22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aşı kararsızlığı gençlerde daha fazla

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt’un yaptığı araştırma yaş küçüldükçe aşıya ilginin azaldığını gösterdi. Önlem alınmaması halinde aşılama hızı tedarike rağmen yavaşlayabilir. Bozkurt, aşı kararsızlığının bilgi ile giderilebileceğini söyledi.

Aşı kararsızlığı gençlerde daha fazla
A+ A-
ÖZLEM KONUR USTA

Her 5 kişiden biri mevcut Kovid-19 aşılarıyla ilgili tereddüt içinde. 10 kişiden biri aşı olmayacağını söylüyor. Aşı karşıtlığı oranı ise yüzde 8. Dezavantajlı gruplar, öğrenciler ve ev hanımları aşıya daha ilgisiz. Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt, toplumun aşıyla ilgili tutumunu hazırladığı anketle araştırdı. Araştırmada yaş küçüldükçe aşıya ilginin azaldığı görüldü. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt, aşıyla ilgili gençlere, kadınlara ve dezavantajlı gruplarla yönelik iletişim faaliyetlerinin önem kazandığını söyledi.

BÜYÜKŞEHİRLERDE AŞIYA İLGİ DAHA FAZLA

Araştırma, 9-15 Nisan 2021 tarihleri arasında yapıldı. 4 bin 79 kişinin yanıtları değerlendirmeye alındı. Araştırmaya katılanların yüzde 10,7'si aşı oldum, 14,8'i bulduğum ilk aşıyı olacağım, 19,3 aşıya ilişkin tereddütlerim var; beklemekten yanayım, 9,8'i aşı olmayı düşünmüyorum, 51,3'ü aşı olmak için sıramı bekliyorum yanıtını verdi.

Araştırmadan çıkan sonuçlar özetle şöyle:

Yerleşim biçimi küçüldükçe aşı taraftarlığı istikrarlı biçimde geriliyor. Büyükşehirlerde yaşayanlar aşıya en fazla taraftar olanlar. Aşı karşıtlığı ve aşı tereddüttü en çok köylerde yaşayanlar arasında görülüyor.

Evden, uzaktan çalışanlar aşıyı en çok isteyenler.

Gelir arttıkça aşı taraftarlığı artıyor.

Mevcut aşılara güven düzeyi yüzde 38.

Bitkisel tedaviye güven düzeyi yüzde 33.

Bilime güven düzeyi yüzde 75. Doktorlara güven de benzer şekilde yüzde 74.

Katılımcılar arasında sürü bağışıklığından yanayım diyenlerin oranı yüzde 20.

Aşıların yan etkilerinden kaygı duyduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 48.

Yaş arttıkça aşı taraftarlığı artıyor, gençler arasında aşı tereddüdü daha fazla.

Eğitim düzeyi arttıkça aşı taraftarlığı artıyor.

Kadınlar erkeklere göre aşıya daha mesafeli.

Emekliler, kamuda çalışanlar aşı olmaya daha fazla istekli. Buna karşılık, ev hanımları, kendi işini yapanlar, işsizler ve öğrenciler arasında aşı tereddüdü daha fazla.

Aşı karşıtlığı ve aşı tereddüdü inanıyorum ve dini yükümlülüklerimi yerine getiriyorum diyenler arasında diğer gruplara göre daha yüksek.

‘BEKLEYİP GÖRELİM’ DİYENLERİN ORANI YÜZDE 43

Prof. Dr. Veysel Bozkurt, verilerin ağırlıklı olarak eğitimli, kentli orta sınıfı kapsadığını söyledi. Bozkurt, “Eğitim açısında diğer kategorileri de dengeli şekilde temsil eden örneklemde aşı karşıtlığının biraz daha artması ve taraftarlığının gerilemesi beklenebilir. Data aşıya yönelik tutumların anlaşılması açısından oldukça anlamı sonuçlar veriyor” dedi. Araştırmaya göre sosyo-ekonomik bakımdan dezavantajlı gruplar aşıya karşı daha ilgisiz ve Kovid-19 virüsünü büyük güçlerin oyunu olarak görüyor. Bilgi kirliliği en çok bu grupları etkiliyor. Prof. Dr. Bozkurt, “Araştırma toplumun çoğunluğunun aşıya olumlu yaklaştığını; ancak toplumsal olarak dezavantajlı grupların aşıya karşı daha mesafeli durduğunu gösteriyor. Doğrudan aşı karşıtıyım diyenler yüzde 10'un altında ancak aşıların yan etkilerinden kaygı duyuyorum diyenlerin oranları yüzde 48'e, mevcut aşılara yönelik tereddüt içindeyim diyenlerin oranı yüzde 44'e aşıların sonuçlarını görmek için beklemekten yanayım diyenlerin oranı yüzde 43'e çıkıyor” dedi.

KARARSIZLARLA İLETİŞİM ARTMALI

65 yaş üstü nüfusta her 4 kişiden biri aşı olmadı. Araştırmaya göre yaş küçüldükçe aşı kararsızlığı artıyor. Prof. Dr. Bozkurt, “İleride gençlere doğru gidildikçe mevcut aşı tereddüttü daha fazla sorun yaratabilir. Bu amaçla gençlere, kadınlara ve sosyo-ekonomik bakımdan dezavantajlı gruplara yönelik iletişim çalışmalarının yürütülmesi önem taşıyor” dedi. Bilgi kirliliğinin de tutumları etkilediğini ifade eden Bozkurt sözlerine şöyle devam etti: “Uzayan salgın ve ekonomik sorunlar dolayısıyla dezavantajlı gruplar çok daha fazla depresif bir ruh haline büründüler. Bu dönemde konun uzmanlarının herkesin anlayacağı bir dille aşıyı anlatmaları tereddüttü azaltabilir. Ayrıca tereddüt içinde olan gruplar, zaman geçtikçe aşının sonuçlarını da görecekleri için aşı endişeleri azalabilir.”

Aşı kararsızlığı gençlerde daha fazla - Resim: 1

KADINLAR DAHA KARARSIZ

Prof. Dr. Veysel Bozkurt’a göre gençler bağışıklık sistemlerine diğer yaş gruplarına göre daha fazla güveniyor. Bozkurt, “Gençler, Kovid-19’a yakalanmaları halinde daha kolay atlatabileceklerine inanıyorlar. Yetişkinlere göre daha çok sürü bağışıklığından yanalar” dedi. Kadınlarda ise durum biraz daha farklı. Bozkurt, “Aşı karşıtlığında ve taraftarlığında erkeklerle kadınlar arasında büyük fark yok. Ancak kadınlar arasında aşı tereddüttü erkeklerden daha fazla. Kadınlar yan etkilerden daha çok kaygı duyuyorlar ve bu sebeple beklemekten yanalar” diye konuştu.

Koronavirüs Aşı gençler Veysel Bozkurt