Antalya’nın ulu çınarı ilgi bekliyor
Bu çınar, Antalya Bey Dağları’nda Kemer ilçesi Gedelme Mevkiinde yer almaktadır. Çınarı görmek için en kestirme yol, Kemer’den Kuzdere Vadisine (kanyon) girmek, buradan yukarılara çıkmaktır. Gedelma Yaylası’nda bulunan çınarın önünden Toroslara inen kar suları güzel bir dereyle bu çınarın önünden geçer. Antalya istikametindeki dağ yolundan gelenler buradan sağa saparlarsa 200 metre ileride bu çınarı görebilirler.
Köylüler, 13 kişinin kollarını açması halinde çınarın gövdesini ancak kavrayabildiklerini ve çınarın yaşını bilemediklerini söylüyorlar. Çınarın bin 500 yıllık olduğunu söyleyen varsa da bunun belgeli bilimsel bir kanıtı henüz yok. Ancak bizlerin 6 yıllık bir araştırma sonucunda (gerek kaynakları tarayarak, gerekse dolaşarak) tespit ettiğimiz en yaşlı çınar buydu. Çınarın çevre ölçüsü de yine ölçülenlerin en genişi.
ASIRLIK ÇINAR
Yakın zamana kadar Torosların zirvelerinden gelen buz gibi kar suları bu çınarın altından akmakta. Değişik zamanlarda sırf bu çınarı görmek ve fotoğraflamak için buraya geldim. Her gelişimde çınara hayranlığım daha da arttı. Çınar serüveni peşinde Anadolu’muzun diğer çınarlarını dolaşırken içimde hep bundan daha büyüğü var mı acaba?, sorusu vardı. Ya da duyumunu aldığım yeni bir çınara giderken Gedelma çınarının yaş ve çap rekoru kırılacak mı merakı vardı. Ve bunca yıl dolaştıktan sonra gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, ülkemizde bundan daha büyük ve görkemli bir çınar yok.
Bu geçen zaman içinde ne yazık ki çınar adına olumsuz gelişmeler de oldu. Çınarın üst tarafında kalan yamaç arazileri her nasılsa arsa oldu. Arsalardan rant hasıl olunca, yine nasıl olduysa buradan akan sular bir anda kurudu. Sular kuruyunca çınarımız beslenemez oldu. Sanıyorum, 2012 yılındaki bir gidişimde çınarın görkemini sağlayan ana dallardan bir tanesi kırılıp yerlere savruldu. Hatta bir turist ailesi bu tehlikeli durumdan son anda kılpayıyla kurtuldu.
Benim Mustafa Aydemir olarak Kemerli yetkililere yıllardır bu çınarı korunması ve tanıtılması adına verdiğim bütün çabalar da nedense unutuldu. Bugün bile açık ara Türkiye’nin en büyük çınarına sahip olan Kemer’in yöneticileri buraya halen bir bilgi levhası koymamıştır. (Ki üç ay önce Kemer Belediye Başkanıyla bu konuyu tekrar yüz yüze görüşüp hatırlatmama ve çınarın eko turizm açısından önemini vurgulamama rağmen.) Keza Orman Bakanlığının ağacın koruma altında olduğunu bildiren bir anıt çınar tabelası da yoktur.
TURİSTLERE TANITILMALI
Gönlümüz elbette Orman Bakanlığı, Kültür- Turizm Bakanlığı, Antalya Valiliği, Kemer Kaymakamlığı, Kemer Belediyesi, basın yayın organlarıyla, sivil toplum kuruluşlarından birilerinin bu çınarın farkına varmasını istiyor. Ona sahip olduğu değeri vermesini diliyor. İçimiz, böylesine önemli bir çınarın turizmin kalbinde bu kadar ilgisiz ve öksüz kalmasına da isyan ediyor. Hiç kuşku yok ki bu çınar Avrupa ülkelerin birinde olsaydı, onun değeri bilinir, korunur, tanıtılırdı. Allahtan bazı turizm acenteleri biraz uyandılar da yakın zamanlarda buraya safari turları düzenlemeye başladılar. Ama ne yazık ki yukarıda saydığımız tüm bu kurumlar, çınarın farkına varamadıkları gibi çınarı besleyen suyu da tekrar geri bıraktırmadılar.
Bu ihaneti, çınar büyük ana dallarından birini kaybederek ödedi. Yarın belki de canıyla ödeyecek ve çınar yavaş yavaş ölüme doğru gidecek. Oysa bu ulu ağaç yaşına rağmen diğer çınarlar gibi içini boşaltıp henüz kovuk bile yapmamıştı. Yine de çınarımız bu haliyle bile onu duyan yerli yabancı turistleri buraya çekiyor. Meraklılar çınarı fotoğraflarken, onun gölgesinin serinliğinde dinleniyorlar.