23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Anayasa Mahkemesi Başkanı istifa etmelidir!

HDP Kapatılsın Platformu Başkanı Hasan Korkmazcan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın HDP’yi kapatma davasının eylülden sonraya bırakılmasına yönelik sözlerine tepki gösterdi. Korkmazcan, 'Böyle bir yargıç profilini kabul etmiyoruz. Arslan'ın istifa etmesini tavsiye ediyoruz' dedi

Anayasa Mahkemesi Başkanı istifa etmelidir!
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski TBMM Başkanvekili ve HDP Kapatılsın Platformu Başkanı Hasan Korkmazcan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, açıklamaları ve tutumuyla HDP kapatma davasında oyunun rengini belli ettiğini belirtti. Korkmazcan “Yargı mensupları içindeki iradesini başka projelere bağlamış olanlar ayıklanmadan önce gösterilmeyen bu yüksek duyarlılığın günümüzde sergilenmesi ayrı bir kaygı konusudur. Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan’ın en kısa sürede bu görevinden istifa etmesini kendisine tavsiye ediyoruz” dedi.

Hasan Korkmazcan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, HDP’nin kapatılması davası ile ilgili yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Vatan Partisi Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Korkmazcan, Arslan'ın 28 Haziran'daki “Anayasa mahkemesinin üzerinde tarihinin en yoğun yükü var. 52 bin bireysel başvuru var... 14 Temmuz’da Genel Kurul yapacağız. Sonra 1 Eylül’e kadar tatile gireceğiz… Bir de siyasi parti kapatma davalarının sürecine bakın, oradan ortalama bir şey çıkar. Bu arada ilgili Partinin savunma hazırlığı için de 60 günlük süresi var zaten” açıklamasını hatırlattı. Arslan’ın konuşmasını 'talihsiz' olarak değerlendiren Korkmazcan “Her şeyden önce yargı alanında büyük bir yük altında olan 20 bin civarındaki hâkim ve savcılarımızı zan altında bırakmıştır. Yargımızı vesayet altında gösteren, vicdanına göre karar vermeyen hâkim, iradesine ipotek konmasına izin veren hakim imaları ile düşman çevrelere malzeme vermiş ya da onların ağzıyla yargımıza bühtanda bulunmuştur” ifadelerini kullandı.

'İRADESİNİ BAŞKA PROJELERE BAĞLAMIŞ OLANLAR'

Korkmazcan şöyle devam ediyor: “Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanının işaret ettiği somut olaylar ve kişiler varsa bunları açıkça ortaya koyması bir vatandaşlık görevidir. Zihninde hakimlik göreviyle bağdaşmayan birtakım nitelikler önyargı oluşturuyorsa bu her dosyayı ele alışında yanlışlıklara yol açar. Yargı mensupları içindeki iradesini başka projelere bağlamış olanlar ayıklanmadan önce gösterilmeyen bu yüksek duyarlılığın günümüzde sergilenmesi ayrı bir kaygı konusudur. Bu söylem üzüntüyle belirtelim ki, yargımızın ülkemize yönelik kuşatma, terör ve psikolojik savaş saldırı merkezlerinde üretilen söylemlerle paralellik taşımaktadır.

Sayın Arslan’ın HDP kapatma davası konusunda yaptığı açıklama ise vahimdir. Mehmetçiğe silah sıkan, ABD’nin ‘kara gücüm’ diyerek silahlandırdığı, eğittiği, bütçesinden açıkça tahsisat ayırıp maaşa bağladığı bölücü terör örgütü PKK ve onun kolu bacağı olan ve TBMM’de PKK marşı söyleyerek koridorları kirleten HDP’ye umut vermiştir. HDP’yi formatlayıp Türk siyasi hayatını ve demokrasimizi düzeysiz konuma getirmenin aracı yapmak isteyen güçlere yeni projeler için alan açmaktadır.”

‘BÖYLE YARGIÇ PROFİLİNİ KABUL ETMİYORUZ’

“Diyarbakır, Şırnak, Van, Hakkari ve Siirt analarının ‘çocuklarımızı HDP dağa gönderdi’ feryadını duymayan, Kobani olaylarında öldürülen 37 vatandaşla, yakılan resmi devlet kurumlarını, okullarla ili yargılamayı ve delilleri görmeyen, binlerce soruşturma, dava, kesinleşmiş yargı kararlarının sıralandığı kapatma iddianamesini sıradanlaştıran, kapatılan diğer partilerle HDP’yi bir tutan, kıyaslayan bir yargıç profilini kabul etmiyoruz. Bu söylemlerle ortaya çıkan savsaklama görüntüsü Türkiye Cumhuriyeti’nin tekilliğinden, Türkiye’nin bağımsızlığından, ülke ve milletiyle Türk devletinin bölünmez bütünlüğünden yana olanlarda kaygılar uyandırmıştır. Sayın Arslan, bu tutumuyla HDP kapatma davasında terör destekçilerinin atanma ve siyaset görünümlü faaliyette bulunma haklarıyla, insan hakları sözleşmeleri, T.C. Anayasası ve yasaları arasında bir tercih sıralaması belirlemiştir. Bu tercihte yargı kararlarıyla kanıtlanmış hükümler, çocukları kaçırılmış ailelerin tanıklıkları, 700 güne yaklaşan feryat nöbetlerinin vicdanlarda uyandırdığı duyarlılık dikkate alınmamıştır.”

‘OYUNUN RENGİNİ BELLİ ETTİ’

Arslan’ın, açıklamaları ve tutumuyla HDP kapatma davasında oyunun rengini belli ettiğini kaydeden Korkmazcan açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Üstelik yargı erkinin bütün mensuplarını töhmet ve kendi konumu itibariyle tehdit altında bırakmıştır. Tarafsız, dürüst, bağımsız ve berrak vicdana sahip birçok yargı mensubunu Türkiye’ye yaratıcı yıkıcılık saldırıları yapan 'dostların' psikolojik savaş malzemesi konumuna düşürmüştür. Sayın Başkan, cüppesini taşımakta zorlanmaktadır. Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan’ın en kısa sürede bu görevinden istifa etmesini kendisine tavsiye ediyoruz. Yoksa Türk milleti onun artık HDP davasında vereceği oya ve karara asla güven duymayacaktır.”

ABDULLAH GÜL TARAFINDAN SEÇİLDİ

Zühtü Arslan, 2009 yılında başkanlığına atandığı Polis Akademisinde uzun yıllar lisans ve lisansüstü düzeyde “Anayasa Hukuku”, “İnsan Hakları”, “Devlet Kuramları” gibi dersler verdi. Arslan, Yükseköğretim Genel Kurulunca gösterilen üç aday arasından dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 17 Nisan 2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca 10 Şubat 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi başkanlığına seçilen Arslan, 25 Ocak 2019 tarihinde, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından yeniden Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak seçildi.

'YÜZDE 41’İ İHRAÇ EDİLDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da geçen yıl, katıldığı bir televizyon programında Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’a ilişkin önemli beyanlarda bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan’ın eskiden Polis Akademisi Başkanlığı görevinde bulunduğunu dile getiren Soylu, “Anayasa Mahkemesi Başkanının aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini ben uzaklaştırdım, ihraç ettim FETÖ’den. Demek ki devlete adam alınırken dikkat edilmesi lazım. Ben bilerek aldı demiyorum ama bir şeyi iptal ederken 50 yıl geçmişine bakmana gerek yok” açıklamasında bulunmuştu.

NE DEMİŞTİ?

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, 28 Haziran’da “Mesleki Hayat Bağlamında Özel Hayata Saygı Hakkı” başlıklı sempozyumun açılışında yaptığı konuşmayla dikkat çekmişti. Arslan’ın “Hukuk devletinde adaletin yegane adresi mahkemelerdir. Mahkemelerin adalet arayışına cevap veremediği, bağımsız ve tarafsız yargılama ilkelerine uygun bir şekilde uyuşmazlıklara çözüm üretemediği bir yerde hukuk dışı arayışların ortaya çıkması kaçınılmazdır.” sözleri kamuoyunda yankı bulmuştu.

Arslan’ın konuşmasından öne çıkan bazı başlık şu şekilde:

“Yargı mensubu aklını kullanmak zorunda olan kişidir. Bu nedenle hâkim ve savcılar, sadece akıllarını kullanırlarken cesarete ihtiyaç duyabilirler. Vesayet altındaki yargısal akıl ise adaleti tesis edemez. Bunun en canlı ve yıkıcı örneğini ülkemizi 15 Temmuz darbe girişimine götüren süreçte yaşadık. Akıllarını ve vicdanlarını başkalarına teslim edenlerin yaptıkları ve yaşattıkları hukuksuzluklara hep birlikte şahit olduk.

YARATICI YIKICILIK NEDİR?

Yaratıcı yıkıcılık, ABD üretimi bir kavram. Washington'un yıkım projelerinde saldırgan çevrelerce kullanılıyor. Finansörü ise Soros. Yaratıcı Yıkıcılık, Rand Corperation raporu ve Biden'ın iktidara gelmesiyle birlikte, “Erdoğan'a karşı muhalefeti örgütleme” sloganıyla tekrar gündeme sokuldu.

Son Dakika Haberleri