Anayasa Mahkemesinden sosyal medya paylaşımı kararı
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım üzerine hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan açılan davada beraat eden ancak üç yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezası ile cezalandırılan memurun bireysel başvurusunu Anayasa Mahkemesi haklı buldu.
Yalova'ya bağlı bir ilçe müftülüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan B.E. 31 Ağustos 2015'te Facebook hesabında, akrabası F.E'nin Rize'nin Güneysu ilçesinde bulunan Kıble Dağı Camisi'ne yapmış olduğu ziyarete dair fotoğrafının altına yorum yaptı. B.E. ve iki akrabası arasında şu şekilde yazışmalar geçti:
E.B. : Orası neresi?
F.E. : Geçenlerde Cumhurbaşkanı'nın açılışını yaptığı Rize/Güneysu Kıble Dağı Cami.
E.B.: Maşallah seyyah gibisin.
B.E. : İmparatorun yaptırdığı bazilika.
F.E. : Hayırdır zoruna mı gitti? Bu adamın her yaptığı batıyor size.
B.E. : Yo niye gitsin, gidip gelip kutsanın.
B.E'nin yapmış olduğu yorumlar nedeniyle Cumhurbaşkanı'na hakaret edildiği iddiasıyla ihbarda bulunuldu. İhbar üzerine Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı B.E. hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan kamu davası açtı. Yargılamayı yapan Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi, kullanılan ifadelerin hakaret suçunu oluşturmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. Karar, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşti.
B.E. Yasal süreçlerin ardından18 Temmuz 2018'de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Kararın bir örneği yeniden yargılama yapılmak üzere Bursa 3. İdare Mahkemesine gönderilirken B.E'ye 13 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine hükmedildi.
KARARIN GEREKÇESİ
Gerekçede, "İlk derece mahkemesi imparator benzetmesinin neden tahkir olduğuna ilişkin bir gerekçeye yer vermediği gibi çevresinde herhangi bir yerleşim olmayan ve bir dağın doruğuna yapılan caminin bazilikaya benzetilmesinin niçin Cumhurbaşkanı'na hakaret olarak kabul ettiğini de açıklamamış; başvurucunun dava dilekçesindeki açıklamalarına dair bir değerlendirmede bulunmamıştır. Ayrıca ilk derece mahkemesince söz konusu mesajlaşmanın kısmen genele kapalı olan bir ortamda üç akraba arasında gerçekleşmiş olmasının olaya etkisinin ne olduğunu da değerlendirmemiştir." ifadelerine yer verildi.