26 Kasım 2024 Salı
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AP Raportöründen Erdoğan’a yanıt: Terörle mücadele yasasını küçültün

Avrupa Parlamentosu Raportörü Kıbrıs’ta Güney Kıbrıs Rum Yönetimini savundu. Raportör, terörle mücadele yasası değişmeden gümrük birliği, vize serbestliği gibi taleplerin bile karşılanmayacağını söyledi

AP Raportöründen Erdoğan’a yanıt: Terörle mücadele yasasını küçültün
A+ A-
AYDINLIK/ ANKARA

Avrupa Birliği’nin (AB) yasama organı Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son çıkışları üzerine konuştu. Erdoğan ABD’ye gitmeden önce “Gerekirse AB ile yollarımızı ayırabiliriz.” demişti. ABD’de düşünce kuruluşu temsilcileriyle yaptığı bir toplantıda da “Türkiye’nin AB’ye katılım süreci canlandırılmalı.” çıkışı yaptı. Bu çıkışlara şaşırdığını dile getiren Amor, AB’nin Türkiye'den beklentilerini hatırlattı. Şartlar yerine getirilmeden ilerleme olmayacağını söyledi.

“Türkiye’de her şey terör suçu sayılıyor. AKP’nin ve hükümetin bir bölümünün söylemlerine bakarsak, ülkenizin yarısını teröristler oluşturuyor. Bu çılgınca.” sözleriyle terörle mücadele yasasının değiştirilmesini istedi.

‘TÜRKİYE DEMOKRASİ İLE YOLLARINI AYIRDI’

Türkiye’de demokrasi, Kıbrıs konusu ve ilişkilerin geleceği üzerine değerlendirmelerde bulunan Amor, “Türkiye’de halkın, yöneticilerin ve siyasi aktörlerin AB üyelik sürecini Türkiye-AB ilişkilerinin geri kalanından ayırması gerekiyor. Kamuoyunda bu iki şeyin karıştırıldığını görüyorum.” diye başladı. “Üyelik sürecinin merkezinde insan hakları, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler vardır; yani üye olacak ülkenin olgun bir demokrasi olması gerekir. Biz, hala bir demokrasiler kulübüyüz.” notunu düşen Amor, Türkiye’de demokrasi olmadığını öne sürdü:

“Türkiye’deki siyasi elitler, demokrasi ile yollarını ayırdı. Biz, AB üyeleri olarak demokrasinin kurumallaştığı, olgunlaşmış demokrasiler istiyoruz. Neden biliyor musunuz? Çünkü biz Polonya ve Macaristan örnekleriyle aşımızı olduk. Tekrar bunu yaşamak istemiyoruz. Kulübe girmek istiyorsanız, olgun demokrasi olacaksınız… Gerçekleri değiştiremeyiz. Türkiye’de insan hakları ve hukukun üstünlüğünün durumu ciddi anlamda endişe verici.”

‘ONA GÖRE DAVRANIN’

T24 haber sitesine açıklamalarda bulunan Amor’un öne çıkan mesajları şöyle: “Kişisel olarak Türk temsilcilere ısrarlı olarak verdiğim mesaj şu: Üyelik sürecini hayatta tutmak istiyorsanız ona göre davranın. 100 sayfalık planlanan rapor dosyası göndermeyin, gerekli adımları atın. Savcılara ifade özgürlüğüne karşı dava açmamalarını söyleyin. Avrupa İnsan Hakları Bildirisi’ne uyulmalı. Konu reform planı hazırlamak değil. Türkiye hükümeti, üyelik müzakereleri sürecini hayatta tutmak için onlardan beklentilerimizi çok iyi biliyor… Türkiye demokrasisini geliştirse, kurallara uygun davransa, bazı fasılları kapatabilise; isteksiz ülkeler üyeliğe karşı çıkmak için bir gerekçe bulamayacaktı. Biz Türkiye’ye adaylık statüsü verdik.”

‘KIBRIS’TA BM FORMATINA DESTEK VERİRİZ’

“Kıbrıs konusunun, adada garantör olan Türkiye için ne kadar hassas olduğunu biliyorum. Geçmişte iki tarafın da hataları olduğunu biliyorum ancak biz Avrupa Birliği olarak Birleşmiş Milletler’in (BM) pozisyonuna uymalıyız. Bizim duruşumuz budur. Bu sebeple sorunun BM’nin oluşturduğu çerçevede çözülmesine doğru ilerleme sağlayacak herhangi bir formata destek veririz. Türkiye son zamanlarda bu çerçeveden uzaklaşarak ‘iki devletli çözüm’ çağrısı yapmaya başladı. Türkiye ‘iki devletli çözüm’ çağrısı yaptıkça, adadaki Türk toplumu Türkiye’nin bir parçası gibi gözükmeye başlıyor. Bunun temeli ne bilmiyorum. Türkiye’nin adadaki varlığı bir garantör olarak önemli bir şey tabii ki. AP’de Kıbrıslı birçok mesai arkadaşım var, onlar da ülkelerinin görüşlerini savunuyorlar… Biz dürüst bir arabulucu olamayız. Kıbrıs AB’nin üyesi. Bu yüzden kaçınılmaz olarak AB’nin duruşu Kıbrıs’ın politikasını da değerlendirmek durumunda… Öte yandan bu yaz Pile’de yaşananlar, AB ile ilişkileri tekrar canlandırmanın en iyi yolu değil. Dünyanın her yerinde televizyonlarda buldozerlerin Birleşmiş Milletler Güvenlik Gücü aracını ittirdiği görüldü.”

‘ÜLKENİZİN YARISI TERÖRİST BU ÇILGINCA’

“2016 Güç Anlaşması’nda vize serbestisi için bir şartlılık olduğu açıkça belirtiliyor. Bu sebeple, AB’nin Göç Anlaşması’nda verdiği taahhütte uymadığı söylemi gerçeği yansıtmıyor. Ancak kalan 6 kıstas karşılandığı zaman vize serbestisine ulaşılacağı açık. Bu kıstastan ikisi; terörle mücadele yasası ve veri koruması ile ilgili olanlar çok önemli. Biz bekliyoruz, ne zaman bu kıstaslar karşılanacak? Türk hükümeti, Meclis’e veri koruma ile ilgili bir yasa tasarısı; hükümet Meclis’e terörün kapsamını küçülten bir yasa tasarısı yolladığında… Bunlar olmadı. Türkiye’de her şey terör suçu sayılıyor. AKP’nin ve hükümetin bir bölümünün söylemlerine bakarsak, ülkenizin yarısını teröristler oluşturuyor. Bu çılgınca… Terörle mücadele yasası konusunda çağrıyı sadece AB değil, Avrupa Konseyi de yapıyor. Onlar da bu tanımın kapsamının küçültülmesini, hatta savcılara bu suçlamayı daha az kullanmaları yönünde uyarı yapılmasını istiyor.”

RUSYA’YA YAPTIRIMLARA UYUN MESAJI

“Türkiye’den de bizimle uyumlu davranmasını (Rusya ile ilişkiler konusunda) bekliyoruz. Aday ülke olmak, AB ile dış politika konusunda da uyumlu ülke olmak demektir. Ama bakın, aday olmak dış politikanızı tamamıyla kısıtlamaz. AB’de farklı dış politikaları olan ülkeler var.

Örneğin bazı ülkelerin Libya konusunda birbiriyle ayrışan politikaları var. Burası bir hapishane değil. Ancak aday ülke giderek AB’ye uyum sağlamalıdır. Ayrıca Türkiye’nin BM dışı yaptırım rejimlerine uymama konusunda istikrarlı bir duruşu olduğunu da biliyorum. Buna saygı duyulmalı. Ancak biz bir Avrupa Birliği kurumu olarak Türkiye’den bu prosedüre uymasını istemek zorundayız. Ayrıca Türkiye’nin Tahıl Anlaşması’nın sağlanmasındaki rolüne ben de AB de minnettarız.”

NURCULARIN AB MERAKI

AP Raportöründen Erdoğan’a yanıt: Terörle mücadele yasasını küçültün - Resim : 1

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçen haftaki “Avrupa Birliği (AB) Türkiye'den kopmanın gayreti içerisindedir. Bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmeden sonra gerekirse Avrupa Birliği ile yolları ayırabiliriz.” sözleri Nurcularda panik yarattı. Nurcuların gazetesi Yeni Asya, son iki gündür bu sözlere karşı manşet atıyor. Önceki günkü manşetin başlığı “AB hedefinden vazgeçilemez”di.

AP Raportöründen Erdoğan’a yanıt: Terörle mücadele yasasını küçültün - Resim : 2

Haberde DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Türkiye'de otoriterlik olduğunu, AB'nin demokrasi ve hukuk devletini savunduğunu söyledi. Gazetenin dünkü manşeti de “Türkiye AB'den kopamaz” başlığını taşıyor. AB sürecinde “her şeye rağmen gelişme sağlandığı” savunulan haberde Erdoğan'ın dışarıya blöf yaptığı iddia ediliyor.

'FIRSAT VAR' DEDİ AB'YE ÇAĞRI YAPTI

AP Raportöründen Erdoğan’a yanıt: Terörle mücadele yasasını küçültün - Resim : 3

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu için bulunduğu New York'ta, açıklamalarda bulundu. Amerikan PBS kanalının konuğu olan Erdoğan Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden vazgeçmeye hazır olup olmadığının sorulması üzerine “AB olumlu bir karar verirse bunu memnuniyetle karşılarız. Türkiye son 50 yıldır AB'nin kapısında oyalandırılıyor.” dedi.

Türkiye'nin Ukrayna savaşı bağlamında Rusya'ya "AB ve diğer NATO üyeleriyle" aynı düzeyde yaptırım uygulamaması kararına yönelik ABD'nin bazı senatörlerinin eleştirileriyle ilgili ise Erdoğan, "AB üyeleri ne yapıyorsa biz de onu mu yapacağız? Türkiye'nin dünyadaki konumu farklı, AB üye ülkelerinin farklı. Rusya bizim en yakın komşularımızdan biri ve ortak bir tarihimiz var." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Putin'in tahıl ihracatının hemen başlayacağını söylediğini belirterek, gelişmeleri takip ettiklerini dile getirdi. "Bu sözünü tutacağına dair ona (Putin'e) güveniyor musunuz?" sorusuna karşılık ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Benim (Putin'e) güvenmemem için hiçbir sebep yok. Batı ne kadar güvenilirse Rusya da en az o kadar güvenilirdir. 50 senedir bizi kapısında bekleten AB'dir. Şu anda Batı'ya ne kadar güveniyorsam Rusya'ya da o kadar güveniyorum.”

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve SETA tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısında da ABD’li bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Erdoğan AB konusunda “İçinde bulunduğumuz kritik dönemde Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresi açıldığını görüyoruz. Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin canlandırılmasının önemini vurgulamaya devam ediyoruz. Şüphesiz tek başına bizim istememiz yeterli değildir. Bu gayretlerimizin hedefine ulaşmasında AB'nin tavrı da belirleyici olacaktır.” diye konuştu.

Recep Tayyip Erdoğan AB Yeni Asya