19 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Amik Ovası Reyhanlı Barajı'nı bekliyor

Bitirilemeyen Reyhanlı Barajı yüzünden üretici tarlasını yüksek maliyetlerle suluyor. Baraj bitirilirse Amik ovasının yarıdan fazlası sulanabilecek

Amik Ovası Reyhanlı Barajı'nı bekliyor
A+ A-
HÜSEYİN GÜLER / HATAY

Hatay turizm ve hoşgörü şehri olmasının yanında aynı zamanda önemli tarım kentlerimizden biri. Bereketli topraklara sahip Amik ovasında yetiştirilen endüstriyel bitki buğday, pamuk ve mısır, en önemli ürünler arasında. Yine son dönemde çekirdekli meyve ve örtü altı ürünler de ekilmeye başlanmış. Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmettin Zaroğlu, yüzyılın projesi denilen Reyhanlı barajının set tutma işleminin bittiğini, 1 milyon dönüm olan Amik ovasının 600 dönüm bölümünün barajın tamamlanması durumunda sulanabileceğini belirtti. Zaroğlu, mayınlı arazilerin temizlenerek sahiplerine verilmesi durumunda ise göçün engelleneceğini söyledi.

Amik Ovası Reyhanlı Barajı'nı bekliyor - Resim : 1
Necmettin Zaroğlu

BUĞDAY EKİM SAHALARINDA DARALMA VAR

Bölgenin ana ürünü pamuk. Amik ovasında mısır, buğday, patates, soğan gibi ürünlerin tamamı üretilebiliyor. Zaroğlu, örtü altı muz üretimi de yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Şu anda Antalya ve Mersin'den sonra üçüncü sıradayız. Hatay, muz üretiminde hatırı sayılı bir yer. Hükümetimizin tarım politikasında ciddi anlamda eksiklik var. Buğdayda ekim sahalarında bir daralma var ve bunun nedeni maliyet ve girdilerin yüksek olması. Çiftçimiz buğdaydan uzaklaştı. Biz bölgemizdeki buğdayda dönüm başına 600-700 kilo ürün almaktayız. Anadolu ile kıyaslama yaptığımızda; Anadolu 200-300, biz ise 12 veya üç katı ürün alıyoruz. Bölgemizde hem Afrin çayı hem Asi Nehri üzerinde setler oluşturup sulu tarım yapmaktayız. Buğdayda girdiler yüksek olduğu için çekirdekli ürünlere yöneldik. Kovit sürecinde tüm sektörlere yasak geldi ama tarıma ve çiftçiye yasak gelmedi. Çiftçi üretmezse rafların boş kalacağını açlığın ve kıtlığın geleceğini görüyoruz. Şu anda enflasyon, cari açık, işsizlik, istihdam gibi sorunların ancak tarımı destekleyerek aşılacağına inanıyorum.”

Amik Ovası Reyhanlı Barajı'nı bekliyor - Resim : 2

HATAYLI ÇİFÇİ BUĞDAYI TÜCCARA VERDİ

Özellikle Ukranya-Rusya savaşının tarım ve özelde buğdayın önemini daha ön plana çıkardığını ifade eden Necmettin Zaroğlu, buğday taban fiyatı ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin alım politikasını şöyle değerlendirdi: “TMO'nun devreye girmesi önemli. Ama geç kalındı. Amik ovasında biz 15 gündür hasat yapıyoruz. TMO henüz devrede değildi. Biz ise hükümetimize buğday fiyatlarının açıklanması, üreticilerin tüccarın kucağına düşmemesi gerektiğini, TMO'nun devreye girmesi gerektiğini hep söyledik. Sevindirici bir destek programı açıklandı ama ovada üretici, malını tüccara verdi. Anadolu'da buğdaylar daha yeşil, sanıyorum oralar için bu fiyat açıklandı. TMO bizim malımızı alsaydı, biz devletimize güvenip, TMO'ya malımızı verirdik. Devletimizin açıklayacağı rakımı da beklerdik ama ofis kapalıydı, verme şansımız yoktu. Fiyatlar erken açıklansaydı üreticinin tüccar ile pazarlık şansı vardı ama şu anda bu şansımız yok. Tüccara 6.2 liradan verdi çiftçi ve TMO’nun desteğinden mahrum kaldı.”

Amik Ovası Reyhanlı Barajı'nı bekliyor - Resim : 3

REYHANLI BARAJI DERHAL BİTİRİLMELİ

Kendi imkanları ve derin dalgıç pompalarıyla tarlaların sulandığını belirten Zaroğlu şöyle konuştu: “Pompalarla yerin altından 300-400 metreden su çıkarıyoruz ama bu bizim için çok büyük maliyet demek. Köstebek yuvası gibi yerin altında kuyularımız var. Bu kuyular zaman içinde Konya ovasında olduğu gibi göçükler meydana getirebilir. Baraj biterse bu gibi sorunlar ortadan kalkar. Enerjiye verilen paralar insanların cebinde kalacak. Hem maliyet düşecek hem iklim değişecek hem de verimlilik sağlanacaktır. Reyhanlı barajı tamamlandığında ürün yelpazesinin değişmesine de katkı sağlayacaktır. Baraj bitti ama kapalı sulama sistemi ile sorun çözülmedi, hükümet gayret gösterip, bitirmesi gerekiyor. Bakın ben açık yüreklilikle söylüyorum. Kanunda tarıma destek yüzde bir diyor ama bunu biz alamıyoruz. Baraj bitmezse, üreticilere sahip çıkılmazsa sonumuz felaket olur.”

Amik Ovası Reyhanlı Barajı'nı bekliyor - Resim : 4

CİlVEGÖZÜ SINIR KAPISI BİZİM İÇİN ÖNEMLİYDİ

Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zaroğlu, 2011 yılından sonra ticarette Hatay’ın büyük kayıp yaşadığını Cilvegözü sınır kapısının sadece Suriye’ye değil, Arap yarımadasına yönelik işlem hacmine sahip bir kapı olduğuna dikkat çekerek, “Bu kapı güvenlik gerekçesi nedeniyle kapandı. İnsani yardım adı altında giriş ve çıkışlar var. Buradan Ürdün, Lübnan ve Irak gibi ülkelere gidemiyoruz. Lojistik sektöründe Hatay, İstanbul'dan sonra ikinci sıradaydı, Arap yarımadasına lojistik ihtiyaçları, Hatay firmaları taşıyordu. Ticarette şimdi insanlar Ro-Ro gemisi ile Mısır ve sonra Arabistan'a gidiyor. Ama navlun fiyatlarının çok yüksek olması o güzergâhı da bitirdi. Şimdi arkadaşlarımız Türki Cumhuriyetlerine, Ukrayna-Rusya gibi ülkelere yöneldiler” diye konuştu.

SIĞINMACILARLA EKMEĞİMİZİ PAYLAŞTIK

“Hatay ekonomisi diye geçmeyin, Hatay ekonomisi Türkiye'de ilk onun içindedir” diyen Zaroğlu, “Hatay, devlet iken millet olma yolunda Türkiye Cumhuriyeti’ne ilhak etti. Bayrağı, Cumhurbaşkanı ve sınırları olan bir devlet iken Türkiye'nin bir ili olmayı kabul etti. Ortadoğu'ya seslenen bir İskenderun körfezimiz, tarım ve Harbiye gibi turizm bölgelerine sahibiz” dedi.

Necmettin Zaroğlu, sığınmacı sorunuyla ilgili de şunları söyledi: “2011'den yana sığınmacılara yardım ediyoruz. Bu insanlarla ekmeğimizi, aşımızı, işimizi ve kaderimizi paylaştık. Bu anlamda Nobel ödülü verilecekse Hatay'a verilmelidir. Misafirlik üç-beş gün ama on yıldan bu yana misafir ağırlamaya çalışıyoruz. Hatay 'medeniyetler, hoş görü şehri' diyorlar ya gerçekten bu unvana sahip bir şehirdir. Reyhanlı'da 100 binin üzerinde sığınmacı yaşıyor. Bizim nüfusumuzdan fazla. Biz bu topraklarda o insanlara yeterince yardım ettik, tekrar yurtlarına dönmelidir. Biz vatanımızı seviyoruz, bu ülkede yaşamaktan mutluyuz ve devletimizden bu birliğimiz için Hatay'ın sorunlarına çözüm bulmak için daha ciddi adımlar bekliyoruz.”

Yatırım yapmak isteyen iş adamlarına da seslenen Zaroğlu, “Burada savaş var, sanmayın. İş insanlarına kredi verme anlamında riskli bölge ilan edilmiş, sanki gözden çıkarılmış burası. Bürokratlar buraya geldiğinde "Buradan nasıl giderim" diyorlar. Sizler basın olarak Hatay'ın İstanbul ve Ankara'dan farklı olmadığını duyurun” diye konuştu.

Amik Ovası Reyhanlı Barajı'nı bekliyor - Resim : 5

GÜVENLİK SORUNUMUZ KALMADI

Hatay halkının 2011 Türkiye-Suriye krizinden bu yana çok acılar çektiğini, Reyhanlı'da 53 şehit verdiklerini belirten Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zaroğlu, Hatay sınırında yer alan mayınlı arazilerin temizlenmesini isteyerek şöyle konuştu: “Mayınlı araziler güvenlik gerekçesi ile döşenmişti. Zeytin Dalı-Afrin hareketi ile terör örgütlerine darbe vuruldu ve diğer önlemlerle güvenlik sorunumuz kalmadı. Mayınlardan temizlenen yerler, buradaki insanlara verilmeli. Bazı duyumlar alıyoruz. Dışarıdan gelen ya da yabancı sermaye konuşuluyor. Bu bizi çok üzer, bu bölge çok ağır bedeller ödedi. Madem biz ağır bedel ödedik, sığınmacıların kahrını çektik o zaman bu araziler sınır bölgesinde yaşayan insanlara verilmeli. Bizim insanlarımız şehirlere mevsimlik işçi olarak gidiyor ya da merdiven altı dediğimiz tekstilde çalışıyor. İnsanlar tarım sahalarında iş bulurlarsa başka yerlere gitmezler. Mayınlı araziler sınır bölgesindeki insanlardan kamulaştırılarak alınmış, topraklar tekrar eski sahiplerinin torunlarına verilmeli. Yayladağ'dan Hassa'ya kadar olan bölgemiz güvenlik gerekçesi ile tarıma kapalı. Son dönemde zaten bu bölgelerde güvenli bölgeler oluşturulmuş ve bu bölgeler artık tarıma kazandırılmalı. Bölgemiz milletvekillerine, siyasi büyüklerimize anlatıyoruz, dileğimiz bu anlamda devletimiz yanlış yapmaz.”

ÜRGÜP ZİRAAT ODASI BAŞKANI: YENİ ÖNLEMLER BEKLİYORUZ

Amik Ovası Reyhanlı Barajı'nı bekliyor - Resim : 6

Ürgüp Ziraat Odası Başkanı Mustafa Korkmaz, girdi maliyetlerindeki artışlardan dolayı üretim yapmakta zorlanan çiftçilerin risk ve belirsizliklerini ortadan kaldıracak önlemler ve teşvikler açıklanarak çiftçiyi rahatlatacak adımlar atmasını istedi. Korkmaz, çiftçinin taleplerini şöyle sıraladı: “Başta mazot, elektrik ve gübre fiyatları olmak üzere girdi fiyatları indirilmelidir. Yem fiyatları iyileştirilmeli ve hayvancılık yapan üreticilerimize süspansiyonlu yem kredisi verilmelidir. Hayvancılıkta yaşanan maliyet artışları da başta olmak üzere ekonomik yönden zorda olan çiftçimize devletimizden destek sağlanmalıdır. Sonuç olarak, ülkemiz ekonomisinin lokomotifi olan tarım sektörünün ayakta kalması, üretimin devamı için yeni bir ekonomik paket açıklanmalıdır. İnşallah devletimiz en kısa zamanda gerekli çalışmaları yaparak fiyat artışlarından dolayı girdi maliyetlerindeki afaki artışlara rağmen tüm riskleri alarak üstü açık bir fabrikada üretim yapan üreticilerimizi rahatlatacak adımların atılması devletimizden beklentimizdir.”

Hatay amik ovası reyhanlı barajı Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Ürgüp Ziraat Odası