Arif Keskiner, namıdiğer 'Çiçek Arif'e veda! Sanatçıların dayanışmasını sağladı
Sinema yapımcısı, yönetmeni, yazar ve gazeteci Arif Keskiner’i kaybettik. Keskiner’in işlettiği ve her masasında sanat konuşulan mekân, hem yeni projelerin doğmasına hem de toplumsal mücadeleye katkılar sağladı
Birçok bilinen Türk filminin yapımcısı, Çiçek Bar'ın (Sinema Sevenler Derneği Lokali) sahibi Arif Keskiner, 86 yaşında vefat etti. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı tarafından sosyal medyada yapılan paylaşımda, "Vakfımızın kuruluşundan bu yana hep yanımızda olan, 33 yılımızı birlikte geçirdiğimiz, yönetim kurulu üyelerimizden, sinemamızın pek çok önde gelen yapıtında imzası, emeği olan sevgili ağabeyimiz Arif Keskiner'i kaybetmenin acısı içindeyiz. Başımız sağ olsun..." ifadelerine yer verildi.
Yönetmen ve gazeteci Nebil Özgentürk de üzüntüsünü, "Sinemacı, yapımcı Arif Keskiner’i kaybettik. 40 yıllık dostumdu. Binlerce dostu vardı zaten. Çokça sinemaseverin de hocasıydı. Abi yarısıydı birçoğumuz için. Ünlü mü ünlü Çiçek Bar'ın kurucularındandı. Çiçek gibi adamdı. Çok üzgünüm." sözleriyle aktardı.
BURÇAK EVREN: BİR VEDA DAHA
Sinema eleştirmeni Burçak Evren, Arif Keskiner’i Aydınlık’a anlattı:
“Yeşilçam’ın son temsilcileri bir bir aramızdan ayrılıyor… Her temsilcinin gidişiyle o büyük resmin/anıların kurgusundan da bir parça eksilik yok olup gidiyor…
Arif Keskiner hem yapımcı, hem yönetmen, hem de gazeteci ve yazardı. Ama daha fazlası Yeşilçam’ın adı konmamış en etkili mesleki dayanışma örgütlerinden biri olan bir kurumun da sahiplerinden biriydi. Bu kurum Sinema Sevenler Derneği bünyesinde açılan Çiçek Bar’dı. Mekanın adı “bar”dı ama işlevi/etkinliği bu tanımın çok ötelerinde bir yerlerdeydi. Bir açıdan sinemanın nabzı burada atardı. Hiç bir yerde –hatta bir filmde bile- bir arada göremediğiniz kadar ünlü her akşam olmasa da çoğu akşam bu bar adı verilen yerde, kendine ayrılan köşelerde hem iş konuşmalarını ve projelerini gerçekleştirme olanağını bulurlar hem de sinemanın geleceğine ilişkin birçok projenin oluşmasını sağlarlardı. Burası bir bardan çok bir sinema akademisinin etüt salonu gibiydi.
Sinemayla ilgilenip de bu bardan (Çiçek Bar) yolu geçmemiş sanırım çok az kişi bulunur. Ancak Arif Keskiner’i yalnızca bu barla da özdeşleştirmek biraz eksik kalır. Aynı zamanda o Kapıcılar Kıralı’ndan Piyano Piyano Bacaksız’a kadar birçok filminin de yapımcısı ve yönetmeni idi. Kısacası sinemanın her bir alanında mutlaka bir imzası bulunurdu.
İki ortağı ile birlikte yıllar yılı harabe haline gelmiş olan Yeni Melek sinemasına talip olup onu çok kısa bir süre içinde Beyoğlu’nun orta yerinde bir modern gösteri merkezine dönüştürmesi ise onun yalnızca sinema alanında değil Beyoğlu’nun güzelleştirilmesi alanında da yaptığı önemli hizmetlerden biriydi. Ne yazık ki bir yaşam gibi bu hizmeti de biraz kısa oldu.
Arif Keskiner’in bizlere en son sürprizi ise sinemacılık serüveninin bitimine doğru yazarlık alanında birbiri ardınca çıkardığı kitaplar oldu. Bu yeteneğini yıllar yılı hem kendisinden hem de bizlerden saklamıştı...
Bir sanat adamı, bir keyif erbabı, babacan tavırlarıyla da tadına doyum olmaz sohbetlerin üstadı idi... Ne diyelim; yapıtları ve de hizmetleriyle sinemanın tarihini yazanlar da birer birer tarih olup gidiyorlar…”
‘DEVRİMCİ HAREKETLERİN HEP İÇİNDE OLURDU’
Şair Hüseyin Haydar, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, Arif Keskin’er İstanbul’da edebiyat ve sanat dünyasının ortasında olan, herkesle iyi geçinen, sanatçıları davet eden, onlarla düşünsel ortaklıklar kuran değerli bir şahsiyet olduğunu belirtti. Hüseyin haydar şunları söyledi;
“Arif Keskiner namı diğer Çiçek Arif. Çiçek Arif ismi, onun çalıştırdığı Çiçek Bar’dan geliyor. Çiçek Bar; Yaşar Kemal’den Aziz Nesin’e, bütün kalburüstü entelektüellerin buluştuğu, Beyoğlu’nda bir bardı. Ama klasik bir bar olmasının ötesinde hemen her masada sanat konuşulan bir mekandı. Ben de oraya çok gittim geldim. Arif Keskiner’in bu geniş sanatçı dünyasının ötesinde demokratik ve siyasi faaliyetlere destek veren bir kişiliği vardı. Yaşar Kemal’lerle çok iyi dosttu. Başkanlık sistemi sırasında onun mekanında toplandık, örgütlendik ve açıklamalar yaptık. Başkanlık sistemine ‘hayır’ dedik. Arkasından Ergenekon sürecinde yine Arif Ağabey’in desteklerini gördük. İmzaların toplanmasında yardımcı oldu. “Yurtsever aydınlar serbest bırakılsın” toplantılarına destek verdi. Zaten devrimci ilerici hareketlerin hep içinde olurdu. Anılarıyla yaşayacak. Üzgünüz. Çok büyük değerler kaybediyoruz. Arif Keskiner de onlardan biri oldu.”
Tiyatro ve sinema sanatçısı Gülsen Tuncer de duygularını şöyle dile getirdi; “Türk Sineması güzel bir evladını kaybetti. Biz de kardeşimizi kaybettik. Çok güzel insandı. Çok üzgünüz. ”Yönetmen ve senarist Engin Ayça da şunları söyledi; “Çiçek Bar, Yeşilçam’ın bütün değerleri için önemli bir buluşma yeriydi. Arif şimdi onlarla buluşmaya gitti. Orada Türkiye ve Türk sineması hakkında sohbetler yaparlar. Üzüntümüz büyük.Onu özleyeceğiz” Arif Keskiner'in cenazesi, bugün saat 11.00'de Cemal Reşit Rey Kültür Merkezi'nde düzenlenecek tören sonrası Teşvikiye Camii'nde öğle vaktinde kılınacak cenaze namazından sonra Kilyos Demirciköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
HEM ÜRETTİ HEM SANATÇILARI BİRLEŞTİRDİ
İlk gençlik yıllarında Osmaniye'den İstanbul'a gelen, 27 yıl Beyoğlu'nda sanat ve edebiyat çevresinin nabzını tutan Keskiner, 1938'de Adana'da doğdu. İlk ve ortaokulu Osmaniye'de okudu. Arif Keskiner, İstanbul Sultanahmet Ticaret Lisesinin ardından İstanbul Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu'nu bitirdi. Askerlik görevini tamamladıktan sonra bir süre arkadaşı Yılmaz Güney'le çalıştı. Keskiner, dört yıl Ağaoğlu Yayınevi'nin müdürü olarak görev yaptı. Kitapçılık, spor yazarlığı ve İsveç'te muhabirlik ve bulaşıkçılık yapan Keskiner, Türkiye'ye döndükten sonra 50 kadar fotoromanın yapımcılığını, senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendi. "Otobüs", "Kapıcılar Kralı", "Selvi Boylum Al Yazmalım", "Maden", "Köşeyi Dönen Adam" ve "Piyano Piyano Bacaksız" filmlerinin prodüktörlüğünü yapan Keskiner, "Yılanı Öldürseler" ve "Piyano Piyano Bacaksız" filmlerinin senaryo yazımına katıldı. Halit Çapın'ın "Bay Alkolü Takdimimdir" adlı hayat hikayesinden TRT'ye üç bölümlük ilk diziyi çekti. Ardından beş bölümlük "Bizi Güldürenler" dizisini yaptı. Keskiner, herkesin Çiçek Bar ya da "Arif'in Yeri" dediği, tüm sinemacıların ve sanatçıların uğrak yeri olan Sinema Sevenler Derneği Lokali'ni açtı.