Antidepresan kullanımı yüzde 147 arttı: Krizler depresyonu yaygınlaştırıyor

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Avrupa’daki antidepresan kullanımını inceledi. 20 yıllık verilerin karşılaştırıldığı araştırmada kullanılan dozun yüzde 147 oranında arttığı tespit edildi. OECD’nin paylaştığı son verilere göre 2000-2020 yılları arasında antidepresan tüketiminin günlük dozu, 30,5’ten 75,3’e yükseldi.

Artidepresan kullanımında Portekiz, İspanya ve İngiltere’nin yanı sıra İskandinav ülkeleri de dikkat çekiyor. 20 yıllık veriler karşılaştırıldığında da yüzde 577 ile Çekya, yüzde 478 ile Estonya, yüzde 460 ile Slovakya ilk üç sırada yer alıyor. Artışın en düşük olduğu ülke ise Fransa.

EKONOMİK KRİZ VE DEPRESYON

Psikiyatrist Prof. Dr. Defne Tamar Gürol Avrupa’daki antidepresan kullanımındaki artışı Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. Gürol, “Antidepresan kullanımındaki artış depresyon gibi psikiyatrik bozukluklardaki artışın işareti olabilir” ihtimaline dikkat çekti.

Gürol, İskandinav ülkelerindeki yüksek rakamlar içinse “Güneş ışığı ve depresyon arasında sıkı bir ilişki bulunur. Güneş ışığından az yararlanan İskandinav ülkelerinde her zaman depresyon daha yaygın görülür. Antidepresan kullanımının İskandinav ülkelerinde daha fazla olması depresyonun yaygınlığının yüksek olması ile ilişkili olabilir” yorumunu yaptı.

Prof. Dr. Defne Tamar Gürol ayrıca olumsuz yaşam koşullarının depresyon görülme olasılığını artırdığını söyledi. Gürol sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomik kriz olumsuz yaşam depresyon vakalarını yükseltebilir. Küresel salgın karşısında çaresiz kalan, yıkılmaz görünen ‘Büyük Avrupa’nın’ güçsüzlüğünü deneyimleyen, bunun yanı sıra ekonomik ve toplumsal kriz yaşayan Avrupa’da depresyon yaygınlığında artış görülmesi olasılığı yükselebilir.”

KÜRESEL ŞİRKETLERİN İLAÇ PAZARI

Aydınlık Avrupa’ya konuşan bir diğer isim, Psikiyatrist Prof. Dr. Yıldırım Beyatlı Doğan oldu. Doğan, antidepresan kullanımı konusunda farklı bir tarafa vurgu yaptı.

Çok uluslu şirketlerin politikalarına, küresel ilaç pazarına dukkat çeken Doğan, “Küreselleşmenin evrensellik tafrasıyla dolaştığı günümüzde sorun depresyonda olup olmamak değil depresyon ilaçlarının ne kadar satıldığıdır” ifadelerini kullandı.

Doğan şunları söyledi: “Mesele, depresyonda olma halinin, tüketim davranışını güdüleyen bir soru haline getirilmiş olmasıdır. Çünkü insan, evrensel değerlerin ışığında değil, ekonominin istekleri doğrultusunda algılanmaktadır. Depresyon ilacı pazarı adı ile bilinen ayrı bir pazarın oluşmasına yol açmıştır.Bu pazarın oluşmasını sağlayan çok uluslu ilaç şirketleridir”