Analar ayağa kalkıyor PKK çöküyor

Artık hepsinin ortak adı cesaretin anneleri, direnişin kadınları!

"Başlarım sizin Kürdistan davanıza, Diyarbakır'da genç bırakmadınız yarısı dağda yarısı toprağın altında!" diye haykıran annenin sesi kulaklarımızda!

Hepimiz o haykırışı yüreğimizde hissettik, yanlarına koştuk, ellerini tuttuk. Bulunduğumuz illerden selâm gönderdik.

O kararlı sesi şehit anneleri de duydu. Büyük acılarını yanlarına alıp kucaklaştılar. Ana yüreği denen o koca deniz bir anda okyanus oldu, nehir oldu çağladı gözyaşları birbirine karıştı. Bin yıllık kardeşlik yeminimiz oldu. Kürt -Türk kardeşliğine yine yeniden harç oldu.

Sözüm ona demokrasi havarileri hemen adını koydular: "Tiyatro" dediler”, "AKP'nin oyunu" dediler. Hadlerini aşıp "para alıyorlar" diyenleri bile duyduk! HDP yöneticileri ve milletvekili Remziye Tosun'un çeşitli saldırı ve hakaretlerine ana yüreği kararlılığıyla karşı durdular. Kar kış, kavurucu güneş hiç bir doğa olayı onların azminin, hasretinin önüne geçemedi. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kararlı duruşu ve çabaları ile evlatlarına sarılıp hasret giderenler de oldu. Hepimizin bayramı oldu!

Annelerin isyanı PKK'yı yenecek! Bu slogan dalga dalga yayılıyor, sınırların dışına taşıyor.

DİYAR DİYAR ANNELER

Diyarbakır’da, Şırnak'ta, İzmir’de kadınlar, çocuklarının hangi merkezde eğitilip dağa götürüldüğünü bildikleri için HDP binaları önünde haykırıyor: "EDİ BESE (artık yeter)!”

Batı yakası mahallelerinde laf dolaştırılıyor: 6 milyon oyu var! 6 milyon vatandaş bu PKK cinayetlerini onaylıyor mu? Demokrasi sakızı çiğnenedursun... Analar HDP ihanetine karşı ayağa kalkarak PKK’yı çökertiyor.

Kadın hakları savunucusu gruplar nedense bütün bu olanlar hakkında konuşmuyorlar. Ellerinde şanlı Türk bayrağıyla yürüyen ve sadece evlâtlarını isteyen kadınlara, her türlü hakareti yağdıranları, hattâ taşla saldıranları görmemeyi tercih ediyorlar. Terörist cenazeleri kaldırıp annelerin evlât hasretine kayıtsız kalıyorlar, sürekli karalama ve psikolojik yıpratma yöntemleri kullanıyorlar.

Ayşegül Biçer'in önce evladı elinden alındı, sonra evini yakmaya kalktılar!

Dağda tecavüze uğradıklarını açıklayan terörist kadınların üstüne el bombası atılıp öldürüldüğü haberi basına yansıdı. Böyle zalim, böyle alçak bir örgütün yaptıklarını örtbas edenler, her gün yeni bir yalanla devlet düşmanlığı yapanlar, bu haberlerde kadın hakları görmüyorlar mı?

İçlerinden biri "Madem örgüte vermeyeceksiniz niye doğurdunuz?" sorusunu soracak kadar insanlık dışı bir konuşma bile yapabiliyor. Anında analar gerçeği suratlarına çarpıyor: “Bizim çocuklar dağa, sizinkiler Amerikalara Avrupalara!”

Cesaret, anaların kararlılığı ve evlât hasreti, kadim Diyarbakır'ın Dağ kapısı’nı, Mardin kapısını, bütün kapılarını ABD'nin "kara gücüm" dediği PKK'nın yüzüne kapattı. Türkiye'mizin kardeşlik bağını her geçen gün daha sağlam ilmeklerle düğümlüyor.

BİNDALLI cesaretin analarının, direnişin kadınlarının mücadele haberleriyle her daim yanlarında olacaktır. Kadın dayanışması mı diyorlardı? Biz cesur babaların da yanında olacağız.

Elbette terör örgütüne diz çöktüren, Vatan Savaşı veren Mehmetçiğin de ana yüreğimizle arkasında duruyoruz, duracağız!

Selâm olsun Türk ve Kürt kardeşliğini mayalayan, PKK’ya diz çöktüren anaların onurlu mücadelesine!