Ankaragücü ivmelendi, Gençler düşüşte
ANKARAGÜCÜ ve Gençlerbirliği TFF 1'inci Lig’in 4'üncü haftasında Ankara derbisinde karşı karşıya geldi. Mücadele 14'üncü dakikada Sinan Osmanoğlu ve 24'te Eren Derdiyok’la bulduğu goller sonucunda Ankaragücü'nün 2-0 üstünlüğü ile tamamlandı.
Teknik anlamda maçı değerlendirmek gerekirse, Ankaragücü’nün daha derli-toplu oynadığını, maçın tamamında topa sahip olmasa dahi oyunun temposunu son dakikaya kadar belirlediğini söylemek mümkün. Bu maç ne kadar ölçü olur bilinmez ancak Ankaragücü’nün oyunu gelecek için taraftarına umut verdi diyebiliriz.
Puan olarak kötü durumda olmasa da izlettiği oyun açısından Ankaragücü sezona pek iyi başlamamıştı. İlk iki haftada sırasıyla Tuzlaspor ile 1-1 ve Kocaelispor’la 0-0 berabere kalan Ankaragücü, Denizlispor deplasmanından 0-3'lük galibiyetle dönüp bir ivme yakalamıştı. Sarı-lacivertliler derbide hem iyi bir futbol sergiledi hem de çıkışını devam ettirdi.
Gençlerbirliği için ise taktik konuşmak sezon başından beri pek mümkün değil. Teknik direktör Metin Diyadin’in sahada ne görmek istediğini açıkçası henüz anlamış değiliz. İlk dakikalarda yarım yamalak bir önde baskı ile başlayan, çok amatörce bir gol yedikten sonra tamamen dağılan bir takım izledik.
Gençlerbirliği, sezon başında hem futbol takımı hem idari yapı olarak radikal değişimler geçirdi. Her değişim süreci sancılıdır ancak her şeyi bununla açıklayamayız. Taraftarın büyük desteği ile yönetime gelen Niyazi Akdaş ve ekibinin ilk günden bu yana yaptığı işleri toptan değerlendirdiğimizde olumsuz konuşmak zor. Bununla birlikte, biliyoruz ki futbol takımının performansı her daim yönetimler açısından belirleyicidir.
Niyazi Akdaş ve ekibi özellikle taraftarlarla ilişkiler konusunda ve mali konularda devrim niteliğinde işler yapıyor ancak sezon öncesi yapılan transferler ve hoca seçimi konusunda bunları söylemek mümkün değil. Şu ana kadar performansıyla öne çıkan bir futbolcu göremedik ve neden takıma alındığını anlayamadığımız Muhammed Bayır, Furkan Şeker gibi isimler de maalesef eski zihniyetin kalıntılarını bizlere gösteriyor. Sezon başında Adana Demirspor’dan transfer edilen Kerim Avcı’nın 3 maç oynadıktan sonra sözleşmesi feshedildi, böyle bir olayın neden yaşandığı da kamuoyuna iyi açıklanamadı.
GÜNÜ KURTARMAKTAN VAZGEÇİLMELİ
Kırmızı-siyahlılar, geçen sezon Süper Lig seviyesinde bir kadro kuramamıştı ve sezon boyunca gelen hocaların hiçbiri doğal olarak iyi bir oyun çıkartamamıştı. Ancak sezonun son haftalarına doğru takımın başına getirilen Özcan Bizati hoca, "düştü" denilen takımı toparlayıp son haftaya kadar camianın umutlarını taze tutmuştu. Bizati, sadece A takım ile değil altyapı ile de çok yakından ilgileniyor ve bizzat kendisi antrenmanlara katılıyordu. Fakat sezon sonu göreve gelen Akdaş yönetimi, Özcan Bizati’nin 2 yıllık kontrat ve altyapının da kendisine bağlı olması isteğini kabul etmeyip "ya takım kötü giderse" cevabını vermişti. Bugün geldiğimiz noktada bu kararın ne kadar yanlış olduğunu görebiliyoruz. Sadece Gençlerbirliği özelinde de değil, Türk futbolunda bu "günü kurtarma" zihniyetinin değişmesi gerekiyor.