Antalya’ya ‘sünger kent’ önerisi
Son yıllarda tropikal iklim özelliklerine benzer hava şartlarıyla karşılaşan ülkemizde sık sık seller, fırtınalar ve hortumlar oluşuyor. Şehirlerin de bu yeni duruma göre şekillendirilmesi ve doğal afetlerin önüne geçilmesi isteniyor…
Antalya'da şiddetli yağmurlar her seferinde sel ve taşkınlara neden oluyor, günlük yaşam ve tarımsal üretim zora giriyor. Her sağanakta Antalya ve ilçeleri neden sele teslim oluyor? Alınması gereken önlemler neler? İklim değişikliğine dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası, ‘sünger kent’ projesi önerdi.
Aydınlık’a konuşan Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Karancı, “Geçen yıl Kepez’de ciddi yağışlarla beraber sel felaketleri oldu. Hem maddi hem de can kayıpları yaşadık. Bu sene Manavgat ve Serik’te ciddi sel felaketleri görüyoruz. Geçmiş yıllarda Kumluca ve Finike’de de aynı felaketleri yaşadık. Sadece yağışlar mı, hayır. 2-3 yıl önce Manavgat’ta 60 bin hektar orman arazisi yok oldu. AFAD verilerine göre 2024 yılında 3 bin 800 hektarlık orman yandı.” dedi.
‘SU YOLLARINA BİNA YAPMIŞIZ’
Karancı, iklim değişikliğinin yazın kuraklıkla ve susuzlukla, kışın ise çok ani ve yüksek debili yağışlarla kendisini gösterdiğini belirtti. İnsan eliyle yapılan yanlışlara dikkat çeken Karancı, “Biz yedi arıklarımızı geçmişte imara açmışız. Bu bölgeleri kapatmışız. Düdenlerimizden denize boşalan su yollarına binalar yapmışız. Üzerine asfalt, beton yapmışız. Travertenin bu geçirimli sünger yapısını tamamen kapatmışız.” diye konuştu.
‘SÜNGER SUYU ÇEKER’
‘Sünger kent’ projesi öneren Mustafa Karancı, sel felaketlerini önlemek için alınması gereken önlemleri şöyle anlattı:
“Özellikle şehir merkezimizin jeolojik anlamda bir avantajı var. Traverten bir yapı üzerinde oturuyoruz. Yaklaşık 636 kilometre traverten. Falezlerden baktığınızda travertenin o süngerimsi yapısını görürsünüz. Şehrimiz sünger kent olma yolunda son derece avantajlıdır. Şöyle düşünelim, elinizdeki mutfak süngerini alıp bir bardak su dökerseniz, sünger bu suyu içine çekecektir.
“Bazı düdenlerin bulunduğu yerlerin imara açıldığı, bazı düdenlerin hafriyat yığınlarıyla, tarımsal atıklarla doldurulduğu görülüyor. Bu yüzden düdenlerimizin mutlaka aktif hale getirilip gerekli temizliklerinin yapılması hem sel felaketlerinin önüne geçilmesi hem de yer altı sularının beslenmesi noktasında son derece önemlidir.”
‘DİRENÇLİ ŞEHİR TALEP EDİN’
Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Karancı, sel ve doğal afetlere karşı vatandaşlara da şu çağrıyı yaptı:
“Toplum olarak karar vericilerden, yöneticilerden, yerel ve merkezi idarelerden, afetlere karşı dirençli bir şehri talep etmemiz gerekiyor. Orman yangınlarına karşı, sel felaketlerine karşı, doğa olaylarına karşı bunların tamamının önüne geçip afetlere dönüşmemesi, mühendislik çözümleri ve yapılacak yatırımlarla mümkün. Toplum bu noktada bilinçlenirse, karar vericileri de harekete geçireceğini düşünüyorum.”