22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ardahanlı çiftçilerin talebi toprak toplulaştırması

Ardahan’da çiftçilik yapan Ferhat Kaya, üretime destek çağrısı yaptı: ‘Üretiyorsam ucuz mazot kullanmalıyım. Toprak toplulaştırılması yapılmalı, boşa akan akarsular sulamada kullanılmalı, hazine arazileri üretime ayrılmalı’

Ardahanlı çiftçilerin talebi toprak toplulaştırması
A+ A-
İLYAS GÜMRÜKÇÜ / ARDAHAN

Kışları çok soğuk geçen, yazları da çok sıcak olmayan, gece gündüz sıcaklık farkının çok yüksek olduğu Ardahan’da hayvancılık en önemli geçim kaynağı. Tarım ise kısıtlı imkânlarla yapılabiliyor. Ardahan’da ilgilenirseniz, karpuz bile yetiştirebilirsiniz. Ama gelin görün ki ne tarım kalmış ne de hayvancılık. Saman bile artık Azerbaycan’dan gelmeye başlamış. Ardahan’da yaklaşık 10 yıldır tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan çiftçi Ferhat Kaya ile tarım ve hayvancılığı konuştuk.

  • Ne ekip biçiyorsunuz?

Burada aslında her şey oluyor. Olmayan bir şey yok ama biz ağırlıklı olarak çavdar, buğday, yulaf, arpa ekiyoruz. Onun dışında da hobi amaçlı sera yapıyoruz, aynı zamanda mera hayvancılığıyla uğraşıyoruz.

  • 10 yıl öncesiyle bugün arasında ekonomik olarak tarım ve hayvancılıkta bir fark var mı?

10 yıl öncesine göre iyi olan tarafları var, kötü olan tarafları da var. İyi olan tarafları; devlet tarım ekipman malzemeleri konusunda kredilerin önünü açarak vatandaşın makine, ekipman sahibi olmasına yardımcı oldu. Fakat piyasadaki istikrarsızlıklar yüzünden kullandıkları bu krediyi, çiftçi ödeyemedi. Bir de 10 yıl önce piyasa daha istikrarlıydı. Şu sıralar piyasada istikrar yok, devletin politikaları çiftçiyi zedeledi. Şu sıralar ithalat durdu kendi yağımızda kavrulacak şekilde kısmen de olsa durum iyi.

KARPUZ BİLE YETİŞİYOR

10 yıl veya daha öncesinden bu tarafa atılması gereken kimi adımları devlet atmakta yavaş davranıyor. Mesela bizim buradaki en büyük problemlerimizden bir tanesi toprak toplulaştırmasının yapılmadı. Arazilerimiz ayrı ayrı yerlerde olunca bunu kontrol etmek, ekmek, biçmek, makine sokmak zor oluyor. Diğer bir sıkıntı da sular burada boşa akıyor. Bu sene kuraklık vardı ama suları verimli kullanamıyoruz. Bu konuda İl Tarım Müdürlüğü’nün, Devlet Su İşleri ile birlikte çalışarak boşa akan bu suları sulamada kullanacağımız kanallar yapılarak üretime katması gerekiyor.

Burada yetişmeyen pek bir şey yok aslında. Ziraat odalarının, devletin ilgili kurumlarının çiftçiyi eğitecek, yönlendirecek faaliyetlerde bulunması gerekiyor. Burada karpuz yetişebileceğini ben bilmiyordum. Serada da olsa karpuz yetişti. Ya da domates, fasulye, patlıcan, biber gibi her şey yetişiyor. Burada yıllar önce çok da verimli bir şekilde şeker pancarı yetiştirilirken biz onu da unuttuk. Şeker pancarı nasıl ekilir, nasıl hasat edilir, nasıl pazarlanır? Bunu babamlar, zamanında yapıyormuş. Biz aslında birçok yönüyle teknolojik olarak daha ilerideyiz ama üretim olarak, üretimde çeşitlilik olarak daha gerideyiz.

TOPRAK TOPLULAŞTIRILMASI ŞART

  • Ekip biçtiğiniz ne kadar araziniz var?

Ben 150 dönüm ile bazen kiralama yaparak 200 dönüm bir araziyi işliyorum burada. Hepsi aynı yerde değil. Belki 50 tane ayrı yerde. Ayrı ayrı yerlerde olunca hem zaman kaybı hem gereksiz yere mazot israfı oluyor hem de arazilerinizi kullanamıyorsunuz. Mesela bazı ürünlerde yılda iki kere verim alabiliyoruz ama o arazileri hayvandan korumak gerekiyor. Koruyabilmek için de arazi toplu olacak ki etrafını çevirebilesiniz; her bir arazinin etrafını ayrı ayrı çevirebilme durumunuz yok. Onun için bu toplulaştırılmanın yapılması -bir ara yapılıyordu- gerekiyor ki çiftçi hem üretsin hem de atıl topraklar kullanılsın.

ARDAHAN OVASI’NIN YÜZDE 20’Sİ EKİLİYOR

  • Ardahan Ovası’nın ne kadarı ekilip biçiliyor?

Yüzde yirmisi ekiliyor, kalanı boş. Üzerinde bulunduğumuz arazi, ekilen bir arazi değil. Adam nasıl eksin. Bir dönüm yeri var şurada, aşağıda iki dönüm yeri var, daha aşağıda üç dönüm yeri var. Oysa bunlar toplulaştırılsa; bana dense ki bu kısım sizin aşağıdaki kısım başkasının bu şekilde toplansa biz onu işleyerek, sulayarak, etrafını çevirip koruyarak üretime daha verimli hale getirebiliriz.

  • 150 dönüm arazi ekiyoruz dediniz. Peki bu araziler bir arada olsaydı maliyetler ne olurdu?

Maliyetler yarı yarıya düşerdi. Dışarıdan yem almak zorunda kalmazdık. Burada bir yem fabrikası kuruldu ama yem için gerekli hammaddeyi bulamadığından dışarıdan alıyordu, yapamadı. İşletmeci kapatmak durumunda kaldı. Hem yem fiyatlarını düşürmüş olacaktık hem de maliyetler düşmüş olacaktı.

HAZİNE ARAZİLERİ ÜRETİM İÇİN KULLANILMALI

  • Kullanılmayan hazine arazileri var mı?

Hazine arazileri ne yazık ki tarımsal üretime açmak yerine ranta açılıyor. Taş ve kum ocağı vs. Oysaki oralar tarım arazisi olarak kullanılabilir. Bununla ilgili bin bir türlü engel çıkıyor karşımıza. Kiralamak için gidiyorsunuz ya DSİ izin vermiyor ya Tarım İl Müdürlüğü izin vermiyor. Ancak taş, kum ocağı kurulacaksa her yerden oluru alabiliyor. O araziler de tarımsal amaçlı kullanılmak şartı ile üreticiye satılma veya kiralanma yoluyla açılsa üretim daha da artacaktır.

YEM FİYATLARI ÇOK YÜKSEK

“Ardahan geçimini hayvancılıkla sağlayan, Türkiye’de sayılı mera olanağına sahip illerden olmasına rağmen et entegre tesisi olmaması bir sorun. Meraları çok doğru kullanamıyoruz. Burada yine İl Tarım Müdürlüğü’ne büyük iş düşüyor. Planlı programlı bir şekilde merayı da bitirmeyecek ıslah edecek şekilde önlemler alabilirse bölge bölge ayırarak hayvancılık daha verimli hale gelecek. Hayvancılık tarımdan daha iyi durumda. Yılın 6 ayı mera hayvancılığı yapıyoruz, kalan 6 ay içeride hayvanlarımıza bakıyoruz. Şu sıralar yem fiyatları oldukça pahalı. Biz arazilerimizin tamamını ekip biçemediğimiz için yem bulmakta sıkıntı çekiyoruz.”

MAZOT FİYATLARI AŞAĞI ÇEKİLMELİ

Üretici Ferhat Kaya’ya devletten taleplerini de sorduk. Kaya yanıtladı: “Devlet, ben üretiyorsam bana mazotu ucuz satabilir. Ne kadar ekip biçtiğimi devlet kontrol edip mazot ve gübre fiyatlarını indirerek bana destek olabilir. Bu bölgede zaten gübre kullanmıyoruz. Hem gübrenin maliyeti çok yüksek olduğu için hem de biz eskiden hayvan gübresini yakıt olarak kullanıyorduk artık kimse yakıt olarak kullanmıyor. Bunun yerine biz hayvan gübresini tarım arazisinde kullanıyoruz. Devlet sadece bu konuda mazot fiyatlarını aşağı çekerse bu iş tamamen çözülmüş olur.

“Toprak toplulaştırılmasının yapılması gerekir. Boşa akan akarsularımızın sulamada kullanılabilmesi için sulama kanallarının yapılmasını talep ediyoruz. Burada yetiştirilen ürünü çeşitlendirmek için çiftçiye ilgili kurumların eğitim vermesi ve yönlendirilmesi ve devletimizin bu ithal politikalardan vazgeçmesini talep ediyoruz. Biz, kendi kendimize yetebiliriz o potansiyelimiz var, içeride üretim politikalarına dönülmeli.”

Ardahan çiftçi toprak hazine arazisi