AMİK Ovası'nda pamuk tarlaları su istiyor: Reyhanlı Barajı bitsin artık

Amik Ovası’nda pamuklar koza verdi, ova yeşile boyandı. Çiftçiler, güneşin ilk ışıkları ile pamuk tarlalarına gidiyor, gecenin geç saatlerine kadar çapa ve sulama işlerini yapıyor. Güneşten ve rüzgârın tozlarından nerdeyse yüzleri simsiyah olmuş, "Bu zamanda bu pamukların bakımını yapmaksak verim alamayız" diyorlar.

Pamuk üreticileri, pamukların birinci ve ikinci ekimlerini tamamladı. Ovada sıcaklık 40 derecenin üzerinde. Pamukların suya en çok ihtiyaç duyduğu zaman. Ancak, bütün kanallar kurumuş, sulama suları çok derinlerden motorlarla çıkarılıyor. Motorların çalışması demek maliyetlerin artması demek. Çiftçiler, yıllardır yılan hikayesine dönen Reyhanlı Barajı’nın bir an önce bitirilmesini bekliyor. İlaç, gübre, işçilik ve elektrik fiyatlarının sürekli artması ise çiftçinin belini iyice büküyor.

‘SULAMA ŞART’

Karacanlı Köyü Muhtarı İsmail Işık, en büyük sorunun sulama olduğunu belirtti, “Çözüm, Reyhanlı Barajı’nın bir an önce bitirilmesi” dedi. Işık, şöyle devam etti: “Pamuğun tam yetişme ve suya ihtiyaç duyduğu zaman. Suyun olmaması bizim canımızı sıkıyor. Devletimizden yardım bekliyoruz; muhtar olarak bendimizi yaptık ama suyun az olması suyun bitmesine neden oldu. Pamuğun hasadı için bendimizin bir kere daha dolması gerekiyor. Pamuk tam kozaya binmiştir. Sulama yapamazsak kozalar verimli olmayabilir, çürüyebilir.”

‘ÇİFTÇİNİN İŞİ ZOR’

Işık, pamukta çiftçinin fiyat beklentisini de şöyle açıkladı: “Masraflar beşe katlandı, elektrik fiyatları çok yüksek, çiftçinin önünü görebilmesi için pamuk fiyatlarını bilmesi gerekir. Pamuk fiyatı 20-25 lira olmalıdır. 20 liranın altındaki bir fiyat çiftçinin batması ve pamuk ekimini bırakması demektir. Bütün çiftçilerin beklentisi bu doğrultudadır. Fiyat aşağıda olursa çiftçi toprağını terk eder.”

Gülova Köyü Muhtarı ve çiftçi Mustafa Afrin de şöyle konuştu: “Kaskeli, Gülova, Topboğazı gibi yerlerde su olduktan sonra başka bir sorunumuz olmaz. Çiftçilerimizin en çok ihtiyacı su ve elektriktir. Bu ikisi olduktan sonra çiftçimiz en güzel mahsulünü yetiştirir. Bu soruna devlet bir türlü çözüm bulamadı. Kırıkhan’ın alt tarafında su var ama bu tarafa bir türlü gelmiyor. Bu da iktidar milletvekillerinin o tarafa bakışı ile bu tarafa bakışını yansıtmaktadır. Yani çiftçinin işi bu sene zor ve altından nasıl kalkar bilemeyiz?”

‘ELEKTRİKÇİLER AZRAİL GİBİ DAVRANIYOR’

Aktaş Köyünden çiftçi Abdullah Danacı, Toroslar EDAŞ’ın çiftçiye İsrail'in Filistin'e davrandığı gibi davrandığını belirterek şöyle devam etti: “Bizim pamukta kullandığımız giderlerin yüzde 300 arttığı bir gerçektir. Geçen sene 3 bin 600 liraya aldığımız gübre bugün 19 bin lira. Üre 14 bin lira. Bir ülkenin ambarı boş ise benim geri kalan neslim hırsız olur. Toroslar EDAŞ ile meselemiz var. Zamlar her ay biniyor, karşımızda ise derdimizi anlatacak kimse yok.”

Sulama sorununun bir an önce çözülmesini isteyen Danacı, “Reyhanlı Barajı, yılan hikayesine döndü. Barajda kışın ve yazın koyunlar otlamaktadır. Ne zaman biteceği belli değil, oradan bize umut yok. Geçen sene geldiler, her yeri ölçtüler ve ‘baraj suyu gelecek’ dediler, bu yıl ‘o ihale iptal oldu’ dediler. Biz 170 metreden motorla su çekiyoruz, derine indikçe kullandığımız elektrik artıyor. Elektrikçiler bize Azrail gibi davranıyor, bir hafta ödeme yapma, hemen gelip, panoya mührü vuruyorlar” dedi.

‘HASAT SONU BORÇSUZ KALALIM’

“Elektrik giderinin yüzde kırkını devlet karşılasın” çağrısı yapan Danacı, “Toroslar EDAŞ ödeme geciktiğinde mühür vuruyor, arkasından mal varlıklarımızı haczediyor. Böyle bir dünya yok” diye konuştu.

Danaca, pamuk fiyatıyla ilgili de şunları söyledi: “Pamuk fiyatları en az 30 lira olmalı. Bundan aşağısı üretimin devamında sıkıntı yaratır. Girdilerin karşısında durmak mümkün değil, kışın traktör ve taşınmazlar borç yüzünden satılmaktadır. Bu hasat sonunda borçsuz kalırsak mutlu oluruz.”