23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Asıl gündem şiir değil altılı bölgesel ittifak

İran'la şiir geriliminin başladığı gün, tüm bölgenin kaderini etkileyecek önemli bir proje önerildi; Altılı Platform. Ancak İran kamuoyu 'Aras şiiri' tartışmaları ile meşguldü, bu nedenle platformdan habersiz.

Asıl gündem şiir değil altılı bölgesel ittifak
A+ A-
YAKUP ASLAN / TAHRAN

Türkiye ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları, Rusya Devlet Başkanı ile ‘altılı platform’ şeklinde bölgesel bir ittifak oluşturma konusunda görüş birliğinde olduklarını ilan etti.

Açıklamalara göre, Türkiye, Rusya, Azerbaycan, İran İslam Cumhuriyeti, Gürcistan ve hatta Ermenistan’ın aynı platformda bir araya gelmesi amaçlanıyor. Uzmanlar, ekonomik ilişkilerin güçlenmesi ve bölgesel meselelerin çözümü için kurulacak böyle bir birliğin kurumsallaşarak Astana formatını bir adım daha ileriye taşıyabileceği değerlendirmesini yapıyor. Devrim niteliğindeki bu adım ismi geçen bütün başkentlerde heyecan yarattı, ancak İran İslam Cumhuriyeti’nde farklı bir tartışma yüzünden tek satır haber değeri bile görmedi. Bölgesel ittifak çağrısı neden gündeme gelmedi?

NE YAŞANDI?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakü'deki Zafer Geçit Töreni'nde okuduğu “Aras şiiri” İran ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bir anda gerilmesine neden oldu. Tahran’daki Büyükelçimiz İran Dışişleri Bakanlığına çağırıldı. Ankara da İran Büyükelçisini Bakanlığa çağırarak yanıt verdi. İran’da sosyal medya üzerinden büyüyen tepki gazete manşetlerine taşındı. Tebriz Konsolosluğumuz önünde ise protesto yapıldı.

İran’daki tepkiler sosyal medyada da sürdü. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif sosyal medya hesabından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdi. İran’daki neredeyse bütün siyasi akımlar, hatta yurtdışındaki Şah yanlıları ve yine yurtdışında rejim muhalifi grupların tamamı bu kampanyada birleşti. İran İletişim ve Enformasyon Bakanı Azari Cahromi de sosyal medya hesabından Safevi Devleti haritasını, "yorumsuz" ifadesi ile paylaştı. Ertesi gün çıkan gazetelerde kimi manşetler okuyucuyu utandıracak derecede hakaret içeren ifadelerle doluydu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın okuduğu dörtlük şöyle: “Aras'ı ayırdılar, Kum ile doldurdular; Men senden ayrılmazdım; Zor ile ayırdılar. Ay Lâçin, can Lâçin; Men sene kurban Lâçin.”

ARAS ŞİİRİ VE İRAN

Bu dizelerin oluşmasındaki tarihsel süreç kısaca şu şekilde: 1813 ve 1828 yıllarındaki Rus-İran Savaşları sonrasında Kaçar İmparatorluğu tüm Kafkas topraklarını terk etmek zorunda kalmıştı. 1813 yılındaki Gülistan ve 1828 yılındaki Türkmençay anlaşmaları ile Çarlık Rusya’sı ve İran Kaçar yönetimi arasındaki sınır kesinleşmiş oldu. Anlaşmaya göre sınırı Aras Nehri belirliyordu. Sovyetler Birliği’nin kurulması ile Aras Nehri artık Sovyetler ve İran sınırını oluşturdu. Sovyet yönetimi döneminde Aras’ın iki yakasındaki aileler uzun yıllar birbirlerini göremediler, ta ki Sovyetler dağılana kadar. Dost ve kardeş İran bu şiir konusunda hassas, çünkü şiir İran’ı bölerek Azerbaycan ile birleştirme ideolojisini savunan ayrılıkçı gruplarca sahiplenilmiş durumda. İran içinde bulunduğu koşullarda bölünme tehditlerine karşı savunma refleksi geliştiriyor.

NÜKLEER ANLAŞMA UMUDU

ABD Başkanı Trump’ın, Obama döneminde imzalanan Nükleer Anlaşma’dan ayrılması İran’da reformcu hükümette şok etkisi yarattı. ‘ABD sözünde durmaz’ uyarılarına rağmen anlaşmayı imzalayan Ruhani hükümetinin, Trump’ın ‘anlaşmadan çekildik’ açıklaması ile iç kamuoyunda eli zayıfladı. Oysa anlaşma ile İran büyük kazanımlar elde eti. Hatta anlaşma sonrasında yaşanan gurur ve zafer havası Hasan Ruhani’ye ikinci kez Cumhurbaşkanı olma başarısı da getirdi.

'İÇ KAMUOYUNA YÖNELİK'

Anlaşmayı iptal eden Trump’ın seçimleri kaybetmesi ve Nükleer Anlaşmanın Amerikalı mimarlarından biri olan Biden’ın kısa bir süre sonra ABD başkanlık koltuğuna oturacak olması tekrar Nükleer Anlaşmaya dönüş için, özellikle reformcu kanat için, yeni bir umut oldu. Yeniden anlaşmaya dönülmesi, Haziran 2021'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde reformculara bir kez daha iktidar olma fırsatı getiriyor. Bu bağlamda, İran hükümetinin okunan şiire itirazlarını diplomatik yollar yerine sosyal medyadan veriyor olması akıllara bazı soruları da getiriyor.

Reformcular, ülkede gerçekleşen terör eylemleri nedeniyle istihbarat ve güvenlik politikalarında muhafazakar kanadın eleştirilerinin odağı oldu. Muhafazakar kanat İran için özel isimlere yönelik suikastlara gerekli yanıtın verilmediği şeklinde eleştirileri yükseltiyor. Bu bağlamda Türkiye'ye yönelik tepkilerin iç kamuoyunu rahatlatmaya yönelik olduğu da değerlendiriliyor.

BÖLGENİN BİRLİĞİ

Bakü’de dünyaya duyurulan altılı platform bölgede belki de İran için en büyük ihtiyaç. ABD ambargolarının ve dayatmalarının olmadığı bölgesel bir birlik! Ekonomik ve siyasi temelde oluşacak bu birliktelik bölgede emperyalizmin hedefindeki ülkeleri kapsamakta ve İran’ı da kucaklayacak şekilde inşası hedeflenmektedir.

Yıllardır aynı merkezlerin ambargoları ve siyasi baskılarına direnen İran, bu tarihi fırsatın ilan edildiği gün “Aras şiiri” tartışmaları ile meşguldü ve bu nedenle İran kamuoyu da bu platformdan habersiz. Tartışmanın bir an önce noktalanması ve İran’ın da altılı platformun kurumsallaşmasına katkı sunması hem İran hem bölgemiz için önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki İran ve Türkiye’de çeşitli odaklarca karşılıklı yükseltilen nefret dili yalnızca ve yalnızca emperyalizm ve Siyonizme hizmet ediyor. Bu tartışmalar ancak ABD ve İsrail’i sevindiriyor. Buna hep birlikte karşı koymak gerek. İran’ın birliği Türkiye’nin birliği, Türkiye’nin birliği Batı Asya’nın birliğidir.

ÇAVUŞOĞLU VE ZARİF GÖRÜŞTÜ TANSİYON DÜŞTÜ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ile önceki akşam yaptığı telefon görüşmesi sonrası gerilim düştü. Anadolu Ajansı'nın diplomatik kaynaklara dayandırdığı bilgilere göre Çavuşoğlu İranlı mevkidaşına, söz konusu şiirin Karabağ ile ilgili olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında İran'ı ima dahi etmediğini söyledi. Çavuşoğlu, buna rağmen böyle bir konuşma bahane edilerek, düşüncelerin Türkiye'ye iletebileceği kanallar da açıkken İran tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan mesnetsiz ve ağır açıklamalar yapılmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

'HERKES SIRTINI DÖNDÜĞÜNDE TÜRKİYE VARDI'

Türkiye'nin, en zor dönemlerinde İran'a herkes sırtını dönmüşken bu ülkenin yanında olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu gerçeğin unutulmasının İran'dan yapılan ağır açıklamalardan duyulan hayal kırıklığının boyutunu artırdığını belirtti.

İRAN: FARKINDA DEĞİLDİ

Öte yandan İran Dışişleri Bakanlığı da görüşmeye ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklamaya göre Çavuşoğlu İranlı mevkidaşına iki ülke arasındaki yakın ve dostane ilişkileri ve Ankara'nın iyi komşuluk politikasını vurguladı. Görüşmede Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran'ın ulusal egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunun altını çizdi.

Çavuşoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakü'de okuduğu şiire ilişkin hassasiyetin farkında olmadığına ilişkin İranlı mevkidaşına güvence verdiği iddia edilerek, Erdoğan'ın söz konusu şiiri sadece Laçin ve Dağlık Karabağ ile ilgili olduğunu bilerek okuduğunu aktardığı kaydedildi. İran Dışişleri Bakanı Zarif, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İranlı üst düzey yetkililer arasındaki samimi ilişkilerin önemine işaret ederek, Türkiye ve İran arasındaki ilişkilerin karşılıklı güven bağlamında daha da geliştirilmesini umduğunu söyledi.

Son Dakika Haberleri