ArtAnkara’nın ardından ‘Sanatla İyileşeceğiz’

ArtAnkara 9. Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı, Atis Fuarcılık organizasyonu ile 9-12 Mart 2023 tarihleri arasında, ATO Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlendi.

 Çağdaş sanatın Ankara buluşması adıyla değerlendirilen bu yılki etkinlikte, Sanatçı Onur Ödülü; Ressam Hasan Pekmezci’ye, Kurum Onur Ödülü; Burhan Doğançay Müzesi’ne, Sanatçı Katkı Onur Ödülü de Prof. Dr. Kıymet Giray’a verildi. 150’ye yakın ulusal ve uluslararası galeri, müze ve üniversitenin proje bazlı geniş yelpazesi içinde, inisiyatiflerle birlikte 42 ülkeden bin 500’ün üzerine sanatçının eserine sergileme olanağı sağlandı.

“Bilim ve sanatla iyileşeceğiz” temasıyla düzenlenen fuarın bu yılki onur konuğu; Rusya Federasyonu oldu. Beş binin üzerinde eserin sergilendiği fuarda onlarca panel ve etkinlik de düzenlendi. Fuarda eserleriyle yer alan ressamlar, Aydınlık’a konuştu.

Dilek Hasra: Bu yıl 9’uncusu düzenlenen ArtAnkara’ya Fırça Sanat Galeri sanatçısı olarak yer alıyorum. Ülkemizin yaşadığı büyük deprem felaketinden sonra “sanat iyileştirir” sloganından hareketle bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızın bilincinde olarak fuara katıldık. Ne kadar acılarını paylaşıyoruz desek de, gönülden bir bağ kurmaya çalışsak da insanlarımızın kalbine ne kadar dokunabiliriz ne kadar iyileştirebiliriz bilmiyorum. Umarım küçük bir renk oluruz yaşamlarına…

Özellikle kadınlarımıza ve şu an biliyorum ki bir anne, kadın olarak içlerinde fırtınalar kopuyor. Ama bu noktada da kadınlarımız tıpkı resimlerimdeki gibi sevgi, şefkat, sıcaklık, üretkenlik, sınırsızlık, doğallık timsali olarak varlar bu bölgede. Kadınlarımız yine kırılgan, yine eksik bir yanı ama yine de dinginliği, huzuru ve sükûneti sunuyor, yeri gelince isyan ediyor…

Tüm depremzedelere, özellikle kadınlara…

Mehmet Enis Şensever: İlk olarak 2017’de üçüncüsüne ve 2020’de de altıncısına Bahariye Sanat Galerisi ile birlikte katıldığım fuarın bu yıl dokuzuncusuna Sayın Zafer Bilgin Bey’in Atölye Sanat Hayatı inisiyatifi içinde yer alarak katıldım. Emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyorum. Ülke olarak zor süreçlerden geçiyoruz. Asrın felaketi olarak adlandırılan depremi yaşadık. Depremin getirdiği en önemli sorun da fiziksel ve ruhsal travmalar olmuştur. Tüm yurtta sağlık kurumlarımız harekete geçmiş, yaralılar Uçak Ambulanslar ve Helikopterlerle taşınarak tedavilerine başlanmış olup acil şifalar diliyoruz. Ancak etkisi daha uzun zaman alacak olan psikolojik sorunlardır. Zor süreçlerin atlatılabilmesi için yaşamın sağlıklı bir şekilde yeniden devamını sağlamak adına çağdaş toplumlarda yaşamın akışı için sanatsal faaliyetlerin de toplumsal sorumluluğu vardır. ATİS Fuarcılık da sanatın çağlar boyu iyileştirici yanı olduğunu vurgulamıştır.

Sanatın; ayakta kalmanın ve mücadelenin güçlü yanını oluşturduğu da bilinen gerçeklerdir. Buna bir örnek olarak ikinci dünya savaşında Alman Nazi ordularının Polonya’yı işgalinde yaşananları verebiliriz. Ünlü yönetmen Roman Polonski’nin Piyanist filminde, Alman uçaklarının bombalamaları altında Yahudi kökenli piyanist Wladyslaw Szpilman’ın piyanosunu çalması akıllara kazınmıştı. Alman ya da Yahudi, birçok yönetmen buna benzer konuları dönemi yansıtması açısından işlemişler. Piyanist filmi, oturduğu apartmanın bombalanması esnasında piyanosunu çaldığı sahne ile başlar. Filmde, müziğin ve sanatın nasıl bir ruh haliyle direnme ve yaşama güdüsünü güçlü tuttuğunun somut bir örneğini yaşamın trajedisi içinde görmekteyiz. Depremin henüz acılarını yaşadığımız şu günlerin ortamında, 9. Çağdaş Ankara Sanat Fuarı’nın da böylesi bir işleve tanıklık etmesi açısından önemsediğimizi belirtelim.

Adviye Bal: Sanatçı ve sanatseverlerin buluştuğu, estetik ve duyarlılığın en yüksek seviyede olduğu ortamlardır sanat fuarları. Bu fuar da katılımcıları, izleyicileri çalışanları ile çok iyi bir standardı yakalamış durumda. Tüm sanatçı arkadaşlarımı ürettikleri eserler; tüm galericileri sunumdaki çalışmalarından; fuar görevlilerini hizmetlerindeki hassasiyetten ve en önemlisi sanatseverleri gösterdikleri ilgiden dolayı kutluyorum. Sanat hayatını canlandıran etkinliklerin artmasını yürekten diliyorum.

Salih Keleş: Ülkemizde yaşanan büyük felaketin ardından yaşam boyu bırakacağı derin izlere karşı sanatın iyileştirici ve birleştirici gücünü bildiğimizden, OM Sanat Galerisi’yle Art Ankara Çağdaş Sanat Fuarı’na katılmaya karar verdik. Bu önemli organizasyonda emeği geçen yöneticilere, galericilere, sanatçılara, katılımcılara ve diğer tüm çalışanlara katkılarından dolayı teşekkür eder, bir büyük organizasyonun da felaketten etkilenen şehirlerden birinde önemli kuruluşların desteğiyle gerçekleşmesini temenni ederim.

Belma Bozkurt: Bu yıl ArtAnkara bir başka. Şubat ayında ülkemizde yaşanan felaket sebebiyle yaralıyız ve yaralarımızı ArtAnkara fuarında sanat ile sarmaya, hemhal olmaya devam ediyoruz. ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı, her geçen yıl Ankaralı sanatseverler ve çeşitli illerden gelen sanatçılarla çok daha zenginleşiyor. Özellikle gençlerin ve çocukların sanatı yaşama ve inceleme şekli benim açımdan bu fuarda olmanın en anlamlı yanı. Sanatın bizi iyileştirecek en önemli güç olduğuna inanıyorum. Hepimiz bir ağacın dallarıyız ve her halimiz birbirinden.

Burhan Ersan: Acılar, hüzünler ve kızgınlıkla geçen günler... Daha doğrusu, geçmeyen, geçemeyen günler. İnsan hep göklere yönelir, toprak çeker oysa onu. Ama yine de göklere bakmaya çalışalım dediğiniz ilk adımda, sanat orada sizi bekler, bulursunuz. "Göğe bakma durağı" gibi, küçük bir mola, bir nefeslenme, birden bire bir çiçekle karşılaşmak gibi.

Bu duygularla 9. ArtAnkara sanat fuarına katıldım. Küçük bir moladan çok fazlaydı. Her şey çok fazla. Resimler, galeriler, ziyaretçiler, giriş ve stand ücretleri çok fazlaydı. Ankaralılar sanatla buluşmayı çok özlemişler. Gerçi Ankara'da sanata olan ilgi bir İstanbul'lu olarak beni her zaman etkilemiştir. Bu görsel bombardıman arasında inatla ve saatlerce bu resim izleme çabasını ve sabrını hayranlıkla izledim. Sanat fuarları ve sanat apayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte, Ankara'ya ve sanat ortamına yepyeni bir renk kattığı ve göğe bakmak için küçük bir mola yarattığı açıktı.

Elif Ergen: ArtAnkara’ya ilk kez katılıyorum. Üç eserimle Zonguldak’tan katıldım. Çalışmalarımın ana eksenini doğa ve kentleşme oluşturur. Doğa kent ilişkisini inceliyorum. Şehirlerin mimari yapıları, yükselen binalar, üst üste yapılar, beton yığınları, işlerimde bana esin kaynağı olur. Yaşadığımız kentlerin kaotik durumunu eleştirerek göremediklerimizi görünür kılmaya çalışıyorum. Resimlerimde doğayı ve kentleri objektif gerçekliğin dışında bende yarattığı, hissettirdiği izlenimleri yansıtıyorum. Fuara Atölye Sanat Hayatı İnsan-hayat-Sanat Vakfı İnisiyatifi ile katılmaktan mutluyum. ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı, sanatseverleri sanatla tanıştıran, buluşturan önemli bir fuardır.