AP Konferansı mı PKK geçit töreni mi!

Avrupa Parlamentosu (AP)’nun her yıl “Uluslararası Kürt Konferansı” adı altında düzenlediği konferanslara aralarında “kırmızı bültenle” aranan teröristlerin de olduğu PKK elebaşları konuşmacı olarak katılıyor. Konferanslarda PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılması ve terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için çağrılar yapılıyor. 5-6 Şubat tarihleri arasında Brüksel’de 16’ıncı kez düzenlenen konferans, yine PKK propagandasına dönüştü.

Terör örgütü PKK’nın Avrupa’daki elebaşlarından, kırmızı bültenle aranan Adem Uzun, Remzi Kartal ve Zübeyir Aydar’ın katıldığı konferansta söz alan AP vekilleri, terör örgütüne methiyeler düzdü.

TERÖRÜ MEŞRU GÖSTERME ÇABASI

AP vekilleri, Türkiye’nin Suriye’de savaş suçu işlediğini iddia etti, Suriye’nin kuzeydoğusunda PYD/YPG’nin terör faaliyetlerini ve özerklik arayışlarını da meşru göstermeye çalıştılar. Avrupalı vekiller, Belçika’nın, PKK’nın Avrupa temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 36 kişinin yargılanmasının önünü kapatmaya yönelik yargı kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirttiler.

Kasım 2004’de ilk kez toplanan “Avrupa Birliği, Türkiye ve Kürtler” konferansında alınan kararla kurulan ve ana hedefini “Kürt sorunu merkezli ve Türkiye’nin Kopenhag kriterleriyle uyumlu bir demokrasiye kavuşması” olarak açıklayan EUTCC’nin Norveçli Başkanı Prof. Dr. Kariane Westrheim, konferansın açılışında konuştu. Westrheim, Türkiye’deki sorunlara ve AB ile ilişkilerine değinirken, “göçmen” sorunu üzerinden “AB, Türkiye’nin kendisini rehin almasına izin vermemeli” dedi. Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı öncesi “Rojava” diye adlandırdığı Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG işgalindeki bölgede barış havzası olduğunu, göçmenlere kucak açıldığını ve hiçbir şekilde şantaj aracı yapılmadığını öne süren Westrheim, şöyle devam etti: “Türk işgali uluslararası hukuku ihlal etti. Türk Cumhurbaşkanı, etnik temizlik niyetini gizlemedi. İşgali, 300 bini aşkın yerel nüfusun evlerini terk etmesine neden oldu. Yeni bir Arap Kemeri oluşturulmakta. Gerçek bir etnik temizliktir.”

‘ÖZERK YÖNETİM’ TANINMALIYMIŞ

Westrheim, “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, uluslararası toplum tarafından tanınmalı” vurgusunda bulundu. Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini de savunan Westrheim, “Kürtler Ortadoğu’da önemli bir aktör olarak tanınmalı” dedi.

EKONOMİK BASKI YAPILMALIYMIŞ

Avrupa Birleşik Sol/Kuzey Yeşil Solu (GUE/NGL) grubundan Danimarkalı Nikolaj Villumsen, konuşmasında, Belçika mahkemesinin PKK’nın terör örgütü olmadığına yönelik kararının önemli bir adım olduğunu söyledi. “Erdoğan gösterdiği kadar güçlü değil, ekonomik anlamda Avrupa’ya bağımlı” diyen Villumsen, ekonomik baskı uygulanması halinde Erdoğan’ın diz çökeceğini savundu: “Avrupa’da kendisine dokunacak güçlü bir irade olsaydı, Erdoğan zayıflardı.”

BARIŞ GÜCÜ ÇAĞRISI

Sosyalist ve Demokratlar İlerici İttifakı Grubu üyesi Avustralyalı Andreas Schieder ise konuşmasında TSK’nın Barış Pınarı Harekatını hedef aldı: “Kürt halkı zorlu bir dönem yaşıyor. Rojava bir başarıdır, istikrar ve barış getirdi. Türk işgali bölgede çok sayıda probleme neden oldu. Bölgeye uluslararası barış gücü gönderilmeli, Erdoğan’ın demografik değişim politikasının önüne geçilmeli.”

İKTİDAR, DEMOKRASİ İÇİN DEVRİLMELİYMİŞ!

Yeşiller /Avrupa Özgür İttifakı Grubu üyesi Fransalı François Alfonsi, “Kürtler olmasaydı IŞİD’e karşı başarı sağlanamayacaktı” iddiasını yineledi, konuşmasında Türkiye’deki rejimin diyalog, barış ve demokrasi lehine devrilmesi gerektiğini söyledi! Bu kapsamda Avrupa Birliği’nin ekonomik baskı mekanizmasını işletmesi gerektiğini savunan Alfonsi, AB’nin PKK’yı terör örgütü listesine almasının Türkiye’nin eline güçlü bir diplomatik silah verdiğini ileri sürdü. Alfonsi, Belçika mahkemesinin kararının tüm Avrupa kurumları ile BM’ye yayılması için çalışma yürüteceklerini belirtti.

AP BAŞKAN YARDIMCISI: YAPTIRIM GEREKİYOR

Açılış panelinin son konuşmasını Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcılarından Yunan Dimitrios Papadimoulis yaptı. Geçen yıldan bu yana durumun daha da ağırlaştığını ileri süren Papadimoulis, Suriye ve Libya’yı örnek gösterdi ve şöyle sürdürdü: “Bizler insan haklarını, Kürtlerin haklarını savunan ilericileriz. AB, Türk devletinin Suriye’deki askeri müdahalesini kınadı. AP de kınayan bir karar aldı. Ama bu yetmez. Çünkü, negatif uygulamalar durmuyor, cinayetler durmuyor. Daha sert tedbirlere ihtiyaç var. Türk yöneticilere yönelik yaptırımların zamanı geldi. Buna silah ambargosu dahildir.”

ULUS DEVLETİ HEDEF ALDI

Açılış konferansının ardından “Türkiye’de baskı ve direniş” başlığıyla yapılan ilk oturumda konuşan Saadet Partisi Milletvekili Cihangir İslam, kendisinin çatışmacı olmadığını belirterek “Türkler ve Kürtler arasında kalıcı barış istiyorum” dedi. Uluslaşma ve ulus devletin Avrupa ve Türkiye’deki gelişimine dikkat çeken İslam, “Bizim gibi toplumlar için uluslaşma ve ulus devlet, yıkım ve gözyaşı getirmiştir” iddiasında bulundu.

KOÇYİĞİT: BU BİZİM KAVGAMIZ

İlk oturumun son konuşmasını HDP Milletvekili Gülistan Koçyiğit yaptı. “Açılım” dönemini hatırlatan Koçyiğit, herkes sorunun çözüleceğini umutla beklerken, hükümetin bir kez daha Kürtleri tasfiye etmek için plan yaptığını söyledi. 7 Haziran seçimlerinden sonra düğmeye basıldığını öne süren Koçyiğit, daha sonra bütün hukuksuzlukların tek tek uygulamaya konulduğunu, “Cizre, Sur, Nusaybin’in yaşandığını” belirtti.

Katliamlar yapıldığını ileri süren Koçyiğit, şöyle sürdürdü: “Şimdi bütün bu savaşa karşı direnen bir toplum gerçeği var. Türkiye ve Kürdistan’da direniyoruz. Bu bizim kavgamız ve bu kavgayı vermeye kararlıyız.” Koçyiğit, uluslararası toplumun “gerçekçi çözümler” beklediklerini kaydetti.

CHP Milletvekili Yıldırım Kaya’nın da aynı oturumda “Türkiye’de Güç Merkezi ve Muhalefet” başlıklı bir konuşma yapacağı duyurulmuştu. Ancak Kaya, amcasının vefatı nedeniyle konferansa katılamadı.

PYD YÖNETİCİLERİ KONUŞTU

Panelin dün yapılan “Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye/Rojava işgali kapsamında Ortadoğu’daki durum” başlıklı oturumunda bu kez sahnede PYD yöneticileri vardı. SDG ve PYD’nin siyasi kanadı sözde Demokratik Suriye Meclisi (DSM), “kuzey ve doğu Suriye özerk yönetimi genel meclisi eş başkanı” Siham Kiryo ile aynı terör örgütünün bölgedeki diğer yöneticileri Pervin Yusuf ve Cihan Hidro konuşma yaptılar.