‘Arabulucuları Batı engelliyor’

Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksey Erkhov, ülkesinin Filistin-İsrail meselesinin Birleşmiş Milletler’in (BM) kararları doğrultusunda 1967 sınırları içerisinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le barış ve güvenlik içinde bir arada var olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla çözümlenebileceği yönünde duruşunu hatırlattı. Erkhov, uluslararası arabulucu çalışmalarının Batı tarafından engellendiğini ve bunun kısır şiddet sarmalının bir tezahürü olduğunu söyledi.

Büyükelçi Erkhov, dün Rus-Türk Kültür ve Sanat Haftası kapsamında gerçekleşen etkinlikte konuştu. Ankara Bilim Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğe öğrenciler ve akademisyenler katıldı. “Modern Dünya Siyaseti ve Rus Dış Politikası” başlıklı bir konferans veren Erkhov, “Bugün gezegenimiz geri dönüşü olmayan bir değişimden geçiyor. Gözlerimizin önünde yeni bir dünya düzeni doğuyor.” ifadelerini kullandı.

‘BATI BİR YALAN İMPARATORLUĞU’

Batının yazılı ve yasal bağlayıcılığı olan taahhütlere saygı göstermeyi reddettiğine değinen Erkhov, “Vladimir Putin’in işaret ettiği gibi, batı gerçek anlamda bir yalan imparatorluğudur. Birçok farklı ülke gibi Rusya da tüm bunları kendi deneyimiyle biliyor.” dedi. Ukrayna savaşından örnekler veren Erkhov, NATO askeri bloğunun Doğu’ya genişlememesi ilkesini batının bir kenara attığına işaret ederek şunları belirtti:

“2021’in sonu ve 2022’nin başlarında, Ukrayna'nın bağlantısızlık statüsünü değiştirmeden Avrupa’da karşılıklı güvenlik garantilerinin sağlanması konusunda ABD ve NATO ile anlaşmalar imzalama önerimizi reddettiler. Rusya’nın özel askeri harekatının nedeni de buydu. Ukrayna krizi bölgesel bir çatışma değildir. Rusya, topraklarının yüzölçümü açısından dünyanın en büyük ülkesidir ve başka toprakları fethetmekle hiçbir şekilde ilgilenmemektedir. Bu, bölgesel jeopolitik dengeyi tesis etme girişimi de değil. Sorun çok daha geniş ve daha temelde olup yeni uluslararası düzenin altında yatan ilkelerle ilgilidir. Batı merkezli liberal düzen büyük ölçüde çifte standartlara dayanıyor.”

‘ÇÖZÜM: 1967 SINIRLARINDA BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ’

Konuşmasında Filistin-İsrail çatışmasını da yorumlayan Erkhov, Rusya’nın bu meseledeki tutumunu şu ifadelerle vurguladı:

“75 yıldır devam eden bu çatışmanın zorla çözülemeyeceği, yalnızca siyasi ve diplomatik yollarla, 1967 sınırları içerisinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le barış ve güvenlik içinde bir arada var olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören bilindik uluslararası yasal çerçeve zemininde tam teşekküllü bir müzakere süreci başlatılarak çözümlenebileceği yönündeki tamamen ilkeli ve tutarlı duruşumuzu hatırlatmak isterim. Mevcut geniş çaplı tırmanışı, BM ve BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarına uyulmasındaki kronik başarısızlıktan ve Rusya, ABD, AB ve BM’den oluşan uluslararası arabulucuların çalışmalarının batı tarafından engellenmesinden kaynaklanan kısır şiddet sarmalının bir diğer son derece tehlikeli tezahürü olarak görüyoruz.”

‘KÜRESEL YÖNETİŞİMDE REFORM ZAMANI’

Uluslararası düzenin uzun zamandır çağımızın ihtiyaçlarını karşılayamadığının altını çizen Erkhov, şu saptamalarda bulundu:

“BRICS ve Şangay İşbirliği Örgütü gibi birlikler yükselişte olup Küresel Güney ülkelerine ortak kalkınma fırsatları sağlıyor ve herkesin kontrolü dışında ortaya çıkan çok kutuplu mimarideki haklı rollerini savunuyorlar. Bu bir paradoks gibi görünebilir ancak belki de BM’nin kurulduğu 1945’ten bu yana ilk kez, artık küresel ilişkilerin gerçek anlamda demokratikleşmesi için bir şans var. Bu, uluslararası alanda hukukun üstünlüğüne inanan ve BM’nin küresel siyasetin merkezi koordinasyon organı, kararların dürüst bir çıkar dengesine dayalı olarak alındığı bir organ olarak yeniden canlanışını görmek isteyenlere iyimserlik aşılıyor. Genel itibarıyla, uzun süredir çağımızın ihtiyaçlarını karşılayamayan mevcut küresel yönetişim mimarisinde reform yapmanın zamanı geldi… İnsanlık geçmişte pek çok kez olduğu gibi bugün de bir yol ayrımındadır.”