08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Asgari ücretteki artış GSYH büyümesinin altında

TEPAV’da yayınlanan çalışmada Türkiye’de asgari ücret artışlarının hem enflasyon oranlarının hem de kişi başına düşen GSYH büyümesinin altında kaldığı belirtildi. Çalışma, mevcut ücret artışlarının çalışanlar açısından refah artışı sağlamada yetersiz kaldığını ortaya koydu

Asgari ücretteki artış GSYH büyümesinin altında
A+ A-
EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV)’nın internet sitesinde yayınlanan “Hızlanan Enflasyon, Yetersiz Asgari Ücret Zamları ve Artan Gelir Eşitsizliği” başlıklı çalışmada, Eylül 2021 ile Ocak 2025 arasındaki asgari ücret artışları ile enflasyon oranları karşılaştırıldı. Prof. Dr. Aykut Kibritçioğlu’nun hazırladığı çalışmada, asgari ücretteki artışın gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesinin altında kaldığı belirtildi.

EN GEÇ MARTTA AÇLIK SINIRININ ALTINDA

Raporda; Eylül 2021’den bu yana hızlanan enflasyon karşısında ve işgücü üretkenliği artışlarına rağmen asgari ücret artışlarının çalışanlar açısından refah artışı sağlamada yetersiz kaldığı ve bunun gelir eşitsizliği artışı yönünde de ciddi olumsuz etkiler yarattığı belirtildi. İncelemeye göre, İstanbul Ticaret Odası (İTO) İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi ile karşılaştırılan net asgari ücret verileri, Eylül 2021-Aralık 2024 arasında yüzde 3,2’lik reel gelir kaybına işaret ederken, Türk-İş’in dört kişilik bir aile için hesapladığı açlık sınırı gelirinin altında seyretti. 1 Ocak 2025’ten geçerli olmak üzere asgari ücrete yapılan zammın ise Şubat veya en geç Mart 2025’ten itibaren yeniden açlık sınırının altında kalacağı vurgulandı.

SADECE ASGARİ ÜCRETLİLERİ İLGİLENDİRMİYOR

TEPAV’ın çalışmasında 1998-2023 yılları arasında asgari ücret ile kişi başına düşen reel gayri safi yurt içi hasıla artışı arasında uyumsuzluk olduğunu bildirilerek bu durumun gelir dağılımındaki bozulmanın açık bir belirtisi olduğu kaydedildi. TEPAV ayrıca daha önce Temmuz ve Ağustos 2024’te yayınlanan iki çalışmasında; asgari ücrete tabi olmayan işçi ve memurların ve emeklilerin aylık gelirlerinin asgari ücrete doğru yakınsamakta olduğunu, sorunun sadece asgari ücretlileri ilgilendirmediğini aktarmıştı. Çalışmada asgari ücretteki artışın sadece enflasyon nedeniyle yaşanan gelir kaybını telafi etmek değil refah artışını sağlaması gerektiği anımsatıldı ve Türkiye'de kişi başına düşen reel GSYH artışlarının etkisi asgari ücrette görülmediği ifade edildi.

Kibritçioğlu’nun çalışmasında; kısa vadede, daha adil ve yılda en az iki kez güncellenecek bir çoklu asgari ücret sistemine geçilmesi, sadece gerçekleşen enflasyon ölçüsünde kalmayıp iş gücü üretkenliği artışlarını da dikkate alması durumunda asgari ücret güncellemelerinin gerçekten refah artışı ve eşitsizlik azalışı yaratabileceğinin altı çizildi. Ancak yazar; asgari ücretlere yapılacak bir veya iki seferlik “büyük” zamların da iş gücü piyasasındaki sorunların kalıcı biçimde çözülmesinde yeterli olmayacağına dikkat çekti. Kibritçioğlu’na göre sürdürülebilir kalkınma hedefleri demetine ulaşılması için Türkiye’de kapsamlı bir sosyal yenilenme ve yapısal reform programına ihtiyaç duyulmaktadır.

Çalışmada Türkiye’de asgari ücretin belirlenişi ile ilgili bulgular ve özetler şu şekilde özetlendi:

♦ Asgari ücret belirlenirken sadece gerçekleşen enflasyon oranında zam ölçüsüyle yetinilmemeli, iş gücü üretkenliği artışı da dikkate alınarak refah artışını sağlayacak zamlar yapılmalı.

♦ Enflasyon oranı düşük olsa dahi asgari ücret güncellenmesi yılda iki kez yapılmalı.

♦ Asgari ücret tespit komisyonunun daha adilleştirilmesi için komisyonda birden fazla işçi sendikasının temsil edilmesi sağlanmalı.

asgari ücret ekonomi