Anadolu’nun ilk Türkçe tıp kitabının yazarı: Hekim Bereket
Anadolu’da beylikler döneminde Türkçe kullanmaya artan ilgi değişik bilim alanlarında Türkçe yayın yapılmasını sağlamıştır. Hekim Bereket de çalışmaları ile Anadolu Türk tıbbına önemli katkılarda bulunmuştur. Görüldüğü gibi Türkçenin bilim dili olmasının kökeni çok eskilere dayanır.
İBNİ SİNA’NIN YÖNTEMLERİNİ GELİŞTİRDİ
Tuhfe-i Mübârizî, Harezmli bir Türk bilgini olan Hekim Bereket tarafından Türkçe olarak yazılmış bir tıp kitabıdır. Eser, Anadolu'da yazılmış ilk Türkçe tıp kitabıdır. Mikail Bayram'a göre ise Anadolu'da yazılmış en eski Türkçe kitaptır. Eserin yazılış tarihi tam olarak bilinmemektedir. Ancak eserin önsözünde eserin, Hüdâvendigâr Melikü'l-ümerâ Mübârizü'd-devle ve'd-dîn unvanlı kişi adına yazıldığı bildirilmiştir. Bu unvanın kime ait olduğu tartışmalıdır. Şehabettin Tekindağ, bu eserin Amasya emiri Halifet Alp Gazi adına yazıldığını ileri sürmüştür. Bir diğer araştırmacı Mahmut Mesut Koman ise bu eserin, Aydınoğlu Mübârizü'dîn Mehmed Bey adına yazıldığını savunur. Bu eser Binnur Erdağı tarafından doktora tezi olarak hazırlanmış ve Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanmıştır. Eserin mukaddimesine göre Hekim Bereket, kitabını İbn-i Sina'nın El-Kanun fi't-Tıb adlı eserinden yararlanarak hazırlamış, bitkiler, tedavi yöntemleri ve ilâç hazırlama konularında kendi deneyimlerinden de yararlanarak yeni bilgiler eklemiş ve içeriği zenginleştirmiştir. Hekim Bereket, hazırladığı bu ilk eseri Arapça olarak kaleme almış ve ona Lübâbü'n-Nühâb adını vermiştir. Hekim Bereket, daha sonra tanıştığı Hüdâvendigâr Melikü'l-ümerâ Mübârizü'd-devle ve'd-dîn unvanlı hükümdarın isteği üzerine eseri ilk olarak Farsçaya ardından Tuhfe-i Mübârizî adıyla Türkçeye çevirmiştir.
Hekim Bereket’in hayatı hakkında fazla bilgiye sahip olunmamakla birlikte Şehabettin Tekirdağ’a göre Harezmli bir Türk tıp bilginidir. Mahmut Mesut Koman’a göre de Aydınoğlu Mehmet Bey döneminde yaşamış tıp adamıdır.
1308’de Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılışının ardından Anadolu coğrafyasında beylikler egemenliği başladı. Bu dönemde Selçuklu zamanındaki dil tutumuna karşı çıkılarak Türkçeye dönüş çalışmaları hızlandı. Milliyetçilik akımının etkisi, Türkmen Beylerinin Türkçeden başka dil bilmemesi, ayrıca Anadolu insanının Arapça ve Farsçaya itibar etmemesi nedenleri ile kısa zamanda Türkçe ile yazılan eser sayısı çoğaldı. Hekim Bereket yetiştiği bu dönemde öz kimliğimiz, ses bayrağımız güzel Türkçe ile uygarlık kurgumuza önemli katkılarda bulundu.
ESERLERİ
Yapıtlarından bazılarını şu şekilde özetleyebiliriz:
1. TUHFE-İ MUBARİZİ
Anadolu’da Türkçe yazılmış olan ilk tıp kitabıdır. Bu eser İbni Sina’nın Kanun eseri esas alınarak yazılmış ve ilk baskısı Arapça olarak Lübabu-n Nühab adıyla basılmıştır. Eser daha sonra yazar tarafından Türkçe ve ardından Farsçaya tercüme edilmiştir. Hekim Bereket bu eserini Hudevendigar Melikul Umera Mubariz-i Din’e atfetmiştir. Ancak bu ünvanın kime ait olduğu tespit edilememiştir. Tuhfe-i Mübarizi’nin günümüzde iki nüshası mevcuttur. Nüshalardan bir tanesi Konya İzzet Koyunoğlu Kütüphanesi’nde diğeri ise Paris Bibliotheque Müzesi’nde bulunmaktadır. Her iki nüsha da 60 varaktır.
2. HULASATU-T TIBB
Eserin tam yazılış tarihi bilinmemekte, XIII.yüzyılın sonu ile XIV. yüzyılın başı olduğu tahmin edilmektedir. Bu eserin de biri Konya’da diğeri Paris’te olmak üzere iki nüshası mevcuttur. Eser şematik olarak hazırlanmıştır. Her sayfada dört şema, her şemada dört satır bulunmaktadır. Birinci satırda hastalığın sebep ve belirtileri; ikinci, üçüncü, dördüncü satırlarda ise hastalığın tedavi şekilleri anlatılmaktadır.
3. TABİATNAME
XIV.yüzyılda Farsçadan Türkçeye çevrilmiş olan uygulamalı tıp kitabıdır. Yazar bu eserinde her bir yiyeceği ayrı bir başlık olarak incelemiş, yarar ve zararlarını anlattıktan sonra ilgili hastalığın nasıl tedavi edileceğini açıklamıştır.