Deprem onları da vurdu: Antakya Medeniyetler Korosu acılarını müzikle sarıyor
Antakya Medeniyetler Korosu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde kaybettiği yedi üyesi anısına Yara Bere adlı şarkıyı da seslendirdikleri ilk konserlerini Adana’da verdi.
Koro bu akşam da İstanbul'da Zorlu PSM'de birçok ünlü sanatçının da katılımıyla düzenlenecek "Dayanışma Sahnesi"nde konser verecek. Her koltuğun bir öğrencinin eğitim desteğine dönüşeceği etkinlikte elde edilen gelir, depremden etkilenen 2 bin 200 öğrenci için kaynak oluşturacak. Koro, Türkiye’nin diğer illerini de dolaşacak.
Medeniyetler arasında köprü oluşturmak ve kadim kent Hatay'ın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla 2007'de kurulan Antakya Medeniyetler Korosu, üç semavi dine mensup ve aynı zamanda altı farklı mezhebe sahip kişilerden oluşuyor.
Kuruluşundan bir yıl sonra 2008 yılında "Antakya Medeniyetler Korosu Derneği" adıyla dernek haline gelerek kurumsal bir kimliğe sahip olan koro, 2012 yılında Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi. Antakya Medeniyetler Korosu Derneği ise 2019 yılında Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü'ne layık görüldü.
Yılmaz Özfırat’ın şefliğini yaptığı ve Alevi, Sünni, Ermeni, Ortadoks, Katolik ve Musevilerden oluşan 6 mezhebin üyelerinin yer aldığı 120 kişilik koro “Yaradılanı sev, Yaradandan ötürü” felsefesini benimsiyor. Farklı din ve mezheplere mensup sanatçıları buluşturarak birlikte yaşama kültürünü dünyaya hatırlatan koro, aynı zamanda uluslararası bir kimliğe sahip.
YEDİ ÜYESİNİ DEPREMDE KAYBETTİ
Antakya Medeniyetler Korosu'nun yedi üyesi; Mehmet Özdemir, Gizem Dönmez, Hakan Samsunlu, Pınar Aksoy, Fatma Çevik, Müge Mimaroğlu ve Ahmet Fehmi Ayaz Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybetti.
Depremde yıkılan evinin enkazında 8 saat kaldıktan sonra kurtarılan ve geçici süreyle İzmir'de barınan koro şefi Yılmaz Özfırat, çok sayıda insanın hayatını etkileyen depremin ardından Antakya'yı yeniden ayağa kaldırmak istediklerini söyledi. Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi sanatçıların birlikte şarkı söylediği Antakya Medeniyetler Korosu'nun bir sembol olduğunu ifade eden Özfırat, "O kadim topraklar tekrar gün yüzüne çıkacak ve dünyaya ibreti alem olarak göstereceğiz, 'Bakın bu şehir küllerinden tekrar doğmuş' diyeceğiz." ifadelerini kullandı.
‘GERİ DÖNMEK İSTİYORUZ’
Amaçlarının deprem gerçeğini hatırlatmak ve kaybettikleri üyelerinin anısını yaşatmak olduğunu dile getiren Özfırat, şunları kaydetti: "Biz toplamda 200 kişiydik, artık 193 kişiyiz, yedi canımızı kaybettik maalesef. En son 20 Şubat'ta 6,4'lük depremden sonra şehirden ayrılmak zorunda kaldık. Çünkü hem sarsıntılar hem yaşam şartları çok ağırlaştığı için herkes bir yere gitmek zorunda kaldı. Kimisi Mersin'e kimisi Adana'ya gitti, bizler İzmir'e geldik. Bir kısım arkadaş İstanbul'a ve diğer yerlere gittiler. Tek bir isteğimiz var, 3 ay, 5 ay, 6 ay hiç fark etmez, şehirde yaşam şartları oluşur oluşmaz hemen geri dönmek istiyoruz. Çünkü biz o şehre döndüğümüzde insanlara da örnek olacağımızı ve diğer gidenlerin de tekrar geleceğini düşünüyoruz."
KAYBEDİLENLERLE KÖPRÜ OLAN ŞARKI
Konserlerdeki şarkıları artık kaybettikleri koro üyelerinin ruhuna armağan ettiklerini söyleyen Özfırat, Hirai Zerdüş'ün de seslendirdiği "Yara Bere" adlı şarkıyı da bu amaçla repertuvarlarına kattıklarını vurguladı.
Özfırat, şarkının sözlerinin depremlerle yerle bir olan Antakya'yı anımsattığını kaydederek, "Depremle o kadar özdeşleştirdim ki bu parçayı; 'Elim uzar / Ölüm çeker' diye sözleri var. Hep gözümün önünde bir baba var, kızının elini bırakmayan, o gelip duruyor. Hani o babanın çocuğunu bırakmaması gibi o parçayla da kaybettiğimiz arkadaşlarımızla aramızda bir köprü kurduğumuza inanıyorum." dedi.
Kaybettikleri koro üyeleri için mezar yaptırmayı istediklerini de söyleyen Özfırat, "Ölen arkadaşlarımızın şartlardan dolayı acilen gömülmeleri gerekiyordu. Ailelerinin Fatiha okuyabileceği bir mezarlarının olmasını istiyorum. Bunun da koronun görevi olduğuna inanıyorum." diye konuştu.
Koronun teknik koordinatörü Bedirhan Gök ise büyük acıları müzikle sarmak istediklerini, arkadaşlarının anısı için yeniden sahneye çıkacaklarını belirtti.
MEDENİYETLER KOROSU'NA NASIL ÜYE OLUNUR?
Koroya üye alımı için, her yıl daha önceden Medeniyetler Korosu yönetimi tarafından belirlenen ve duyurusu yapılan tarihlerde sınav yapılıyor. Bu sınavda 18-65 yaş arası adayların müzik kulağı, beden koordinasyonu ve ritm duygusuna sahip olup olmadığı kontrol ediliyor. Adaydan bir şarkı söylemesi isteniyor. Bunun yanı sıra adaylara genel kültür ve mesleki formasyon düzeylerini saptamaya yönelik sorular soruluyor.
Daha sonra koro yönetimi tarafından kazanan adaylar seçilerek, katılan tüm adaylara sonuçlar haber veriliyor.
ADANA'DA DAYANIŞMA KONSERİ
Antakya Medeniyetler Korosu; Adana Büyükşehir Belediyesi, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun desteklediği dayanışma konserinde sahneye çıktı. ÇÜ Kongre Merkezi'nde düzenlenen konserde Yılmaz Özfırat yönetimindeki koro, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitiren 7 üyesi anısına sahnede 7 mum yaktı. Koro, 7 kişi anısına repertuvara eklenen "Yara Bere" adlı şarkının yanı sıra, Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Azerbaycan Türkçesi başta olmak üzere birçok dilde şarkılar seslendirdi. Konsere vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, burada yaptığı konuşmada, depremde hayatını kaybeden canları anmak ve geride kalanlara omuz vermek üzere bir arada bulunduklarını söyledi. Hatay'ın bundan sonra şahsi meseleleri olduğunu belirten Tuncel, şunları kaydetti:
"Kuşkusuz bu anlamlı buluşmada en büyük pay, yaşanan felaketlerde 7 kıymetli üyesini yitiren birçoğunun da enkazdan zor şartlarda kurtulduğu ve Seyhan'dan Asi'ye el birliğiyle çağrısıyla dayanışma konserini düzenleyen Antakya Medeniyetler Korosu ailesine ait. Bu koca yürekli kahramanlar tıpkı kadim şehir Hatay gibi yıkıldığı yerden yeniden dimdik ayağa kalkıp kendi yaralarını sarmakla birlikte medeniyetler şehri Hatay'ı eski günlerine kavuşturmak gayretiyle bugün buradan başlıyorlar."
