22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Anadolu arı ırklarının verimliliği araştırılacak

Düzce Üniversitesi, Anadolu arı ırklarının genetik haritasını çıkaracak. Anadolu arı ırklarının sağlam yapısına dikkat çeken Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, bir sonraki adımda performansı belirleyen genleri araştıracaklarını söyledi.

Anadolu arı ırklarının verimliliği araştırılacak
A+ A-

Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi, Anadolu arı ırklarının genetik haritasının çıkarılması için TÜBİTAK desteği ile proje başlattı. Bir sonraki adım performansı belirleyen gen haritasının hazırlanması olacak.

Bal üretiminde söz sahibi olan Türkiye, sahip olduğu kovan varlığı ile dünyada ikinci sırada yer alıyor. Dünya Arı Günü’nde açıklamalarda bulunan Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, yerli ırkların sağlam yapıda olduğunu söyledi. Kekeçoğlu, "Kendi yerel ırklarımız o kadar sağlam ki, dışarıdan getirdiğimiz arı ırkları daha çabuk hasta olabiliyor. O yüzden kendi araçlarımızla çalışmanın doğru olduğunu her zaman vurguluyoruz" dedi.

Yerli ırkların korunması ile ilgili üreticinin bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade eden

Kekeçoğlu bu konuda hata yapıldığını söyledi: "Türkiye'nin 50 farklı ilinden arı örnekleri alarak çalışmalar yürüttük. Aslında bu çalışmayı, yerel arı ırkımızın ne kadar faaliyette olduğunu görmek için yaptık. Gördük ki arıcılarımız dışarıdan getirilen ana arılarla çalışma yapıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil, tam tersine Türkiye'nin arıcılıkta geri gitmesine sebep olabilir. Dünyada birçok arı ırkının genetik haritası varken, Anadolu arı ırkımızın genetik haritası yoktu. Genetik yapısının bu kadar önemli olmasının sebebi ise yapmış olduğu bal, propolis gibi tükettiğimiz ürünlerin aslında genetiğiyle bağlı olması. Gen tablosunu çıkardığımız zaman bir sonraki adımda performansları belirleyen gen haritasını yapabileceğiz. Bu şekilde yüksek performansta bal yapabilen arı ırklarını görebileceğiz. Anadolu arı ırkının gen haritasının çıkarılması Türkiye'nin prestiji için önemli."

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu da yaptığı açıklamada 20 Mayıs Dünya Arı Günü'nün arıların korunması için farkındalık yaratmasını temenni ettiklerini ifade etti. Eroğlu, “Onlarsız, yemeye alışkın olduğumuz ürünlerin çoğu tehlikeye girmektedir. Tozlaşma, bitkiler dünyasında türlerin devamlılığını sağlar. Arıcılık faaliyetleri eğitim çalışmalarıyla bilinçli olarak yürütülmeli, planlı, programlı yetiştiricilik sistemiyle, yüksek verimli ana hatlar elde edilmelidir” dedi.

ARILARIN AZALMASI VERİMİ DÜŞÜRÜYOR

Araştırmalar dünya genelinde, elma, kiraz ve yaban mersini veriminin yetersiz polinasyon (tozlaşma) nedeniyle azaldığını gösteriyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, zirai mahsule büyük katkı sağlayan polinasyonun baş faktörü arıların sayısındaki azalma, gıda güvenliği konusunda endişeye yol açıyor. FAO’ya göre, ekosistemi dengeleyen arılar ve benzer tozlayıcılar, dünya çapında mahsul üretiminin yüzde 35’ini etkiliyor.

FAO Genel Direktörü Jose Graziano da Silva, arı sayısının azalmasının kahve, elma, badem, domates ve kakao gibi mahsulleri doğrudan etkileyebileceğine dikkati çekiyor.

YAYLAYA BAL YOLCULUĞU

Mersin'in Erdemli ilçesinde arıcılar, kış uykusundan uyanan bal arılarını kovanlarla 2 bin 500 rakımlı Eğriçayır Yaylası'na taşımaya başladı.

Kovanları kamyonetlere alan arıcılar, Toros Dağları'ndaki yaylaya gitmek üzere yola koyuldu.

Arıcılardan Celal Çay, yaptığı açıklamada, geçen hafta arılarının bir kısmını bölgeye getirdiğini, onların bal toplamaya başladığını söyledi.

Çay, “Anadolu'da bir kuraklık var. Ama yaylamız 2 bin 500 metre yükseklikte olduğu için kurtarıyor. Yüksek rakımdan dolayı henüz kuraklıktan tam olarak etkilenmiş değil. Önümüzdeki hafta yağış bekliyoruz. Tüm ümidimiz bu yağışlar. Bu yağışlar olursa iyi bir sezon geçireceğimizi düşünüyoruz. Aksi takdirde susuzluk tüm tarım sektörünü etkileyeceği gibi biz arı üreticilerini de etkileyecek" dedi.

Yüksek rakımı nedeniyle yaylada sadece kır çiçeklerinin olduğunu ifade eden Çay, “Orman yok, sadece kır çiçeklerinden bal topluyorlar. Balımız bu lezzetle de dünyanın en iyi balı seçildi" ifadelerini kullandı.

Son Dakika Haberleri anadolu arı ırk