Antalya'da Yörük kadınlar, kooperatif kurdu: Okul kantinlerine tarhana
Toroslarda Yörük ateşi bin yıldır yanıyor. Gittikleri her yere kültürlerini taşıyan Yörükler, çalışkanlıkları ve üretkenlikleriyle her zaman en öndeler. Antalya’nın Kumluca ilçesinde de Yörük kadınlar, kültürlerini geleceğe taşımak için Yörük Türkmen Bacıları Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’ni kurdular. Kadınlar, kooperatifte hem kültürlerini yaşatıyor hem de ürettikleri el emeği ürünlerle geçimlerini sağlıyorlar. Üretken kadınlar, Yörük yaşamının içinde var olan her unsuru, üretimlerine de yansıtıyorlar. Kooperatif ve Kumluca Yörük Türkmen Derneği Başkanı Nurcihan Uğurel, otların binbir çeşit şifası olduğunu belirterek, “Dedem, otu kekik kuşu keklik Yörükler, derdi. Kekik yağımız tüm mikropları savar. Biz bunlarla büyüdük; elma ve kekik yağı… Hayatımızda olması gereken şeyler bunlar.” diyor.
‘BİR YÖRÜK ÇADIRI VARSA ÜLKEYİ KİMSE YIKAMAZ’
Olcay Melike Özmen de Atatürk’ün sözleriyle başlıyor konuşmaya: “Çıkın bakın Toroslar’a bir tane Yörük çadırı varsa bu ülkeyi kimse yıkamaz!” Kooperatifte, geleneksel ürünlerin günümüz teknolojisine uyarlandığını, iki kızın ürettiği yağ lambasının elektrikli hale getirilerek günümüzde de kullanılabileceğini belirtiyor Özmen: “Bu yağ lambası, gaz lambasını elektrikli hale getirmişler. İki kızımız üretti. Böyle kadınları gördüğüm zaman diyorum ki bizim sırtımız kesinlikle yere gelmez.”
BİR GIDADA BİRÇOK VİTAMİN
Özmen, atadan gelen lezzet tarhananın, okul kantinlerinde öğrencilere sunulması ile ilgili de çalışma yürüttüklerini belirterek, tarhananın nasıl bir ihtiyaçtan çıktığını şöyle anlattı: “İnsanlar bir yerlerden bir yere göçerken tuluklarda yoğurtlarını, çuvallarda unlarını, nohutlarını, fasulyelerini öyle ayrı ayrı taşımak yerine tarhanayı bulmuşlar. Yoğurdu koymuşlar, buğdayı koymuşlar, unu koymuşlar, hepsini karıştırmışlar. Bir gıdanın içinde birçok vitamini saklamışlar. Tarhanayı çocuklarımıza içirelim, lezzetini bilsinler ki emeğini de zamanla merak etsinler.”
Özmen, sağlıklı mutfak kültürünün yeni nesillerin yaşam alışkanlıklarına eklenmesi gerektiğine dikkat çekti. “Bu kültürler kaybolmasın ki yapan insanlar da kaybolmasın.”
