Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzeffer Okay: İthal ürünleri ekmemiz zor

Bize, “Çiftçilerin sorunlarının çözülmesi, üretimin devam etmesi önemlidir. Gıda güvenliğini başka türlü teminat altına alamayız!” mesajı verdi.

'UZAKTAN KONTROLLE TARIM OLMAZ'

• 65 yaş üstü çiftçiler çalışıyor mu?

Çiftçiler çalışmak zorundadır. Çiftçi tarlasına ektiği buğdayına, pamuğuna ve bütün ürünlerine bakmak zorundadır. Bakım yapmazsa ürünü tarlada çürür, ürün alamaz. 65 yaş üstü insanların çocukları varsa gönderir, yoksa canı pahasına da olsa ürünlerine, hasat dönemine kadar bakmak zorundadır. Tarımın özel bir alan olduğunun bilincinde olmak zorundayız. Tarımda uzaktan kontrol ile üretim yapılmaz.

• Sizce gıda sıkıntısı tehdidi var mı?

Bana göre üretim yapılırsa gıda sıkıntısı tehdidi olmaz. Rusya tahıl ürünlerine kota koydu. İthal edilen ürünleri ekmekte zorlanıyoruz. Et ürünlerini düşünün, yem pahalı ve devlet desteği yeterli olmadığından eti pahalı üretiyorsanız, pahalı satmak zorunda kalırsınız. Devlet desteği olmadan sürdürmenin imkanı olmadığından devletin bu alana özel bir önem vermesi gerekir. Buğdayın maliyeti 1520 liradır, ithal buğdayın gelişiyse 1650. Buğdayın piyasa fiyatı ton olarak 1900-2000 lira, bizi kurtarmıyor. Çözümü son derece açıktır: Girdi fiyatlarının düşük olması gerekir.

'BELEDİYELER DE DEVREYE GİREBİLİR'

• Ürünler ne durumda? Dolaşıma girebiliyor mu?

Domatesin tarladaki fiyatı 50 kuruşa kadar düştü. Maydanoz tarladan toplanamıyor. Pazar yerleri kapalı olmasa bile sınırlı satış yapılıyor. Çiftçi ektiklerini pazara sunamaz, satışını yapamazsa, ürünlerini tarlada bırakacak, toprağa gömecektir.

Antakya Ziraat Odası Başkanı olarak konuşayım, yerel yönetimlerin devreye girmesi gerekmektedir. Orta ve uzun vadede büyükşehir ve ilçe belediyeleri çiftçilerle üretim için birlikte hareket edebilirler. Sosyal belediyecilik anlamında çiftçi ile anlaşma yapabilirler.

• Örnek verebilir misiniz?

Belediye çiftçiye, buğday, mısır, pamuk, maydanoz, domates gibi ürünler için mazot, gübre yardımı yapabilir, ürünleri satın alma garantisi verir, o zaman çiftçi ürünlerini eker, biçer ve pazar sorunu olmadığından rahat çalışmasını sürdürür. Hem üretimin devamı için çiftçiye katkı ve güvence verir, hem de halkımızın ihtiyaçlarının karşılanmasındaki sıkıntıları aşmış oluruz.

'BU SAVAŞTA HERKESİN GÖREVİ VAR'

• Acil önlemler neler olmalı?

Tarlamıza bugünden ekilen ürünlerimiz var, yarın ekilecek ürünlerimiz var, bütün bunların devamı şarttır. Onun için çiftçilerimize başta devlet, belediyeler yardımcı olmak zorundadır. Madem bir savaş sürüyor, herkes bu savaşa karşı görevlerini yapmak zorundadır. Özellikle çiftçilerin sorunlarının çözülmesi, üretimin devam etmesi önemlidir. Gıda güvenliğini başka türlü teminat altına alamayız!

'ZAMLAR GERİ ALINSIN'

Okay, kısa vadeli önerilerini şöyle sıraladı:

"En önemlisi girdilere yeniden yüzde 20 zam getirilmiştir. Bu zamların geri alınması gerekir.

"Çiftçinin kullandığı enerji yani elektrik dönemsel olarak alınmalıdır.

"Çiftçinin Ziraat Bankası’na borçlarının faizleri silinmeli ve yeniden yapılandırılmalıdır.

"Sulama birliklerinin su fiyatlarını, üretimin devam etmesi için makul seviyede tutması gerekmektedir."

'ÖNCELİK MİLLETİMİZİN İHTİYACI'

“Çiftçinin üretimde sıkıntısı yoktur. Önemli olan çiftçi ile dayanışma içinde üretimin yapılmasını sağlamaktır. Limon ihracatı izne bağlandı. Elbette biz, öncelik milletimizin ihtiyacı diyoruz, fazlasını ihraç edelim önerisinde bulunuyoruz.

"İthal ürünlerle koronavirüs salgının üstesinden gelemeyiz. Halkın ihtiyacı için üretimi sürdürmenin dışında seçeneğimiz yoktur. Çiftçi bu anlamda hazırdır ve üretim yapmaktan büyük mutluluk duymaktadır. Yeter ki destek devam etsin.”