İş kazası başvurusuna işçi lehine ihlal kararı
Mahkemeye erişim hakkı ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar veren Anayasa Mahkemesi, iş kazasında yaralanan Çetin A'ya 58 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Anayasa Mahkemesi, iş kazasından kaynaklanan tazminat davasında işçinin başvurusunu haklı bularak mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Çetin A. isimli kişi, hükümlü olarak bulunduğu ve hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı Çanakkale Açık Ceza İnfaz Kurumunda 5 Ocak 2005 tarihinde mahpuslardan birinin kullandığı forklift aracının üzerindeyken aracın yükseltilmesi neticesinde yere düşüp kafa travması geçirerek yaralandı. Çetin A. 6 Ağustos 2007 tarihinde Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İşyurtları Kurumu aleyhine açtığı davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte 2 bin TL maddi tazminat talebinde bulundu. Çetin A. ayrıca davalı kurum aleyhine, 5 bin TL maddi tazminat ile 20 bin TL manevi tazminat istemli olarak belirsiz alacak davası olarak nitelendirdiği bir dava açtı.
MALULİYET ORANI YÜZDE 37,2 OLARAK BELİRLENDİ
Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 10 Eylül 2015 tarihli raporla Çetin A'nın maluliyet oranı yüzde 37,2 olarak tespit edildi. Mahkemeye sunulan 27 Ekim 2016 tarihli bilirkişi raporunda Çetin A'nın karşılanmamış maddi zararı 121 bin 312 TL olarak hesaplandı. Çetin A. 8 Kasım 2016 tarihli bedel artırım olarak nitelediği dilekçesiyle maddi tazminata ilişkin dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırdı. Davalı kurum ise artırılan maddi tazminat talebi yönünden zamanaşımı defini ileri sürdü. Mahkeme 28 Aralık 2016 tarihinde davanın kabulüne karar verdi. Gerekçeli kararda başvurucunun bilirkişi raporu üzerine sunduğu dilekçe ıslah dilekçesi olarak kabul edildi ve maddi tazminat bedeli olarak 121 bin 312 TL ile manevi tazminat bedeli olarak 20 bin TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile başvurucuya ödenmesine hükmedildi.
İSTİNAF YEREL MAHKEME KARARINI KALDIRDI
Davalı kurum verilen karar üzerine istinaf talebinde bulundu. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 4 Nisan 2017 tarihli kararıyla yerel mahkeme kararını kaldırıldı ve 7 bin TL maddi ve 20 bin TL manevi olmak üzere toplam 27 bin TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak başvurucuya verilmesine, kalan tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verdi.
Bölge Adliye Mahkemesi kararında, reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden Çetin A. aleyhine 11 bin 894 TL nispi vekalet ücretine hükmedildi. Temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 13 Kasım 2018 tarihinde kararı onadı. Çetin A'da bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
58 BİN TL MANEVİ TAZMİNAT ÖDENECEK
Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik iddianın incelenmesine yer olmadığına karar veren Anayasa Mahkemesi Çetin A'ya 58 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
'YARGILAMA SÜRESİ MAKUL DEĞİL'
Anayasa Mahkemesi kararında, "Başvurucunun açtığı ikinci davadan sonra artırdığı alacak talebinin zamanaşımı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin yorumun başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği, başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfet hedeflenen meşru amaçla karşılaştırıldığında külfetin orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır." denildi.
Yüksek Mahkeme ayrıca üç dereceli yargılamada 11 yıl 3 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna vardı.