Annelerin gözleri yolda: 'Bu bayram evladımıza sarılalım'
Evlat hasreti çeken Diyarbakır Annelerinin dileği bu bayramı evlatlarıyla geçirmek. Evlerinde nöbetlerini sürdüren aileler çocuklarını çağırıyor, aynı durumdaki tüm ailelere birlik olma çağrısı yapıyor.

Küresel salgın nedeniyle bayramlar eskisi kadar hareketli değil, ancak Diyarbakır Anneleri için bayramın üzüntüsü daha derin. Onlar yıllardır evlatlarından ayrı onlarca bayram geçirdi. Dilekleri artık çocuklarına kavuşmak. Evlatlarını HDP Diyarbakır il binası önünde bekleyen Diyarbakır Anneleri kapanma döneminde eylemlerini evde sürdürüyor. Farklı illerde olsalar da aynı hasret evlerinde buram buram tütüyor.
Güllü Turan Tunceli'nin Pertek ilçesinde yaşıyor. Kızı Alev Turan 6 yıl önce lise öğrencisiyken HDP Tunceli İl Başkanlığı binasına gitti ve burada PKK'ya katıldı. Anne Turan, 6 yıldır evladına dair bir iz bulamadığını belirtiyor: “2015 yılında kızım okuldaydı ve cuma günüydü. Bekledim kızım gelmedi. Birinci arabayı bekledim gelmedi. İkinci arabayı bekledim kızım yok. O gece uykum gelmedi, yatamadım. Yavrumu, kuzumu bekledim. Sabah olunca babası Tunceli merkezdeki okuluna gitti. Okuldakiler eşime 'kızınız eve gelmiş' dedi. Biz de 'kızımız eve gelmemiş' dedik. Ondan sonra ortalığa düştük. Oraya başvurduk buraya başvurduk. Duyduk ki HDP Tunceli İl Başkanlığı binasına girmiş."
'HDP KOBANİ'YE YOLLAMIŞ'
Turan, eşinin HDP binasına giderek kızını sorduğunu, burada görüştükleri bir kadının, kızlarının gelmediğini söylediğini ifade belirterek şöyle devam ediyor: “Eşim de 'buraya gelmiş' dedi ve bize karakolun yolunu gösterdiler. İşte bulamadık bir türlü. Sonra duyduk ki kızımı HDP, Kobani'ye yollamış. Allah onların bin belasını versin. Allah onların cezasını versin. Allah onları kahretsin. Ne istediler evladımızdan, ne istediler kuzumdan, ne istediler fakir fukaranın çoluk çocuğundan?”
Anneler Günü'nü ve bayramları kızından uzakta buruk geçirdiğini dile getiren Turan, “Ben yavrumu özlemişim, ben yavrumun sesini özlemişim, ben yavrumun kokusunu özlemişim. Yine bayram geldi. İkinci, üçüncü, dördüncü, beşinci bayram geldi geçti. Ben sana hasretim. Ben senin sesini duymak istiyorum. Sesimi duyarsan, beni izlersen, bana acırsan yuvana dön Alev'im ne olur” diyor.
'BİRLİK OLALIM BERABER BULALIM'
Güllü Turan evlatlarını bekleyen diğer annelere de şöyle sesleniyor: “Kimin evladı dağda ise gelsinler birlik olalım. Evladımızı arayalım, evladımızı bulalım. Ben kızımı bulana kadar da bu mücadelemden vazgeçmeyeceğim, devam edeceğim.”
'HERKES BAYRAM YAPIYORBEN SENİ BEKLİYORUM'
Bitlisli Veciye Gökkuş da 6 yıl önce çarşıda simit satan oğlunun kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi. Gökkuş, o günden bu yana oğlundan haber alamadığını belirtiyor: “Oğlumu çok aradık ancak ulaşamadık. Oğlum gelse de gelmese de eyleme devam edeceğiz. Diyarbakır'daki çadırda hepimiz bir aile gibiyiz. Biri geldiğinde sanki kendi evladımız teslim olmuş gibi seviniyoruz. Sürekli ağlıyorum, gözüme uyku girmiyor. Oğlum, imkanını gördüğünde teslim ol. Sizi korkutmak için söylediklerine inanma. Allah devletimizi daha güçlü etsin. Cumhurbaşkanımızın, İçişleri Bakanımızın ve güvenlik güçlerimizin yardımcısı olsun. Bayram yaklaşıyor. Herkes oğluyla bayram yapıyor. Ben senin yolunu gözlüyorum.”
Ekrem Gökkuş da “Herkes bayramın sevincini yaşarken biz üzülüyoruz. Oğlumu bayrama 7 gün kala götürdüler” diyor.
'HDP'DEN KORKMUYORUM'
Diyarbakır annelerinin eylemine katılan Muşlu Şemsettin Özcan'ın oğlu Atilla 2016'da kandırılarak dağa götürüldü. Oğluna, güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulunan Özcan, şöyle devam etti: "Bayram olduğunda herkesin çocuğu geliyor ama benimki gelmiyor. HDP, oğlumu götürüp PKK'ya teslim etti. Senin elinde kalem vardı, şimdi silahla uğraşıyorsun. Silah bizim işimiz değil. Bu işten vazgeçin. HDP'nin Kürtlerle ilgisi yok. Biz de Kürt'üz. Kürtlerin çocuklarını götürdüler. Bunlar Kürt düşmanıdır. HDP herkese zarar verdi. Zarar gören herkes gelip eyleme destek versin. Allah'tan korkun, niye HDP'den korkuyorsunuz? Ben korkmuyorum sonuna kadar devam edeceğim. Oğlumu iki kez kaçırdılar. Birincisinde 45 gün dağda kaldı. Gelip teslim oldu."
Muş'un Düzkışla beldesinde yaşayan ve 2014'te dağa kaçırılan Mehmet Emin'in annesi Gülbahar Teker de oğlu için 2 yıldır Diyarbakır'da eyleme katıldığını, şimdi de Muş'ta nöbetine devam ettiğini söyledi.
'BAYRAMDA GEL SEVİNELİM'
Oğlunun kaçırıldığı günden bu yana hayatın kendileri için zehir olduğunu dile getiren Teker, "Allah devletimizden razı olsun ki bu kapıyı bize açtı. 25 kişi gelip teslim oldu. 2 yıldır ondan haber alamıyorum. Gelsin teslim olsun. Oğlum, ben nasıl korkmuyorsam sen de korkma, gel teslim ol. Oğlum Mehmet gelirsen bayramda seviniriz, kurban keser mevlit veririm. Beni seviyorsan, ben ölmeden gelirsin" ifadelerini kullandı.
BERLİN'DEN KIZINA SESLENDİ: EVİNE DÖN
Almanya'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Nilüfer T'nin annesi Maide T, başkent Berlin'de kızına kavuşmak için düzenlediği eylemini sürdürdü. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi Başbakanlık binasının önüne gelen Maide T., protesto gösterisi düzenledi.
Anne Maide T, burada yaptığı açıklamada çok üzgün olduğunu belirterek kızına dönmesi için çağrı yaptı. Bir Ramazan Bayramını daha kızı yanında olmadan geçireceğini söyleyen Maide T. “Çok büyük bir acı. Büyük bir boşluk. Çok üzülüyorum. Sensiz geçirdiğim bayramlar, sensiz geçirdiğim özel günler beni çok derinden yaralıyor. Bir an önce evine dön lütfen” diye konuştu.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.