Anadolu’da doğum ritüeli
DR. EREN FIRAT
Hititlerin merkezi olan Boğazköy’de bulunan Papanikri adı verilen metin doğum ritüeli ile ilgili bilgi veriyor. Hitit döneminde kadınlar, doğum için bir doğum evine gidiyorlardı. Doğum sandalyesi kullanılıyordu. Mezopotamya metinlerine bakıldığında ise doğum evi ve doğum iskemlesi kavramına dair bir bilgi görülememiştir. Mezopotamya’da kadınlar diz çöker durumda doğum yapıyordu. Bazı metinlerde ebenin daha iyi doğum yaptırabilmesi için çöken kadının dizleri altına tuğlalar yerleştirildiği görülür. Tuğlalar doğum sırasında özellikle Mısır’da rastlanan tipik bir gelenektir. Mısır’da doğum evleri ve doğum iskemlesi bulunduğunu Mısırın son döneminde Ptolemeler devrinde yerlerin olduğu görülmektedir.
Eski Mısır’da hamilelik pek ender betimlenir. Ender örneklerden biri Mısır kraliçesi Haçepsutun annesi Ahmesin’e doğum için ilahların yardımı görülmektedir. Bu kabartmaya dikkat edilince gebeliğin çok az vurgulandığı görülür. Ancak su aygırı şeklinde resmedilen Thueris bereket tanrıçasında karın belirgin halde görülür. Mısır sanatında geç dönemde doğuma ait kabartmalara rastlamak mümkündür. Buna ek olarak Mısır sanatında hayvan doğurma sahnelerine de rastlanır.
HELENİST TEZLERE TARİHİ YANIT
Yabancıların yaptıkları kazılarda çıkan eserlere dayanarak Kıbrıs'ın 8000 yıllık bir medeniyete sahip olduğunu belirten Helenistler, Yunan ve Bizans eserleri üzerinde durmakta binlerce yıldan beri Kıbrıs'ın Yunan adası olduğunu ileri sürmektedir. Atina müzesinin deposundaki Kıbrıs terakotasında (pişmiş toprak, seramik) doğuran kadın, kendisini arkaya doğru kavrayan diğer bir kadının kucağında oturmaktadır. Bu grupta çocuğun başının annesinin entarisi altından çıkmış bir vaziyette olduğu görülüyor. Sağdaki grupta ise çocuğun başı kaybolmuştur. Doğuran kadının yanında bir başka kadının bulunup bulunmadığını fark edemiyoruz.
UYGURLAR VE KIBRIS’TAKİ BENZERLİK
Gerçek doğum sahnelerini canlandıran eserlerin Yunanistan'da tanınmadığını, bilinmediğini belirten Prof. Dr. Bossert, Kıbrıs'ta bulunan ve doğumu tasvir eden eserlerin aynına Uygur Türklerinde de rastlandığını anlatır:
"Turfan'da çok dikkat çekici bir resim bulunmuştur. Resimde, diğer bir kadının kucağında oturarak doğuran bir kadın görülmektedir. Çocuğun başı ve ayakları anneden ayrılmıştır. Bu tasvir bence malum olan hemen hemen ilk Türk doğum vaziyetidir. İslami devirlerde ise pek tabii olarak böyle sahneler hemen hemen hiç bulunmayacak derecede enderdir. Fakat hem Türklerde hem de eski Kıbrıs kavminde aynı doğum tarzının görülmesi keyfiiyeti cidden enteresan bir vakadır."
Bu çalışmaya bakarak eldeki bulgular ve Bossert’in açıklamaları ışığında Türklerin bu coğrafyada sanıldığından daha erken dönemde oldukları çıkarımını yapmak olasıdır.
- Prof.Dr. H.Th. Bossert, "Akdeniz Havzasında Doğum ve Vasıtaları, Türk Ginekoloji Arşivi İkinci teşrin 1940 (1-19)
- https://okonuz.blogspot.com/2016/12/kibrista-alasya-uygur-turklerinin-izleri.html