Yandex
11 Nisan 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ankara İstiklâl Mahkemesi Zabıtları’na göre yobazların tutumu

Ankara İstiklâl Mahkemeleri Zabıtları okunduğunda, kitabı yayınlayan kesimin kendi acizliklerini deşifre ettiklerini görüyoruz. Neden mi? İşte yanıt...

Ankara İstiklâl Mahkemesi Zabıtları’na göre yobazların tutumu
A+ A-
DR. ÖĞR. ÜYESİ GİRAYALP KARAKUŞ

Ankara İstiklâl Mahkemeleri Zabıtları 70 yıllık bir süre sonra ilk defa yayınlandı. Yayına hazırlayan İşaret Yayınları. Takdim bölümünde ise dönemin eski İstanbul Milletvekili, günümüzde ise Mehdilik iddiasında bulunan yobaz Hasan Mezarcı var. Takdim bölümünde yobaz Mezarcı neler söylemiş: “Bu rejimin temellerinde kan vardır, zulüm vardır, ihânet vardır. Dahası, edilen yeminleri verilen sözleri, inkâr vardır…”(1) Neyse sevgili Mehdimiz konumuz değil zira her zamanki gibi saçmalamış. Ancak hazırlanan kitabın yobazlar tarafından yayınlandığı belli ama zabıtlar okunduğunda kendi acizliklerini deşifre ettiklerini görüyoruz. Neden mi?

Zabıtlar okunduğunda mahkemeye çıkan yobazların korkaklığı göze çarpmaktadır. Hepsi üç maymunu oynuyorlar. “Görmedim, duymadım, bilmiyorum.” İçlerinden birisi de çıkıp inandığı dava uğruna mücadele etmiyor. Yani yobazların içinden bir tane Deniz Gezmiş çıkmamış. Hepsi mahkemeye nasıl dalkavukluk yaparım da bu işten sıyrılırım, onun peşinde. Mesela zabıtlardan düştükleri durumun komikliğine örnekler vereyim:

S: Şapka meselesi üzerine onunla ne konuştun?

C: Şapka meselesi üzerine bir şey yoktu.

S: Sen tam gideceği günlerde görüştün ve belki uğurlanmasında da bulundun.

C: Vallahi gittiğinden haberim bile olmamıştır. Hatta bana oradan mektup yazıyor, giderken görüşemedim diyor.

S: Peki bununla bir defa görüştüm, diyorsun, İyice yakınlığınız olmazsa sana mektup yazar mı?

C: Karaağaç Köyü’nde şehid biraderimin çocukları vardır. Orada da bu Muharrem’in kardeşi vardır. Çocuklar hasta idi. Kardeşi küçük hafız vasıtasıyla mektuplaşırdık. Münasebetimiz bundan ibarettir. Ne giderken görüştüğüm vardır, ne de şapka meselesi mevzubahis oldu.

Yine başka bir celseden alıntı verelim:

C: Hacı Hamzazade Arif Bey’in evinde kaldım.

S: Siz çiftliğe giderken şapka ile mi gittiniz?

C: Hayır efendim. Şapka cebimde idi. Zaten on güne kadar giyiniz denilmişti. Derhal giyilecek diye emir etselerdi, derhal giyerdim efendim.

S: O münakaşayı yaptığınız zaman Şevki Efendi’nin başında şapka yok muydu?

C: Yoktu efendim.

S: Bu şapkayı sadece sen giyiyorsun, ahali sana küfrediyor falan demişsin?

C: Vallahi efendim, söylemedim…

Erzurumlu İbrahim Oğlu Cafer’in Muhakemesi

S: Terakkiperver Fırka kuruluşunda çalıştın mı?

C: Erzurum’dan geldim, arkadaşlar bir parti kurmuşlar. Rüşdü Paşa filan gelip giderlerdi. Hatta bendenize dediler ki, yardım yap. Destek bile vermedim. Hiçbir fırkaya girmeyeceğim dedim(…)

S: Fakat ana kuponların üzerinde senin ismin kayıtlıdır.

C: Belki kayıtlıdır. Fakat vermedim efendim.

S: Verdin canım söyle?

C: Bendeniz vermedim. Rüşdü Paşa verdi.

S: Para verdin. Kaçma. Kupon elimizdedir.

Bu şekilde inkâr üzerine inkârla dolu birçok dava vardır zabıtlarda. Mahkeme genellikle İskilipli Atıf ile sanıkların münasebetini araştırmıştır. Cevaplar aynı: “Tanımıyorum, bilmiyorum, tanısam bile destek vermedim.”

Yobazlar zaten resmi belgeler üzerinden değil, rivayetler üzerinden konuşurlar. Yine onların uydurduğu rivayete göre; İskilipli Atıf’ın ölü başına şapka geçirmişlerdir. Oysa mesele sözde hocanın şapkaya muhalif kalması değildir. Milli Mücadeleye muhalif olması, İngilizlerle işbirliği yapması ve halkı Milli Mücadeleyi yürütenlere karşı kışkırtmasıdır. İşte İskilipli Atıf’ın idam kararının özeti(2):

Ankara İstiklâl Mahkemesi Zabıtları’na göre yobazların tutumu - Resim : 1

Sonuç olarak dincilerin içinden hiçbir zaman bir Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Yusuf Aslan, Sinan Cemgil vs. çıkmamıştır. Onların geçmişleri hain İskilipli Atıflara, şizofren Said Nursilere, kumarbaz Necip Fazıl Kısaküreklere, darbeci Fethullah Gülenlere dayanmaktadır. Devrimcilerin övünecekleri bir tarihlerinin olması ne güzel! Keşke onların da bizim gibi övünecekleri bir tarihleri olabilseydi.

KAYNAKÇA:

1) Ankara İstiklâl Mahkemeleri Zabıtları (1926), Yayına Hazırlayan: Ahmed Nedim, İşaret Yayınları, Birinci Baskı: 1993, s. ix.

2) Sinan Meydan Arşivinden.

İstiklal Mahkemesi İskilipli Atıf Hoca
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız