir.” Harman ülkenin en son 35 yıl önce sona eren Soğuk Savaş sırasında büyük bir çatışmaya hazırlandığını iddia etti. İçinde bulundukları durumun “Soğuk Savaş döneminden daha karmaşık olduğunu” da ekledi.

AVRUPA'DAKİ MUHAREBE GÜCÜ

Raporda, ABD'ye yönelik "yakın vadeli büyük savaş potansiyelini oluşturan tehditlerin" Çin, Rusya, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) ile İran arasında artan siyasi ve askeri uyumla daha da güç kazandığı belirtiliyor.

Belgeye göre ABD, Washington'ın Moskova, Pekin, Pyongyang veya Tahran'dan biriyle doğrudan çatışmaya girmesi halinde, diğer üç ülkenin “savaştaki müttefiklerini ekonomik ve askeri olarak destekleyeceğini varsaymak zorunda.”

Raporda ayrıca bu ortaklığın, bir çatışmanın birden fazla cepheye yayılma olasılığını artıracağı aktarılıyor. Böyle bir bir durumda Amerika ve müttefikleri, eş zamanlı olarak tüm kaynaklara erişim talep edecek. Bu nedenle yetkililer, ABD'nin Avrupa'daki varlığını, hava savunma ve havacılık gibi destek unsurlar da dahil olmak üzere “bugünkünden çok daha büyük tam teşekküllü bir zırhlı kolorduya yükseltmesi gerektiği” sonucuna varıyor.

Söz konusu rapor, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı zafer kazanması halinde Batı Avrupa'ya saldırmayı planladığına dair Batı'dan yükselen iddiaların üzerine hazırlandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu tür açıklamaları "saçmalık" olarak nitelendirerek defalarca reddetti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da benzer şekilde iddiaları "korku masalları" sözleriyle değerlendirdi. Batılı liderlerin bunları insanların dikkatini kendi ülkelerindeki sorunlardan uzaklaştırmak için uydurduğunu belirtti.

YAPTIRIM BAĞIMLILIĞI TEDAVİYE MUHTAÇTIR

Washington'da geçen ay düzenlenen NATO zirvesinde kabul edilen bildiride Çin, "Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi" olarak nitelendirildi. Pekin bu suçlamayı "yalan ve önyargı dolu" ifadeleriyle yalanladı. Hem Moskova hem de Pekin, Batı'nın Çin'in Rusya'ya silah üretiminde gerekli olabİlecek çift kullanımlı mallar tedarik ettiği yönündeki iddialarını reddetti.

Son bir ay içinde taraflardan benzer açıklamalar gelmeye devam etti. Bunların sonuncusu geçen hafta Laos'ta, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile ABD'li mevkidaşı Antony Blinken arasında meydana geldi.

Wang, Blinken'a “Çin, kendisine karşı yapılan iftiraları ve asılsız suçlamaları kabul etmiyor. Baskı veya şantajı kabul etmeyecek. Temel meşru çıkarlarını ve haklarını korumak için sağlam ve etkili önlemler alacak.” dedi. ABD'li üst düzey diplomat ise mevkidaşını Amerika'nın bağımlısı haline geldiği yaptırımlarla tehdit etti: “Avrupa güvenliğine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için harekete geçmezseniz ABD gerekli tüm önlemleri almaya devam edecek.”

PEKİN O İDDİALARI YALANLADI

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, Pekin-Pyongyang ilişkilerinin bozulduğuna dair çıkan söylentilere yanıt verdi. Lin, perşembe günü basının karşısına geçerek, uluslararası ve bölgesel ortamdaki değişime rağmen Pekin'in, Çin ile KDHC arasındaki geleneksel dostluk ve işbirliği ilişkisine verdiği önemin ve bağlılığın hiçbir zaman değişmediğini söyledi.

Sözcü'yü açıklama yapmaya iten iddialar, Çin Büyükelçisi'nin Kore Savaşı ateşkesinin 71. yıldönümü anma törenlerinde görülmediğine dair çıkan haberler üzerine ortaya atılmıştı. Kimilerine göre bu durum sadece Pekin ile Pyongyang arasındaki ilişkilerde sorunlar yaşandığına değil ayrıca Çin ile Rusya'nın KDHC ile ilişkiler konusunda bir çekişme içinde olduğuna da işaret ediyor.

Lin, yetmiş bir yıl önce meydana gelen Kore savaşıyla beraber Çin ve KDHC'nin “kanla inşa edilmiş kopmaz bir dostluk kurduğunu” belirtti. Bazı ülkelerin ve medya kuruluşlarının Çin-KDHC ilişkilerinde sorunlar olduğu ya da Pyongyang ile ilişkiler konusunda Pekin-Moskova çekişmesi yaşandığı yönünde spekülasyon ve iddialarda bulunduğuna dikkat çekti. Bunları “asılsız ve kötü niyetli iddialar” olarak niteledi. Lin hem KDHC'nin hem de Rusya'nın Çin'in dost komşuları olduğunu vurguladı. Üç ülkenin ilişkileri geliştirdiğini, bölgenin barış ve istikrarı için yapıcı bir rol oynadığını kaydetti.

Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti Çin Rusya İran ABD