ASELSAN örnek alınmalı tersine beyin göçü çoğaltılmalı
ASELSAN, 2006 yılında Tersine Beyin Göçü (Back to Turkey) izlencesi (programı) başlattı. Kurumdan yapılan açıklamaya göre, son iki yılda 50 yetenek Türkiye'ye döndü. Dönenler deneyimlerini kurumda ülkemiz için kullanacak, ayrıca önemli tasarılarda (projelerde) görev alacaklar. ASELSAN, 2020'de tasarının adını "Next Big Move to Türkiye" (Türkiye'ye Büyük Dönüş)'ye çevirdi. Çağrılarına devam ediyor.
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Görgün, izlence hakkında şunları söyledi: "Bu arkadaşlarımızın ülkelerine, ailelerine geri dönmelerinin yanı sıra ülkemizi üst liglere taşıyacak kritik projelerde bizzat yer alıp edindikleri global deneyimleri buradaki takım arkadaşlarına da aktarmalarını istiyoruz. Bu arkadaşların dönüp her şeye sıfırdan başlamalarını değil aksine ASELSAN'ı hem kültürel boyutta hem de iş disiplini boyutunda ileriye taşımalarının önünü açıyoruz. Onları dinliyor, onlarla beraber büyüyoruz." Görgün bir de çağrı yaptı: “Bu hikayeyi sizlerle yazmak istiyoruz. Bu yolculukta yan yana olmak, bu dönüşüme şahit olmak muazzam. Gelin siz de yeteneğinizi ve deneyiminizi ülkenizden dünyaya yayılan bu gurur için kullanın."
BÜYÜKŞEHİRDE YAŞAYAN GENÇLER GİDİYOR
Beyin göçü tartışmaları Boğaziçi Üniversitesi'nden bazı öğrencilerin yakın zamanda bir video çekmesiyle tekrar gündeme geldi. Videoda bir grup öğrenci adlarını sayıyor, bölümlerini söylüyor, Türkiye sıralamasını belirtiyor, hayallerini aktarıyor, sonra da diyorlar ki: “Bu ülkede dinlenmediğimizi, istenmediğimizi düşünüyoruz. Ülkem adına üzgünüm.”
Türkiye İstatistik Kurumu'na göre Türkiye'den yurtdışına 2019'da göç eden kişi sayısı bir yıl öncekine göre yüzde iki artarak 330 bin 289 oldu. Göç eden nüfusun %54,6'sını erkekler, %45,4'ünü kadınlar oluşturdu. Türkiye'den yurtdışına giden nüfusun 84 bin 863 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, 245 bin 426'sı da yabancı uyrukluydu. Türkiye'den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında, en fazla göç edenlerin %15,2 ile 25-29 yaş grubu olduğu görüldü. Türkiye'den göç eden nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında %42,5 oranı ile İstanbul'un en fazla göç veren il olduğu görüldü. İstanbul'u, %8,7 ile Ankara, %5,4 ile Antalya, %3,4 ile İzmir ve %3,2 ile Bursa izledi. (1) Burada açıkça görmeliyiz ki, göçteki yaş oranı gayet genç. Yani insanın en verimli, en üretken yılları. Yani nitelikli işgücümüzün yurtdışına gitmesi Türkiye için bir sorun. Sonuçlardan büyükşehirde yaşayan insanların yurtdışına gitmeye daha eğilimli olduğunu görüyoruz. Bunun nedenini ekonomik düzende, işsizlikte, kent yaşamının zorluğunda, hayat pahalılığında, liyakatsizlikte, gelecek endişesinde, belirsizlikte, nihayet yabancılaşmada bulabiliriz.
NEOLİBERALLERİN SLOGANI OLDU
Yukarıda saydığımız nedenlerle gençlerin gözünü dışarıya çevirmesi bir gerçek ama tek başına yeterli değil. Türkiye'de beyin göçü olgusu, son dönemde özellikle FETÖ, PKK ve liberal sol çevrelerince dillendiriliyor. Beyin göçünün nedenini, Boğaziçi Üniversitesi'nden bir kısım öğrencinin söyleminde olduğu gibi, Türkiye'nin otorikleştiği, kendilerine söz hakkı verilmediği iddialarıyla temellendiriyorlar. Bu söylemin Türkiye'nin Batı ile bütünleşmesinden taraf olan kesimin siyasî ve ideolojik bir aracı haline geldiğini görmek gerekiyor. Yani beyin göçü kavramı daha çok, siyasi mücadelede karşı tarafı köşeye sıkıştırmaya dönük bir slogan haline geliyor. (2) Küreselleşme ile başlayan üretimden kopuş, ulus devletleri dağıtma, bu devletlerin pazarlarını kendine bağlama, sıcak para ekonomisi, özelleştirmeler ile işsizliğin artması, ücretlerin düşmesi, güvencesiz, esnek çalışmanın dayatılması, ulusal değerlerin erozyonu, aşırı-gereksiz tüketimin aşılanması, milli olan ne varsa düşman ilan edilmesi, en önemlisi de insan ile ülke kaynakları üzeindeki plansızlık beyin göçünü bir anlamda siyasileştirdi. İnsanın/aydının yabancılaşması, üretimden, ulusal kalkınmadan vazgeçiş beyin göçünü hızlandırdı.
PLANLI ADIMLAR ATILMALI
Yetişmiş gençlerimizi ekonomik hayatta karşılıksız bırakmamalıyız. Savunma sanayindeki gelişmeler, üretime yönelik adımlar, yerli araba, uzay gibi hedefler önümüzde... Bunları başarmada dayanacağımız en önemli kaynak insan gücü. İnsan gücümüzü hem yurtiçinde tutmak, hem de gidenlerin deneyimlerini tekrar ülkemiz için kullanmak için onları geri kazanmak gibi bir fırsat elimizde. ASELSAN'ın adımı güzel bir başlangıç. Fakat bu geri dönüşü, bir izlence dahilinde, başta kamu olmak üzere hızla planlı bir yapıya kavuşturmak gerekiyor. Bunun için de izlenmesi gereken belli başlı yollar var:
- Üretim, istihdam odaklı, teknolojye dayalı, planlı bir ekonomi.
- Kamusal hizmet alanının genişletilmesi.
- Eğitim ile üretim birliğini sağlamak, insan kaynağını planlamak.
- Güvencesiz, esnek çalışma yerine işgücünün karşılığını bulabilecek, güvenceli yapı.
- İşe ve kurumlara alımda liyakata dayalı düzenin oluşturulması.
- İş yerindeki her türlü baskıya (mobbing), siyasallaşmalara önlem.
- Gençlerin kültürel ihtiyaçlarının karşılanması.
- Ulusal bilinç, millî değerlerinde yeniden zihinlere taşınması.
- Küreselleşmenin, neoliberazlimin etkilerini azaltacak, siyasal ve toplumsal bilinç aşılanması.
Dipnotlar:
(1) https://tuikweb.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=33709
(2) Atakan Hatipoğlu, Türkiye'nin beyin göü sorunu: Olgular ve Algılar, Teori, Kasım 2018, Sayı: 346
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.